Ali Atasagun ile Röportaj



«St. Moritz'de ablam vardır. Sık sık onların yanma gider, tatilimi bu güzel beldede geçiririm. O kadar güzeldir ki orası. Dünyanın en ünlü kişileri hele Noel sırasında akın akın St. Maritz'e gelirler. Çılgınlar gibi eğlenip bütün bir yılın yorgunluğunu çıkarırlar. İşte geçen yıl gene St. Moritz'e gitmiştim. Her gece, St. Moritz'li ahbaplarımla sabahlara kadar dans eder, güzel dakikalar yaşardık. Bir gece, bir gece kulübünde, yalnız başına içkisini yudumlayan yeşil gözlü şahane bir kadına gözüm takıldı.

Hemen yerimden kalkıp onu dansa davet ettim. Son derece nazik bir şekilde davetimi kabul etti. Uzun bir süre dans ettik. Fakat biz o yeşil gözlü dilberle dans ederken, çevremizdekiler fısıldaşıyorlar, gözlerinin ucuyla bizi gözetliyorlardı. Önce aldırmadım, ama sonra kafam kızmaya başladı. Merakımı yenemeyip bizim dilbere sordum.



- «Affedersiniz, adınızı öğrenebilir miyim?»

- «Sabık İran Kraliçesi Süreyya!»

Bu cevap beni bir anda dondurmaya yetti. Damarlarım boşalmıştı sanki. Ayaklarım dolaşmaya başladı, hareket edemiyordum. Süreyya kimdi, ben kimdim?

- «Sizi daha fazla yormayayım, belki dinlenmeye ihtiyacınız vardır?» diyerek masasına götürdüm. Yeşil gözlü dilberin adı benim bu kabalığı yapmama bile sebep olmuştu. Sonra...»

Bu hatıraların Gunther Sachs'a ait olduğunu sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Hayır, Şah Rıza Pehlevi'nin de değil. Boşuna uğraşmayınız, bilmenize imkan yok. Bu hatıra bir Türk'e, bir Türk şarkıcısına ait. ALİ ATASAGUN’a.





Mart ayı içinde «Sakın basma» adlı plağını dağıttığımız Ali Atasagun 31 Aralık 1946 günü dünyaya gelmiş. İlkokul yıllarında 4 yıl konservatuvara gitmiş. Ayrıca Semih Argeşo'dan özel olarak keman dersleri de almış. Bu, klasik başlangıç lise yıllarında yerini popüler müziğe bırakmış. Ve kemanın yerini Gitar almış. O yıllarda Ali Atasagun'un kurmuş olduğu «Genç Arslanlar» topluluğu, Boğaziçi Müzik Festivalinde beste birincisi olmuş. Bu topluluğun dağılması üzerine «Ali Atasagun 4» adı altında Altın Mikrofon’a katılmışlar. Bu topluluk da bir süre sonra dağılmış... Yerini «Ali Baba ve Dört Haramiler» e bırakmış. Şimdi Haramiler de var, Ali Atasagun da var ama birlikte çalışmıyorlar.



Ali Atasagun'un en büyük merakı otomobil. Araba markası olarak favorileri: «Masserati» ve «Jaguar». Yeni sattığı Masserati ile Avrupa yollarında 235 Km. yapmış. Atasagun'un ayrıca «Kanat» adlı kocaman bir de yatı var. Yaz aylarında arkadaşları ile birlikte Marmara'ya doğru açılıyorlar. Deniz ve müzik...

Ali Atasagun'un gitarı Shadows topluluğunun gitaristi Hank Marvin'in. Marvin meslektaşına sattığı bu gitarını onun adına imzalamış.



Ali Atasagun şimdilik sadece plak doldurmakla yetiniyor. Ezgi Plak adına yaptığı «Sakın Basma» ve «Hiç Birine Benzemez» adlı parçalar ilgi ile karşılandı. İlgi çekmesinin en önemli nedeni, ilk olarak «soul» türündeki bir parçayı Türkçe sözler ile okumasıydı. Genç şarkıcı, plak çalışmalarının yanısıra sahneyi de terketmiş değil. Önümüzdeki günlerde bir gece kulübünde showa çıkacak.

Bir yanda Süreyya, bir yanda Shadows. Ali Atasagun, genç yaşına rağmen hatıralar bakımından doğrusu hayli zengin.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 17. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir