Elsa Martinelli Kovboy Oldu
Başında geniş kenarlı bir kovboy şapkası, ağzında sigara, yeşil çuha örtülü kumar masasının başına geçmiş durmadan iskambil oynuyor. Arada bir de sert bakışlarla oyun arkadaşlarını süzüyor… Gözlerindeki kin ve intikam dolu ifadeyi görüp de ürpermemek elde değil… Arada bir eli belindeki tabancasına gidiyor. Gerçekten yaman bir kovboy bu!… Onun hışmına uğrayanların, onunla iskambil oynayanların vay haline!…
Bu yaman kovboy kadının, oyun arkadaşları erkeklere meydan okuması bir başka kadının «Kesin» diye bağırmasıyla muvakkaten sona erdi. Avrupa sinemasının sayılı kadın rejisörlerinden Lina Wertmuller, İtalyan yıldızı Elsa Martinelli'ye baş rolü oynatmakta olduğu filmin çekimine beş dakika ara vermişti. Sinemanın ilk kadın kovboyu rolündeki Elsa Martinelli'nin davranışlarının zaman zaman mübalağaya kaçtığını fark etmiş, ona bazı tavsiyelerde bulunabilmek için filmin çekimini durdurmuştu.
Uzun bir süreden beri sinema dünyasında pek sesi duyulmayan Elsa Martinelli, ilk defa bir kadın kovboy olarak seyircinin karşısına çıkıyor. Gerçi yıllarca önce çevrilen «Johnny Guitar» filminde Joan Crawford da pantolonlu, kovboy şapkalı bir kabadayı olarak beyazperdede görünmüştü. Ama Elsa Martinelli gibi gerçekten bir kovboy olmamıştı.
Senaryosunu da Lina Wertmuller'in yazdığı «Belle Star»ın konusu, 1870 yılında Amerika'nın güney eyaletlerinde geçmektedir. Yaşanmış bir hikayeden alınmıştır. Bir albayın kızı olan Belle Starr, bir kızılderili arkadaşıyla beraber beyazlara karşı isyan eder. Niyeti cemiyetten özellikle, erkeklerin hakim oldukları cemiyetten intikam almaktır. Bu güzel kadın kovboy gayet güzel ata biner, erkeklerden daha seri silah çeker. Dövüşte ise üstüne yoktur! İtalyan asıllı kovboy E. Martinelli, düşmanlarını mağlup etmeye çalışırken cinsi cazibesinden de faydalanmaktan da geri kalmaz. Filmin en heyecanlı dövüş sahnelerinden sonra Elsa Martinelli'nin bir seks kraliçesini hatırlatır şekilde seyircinin karşısına çıkar. Sinema dünyasının bu ilk kadın kovboyu, etrafa öylesine dehşet saçar ki, sonunda, onu yakalayana 15.000 dolar mükafat koyarlar. Filmin sonunda, Elsa Martinelli, kendisine yardım eden kızılderili ile beraber yakalanır ve idam edilir.
Son zamanlarda eski şöhretini kaybeden Elsa Martinelli bu film hakkında şöyle diyor:
- «Dörtnala at koşturmak ilk günlerde beni hayli sarstı, ama çok geçmeden alıştım. Bundan sonra çevireceğim filmlerde hep atlı sahnelerin bulunmasını isteyeceğim.»
Bu film beklenilen ilgiyi gördüğü takdirde beyazperdeyi artık Texaslı kadın sığır çobanlarının işgal edeceğine hiç şüphe yok...
ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 48. SAYISI