Jack Hawkins Artık Konuşabiliyor



Ameliyat tam altı buçuk saat sürmüş, bu süre içinde hastanın eşi ve yakınlan ameliyathanede olup bitenleri öğrenememişlerdi. Fakat dakikalar geçtikçe, onlar da durumun ciddiliğini daha iyi anlıyorlar ve kendilerini acı gerçeğe alıştırmaya çalışıyorlardı. Nihayet ameliyathanenin kapısı açıldı, yüzlerinden ter boşanan iki doktor, dışan çıktı. Bayan Hawkins heyecanla yerinden kalkmış, doktorların yanına koşmuştu. On dokuz yıllık hayat arkadaşının durumu hakkında onlardan bilgi almaya çalışırken, gözlerinde biriken yaşlar yanaklarında aşağı süzülüp duruyordu. Doktorlar, Bayan Hawkins kadar ümitsiz ve kederli değillerdi. Tam aksine, ünlü İngiliz aktörü Jack Hawkins'in ameliyatının çok başarılı geçtiğini söylüyorlar ve, «Yüzde 99 ihtimalle kurtulacak,» diyorlardı. Yalnız bir tek mesele vardı. Bundan sonra Jack Hawkins uzun bir süre konuşamayacaktı.





«Ben Hur», «Kleopatra», «Lord Jim», «Kwai Köprüsü», «Zalim Deniz», «İngiliz Casusu Lawrence» gibi filmlerdeki başarılı oyunlarıyla tanıdığımız, elli yedi yaşındaki İngiliz aktörü Jack Hawkins, altı yıl önce şiddetli bir boğaz hastalığı geçirmişti. O günden sonra da daima sesinin kısılmasından şikayetçi olan aktöre, nihayet geçen yıl «gırtlak kanseri» teşhisi konmuş ve derhal kobalt tedavisine başlanmıştı. Fakat tedavinin hastalığı geçirmediği meydana çıkınca doktorlar aktörü ameliyat masasına yatırmaktan başka çarelerinin kalmadığını anlamışlardı. İlerlemiş bir gırtlak kanserini ameliyatla geçirebilmek, hayli güç olacağa benziyordu. Aktörün ameliyatı altı buçuk saat sürdü ve ondan sonra da günlerce tüpler, serumlar ve çeşitli borularla ünlü aktörü yaşatmak için bütün imkanlar kullanıldı.



Jack Hawkins'in ameliyat haberini gazeteciler pek geç haber alabildiler. Mesele öğrenildiği zaman ise, artık aktör ölüm tehlikesini atlatmıştı. Yalnız konuşamıyordu. Doktorlar, aktörün normal insanlar gibi hançereden konuşmasına artık tıbben imkan kalmadığını ve östaki borusunun yardımıyla konuşabileceğini belirtmişlerdi.





Bilimciler, Jack Hawkins'i biraz teşvik edebilmek için bir filmde onu hiç konuşturmadan oynattılar. Bundan sonra ise Jack Hawkins, dünyaya gözlerini yeni açmış bir bebeğin heyecanı ve gayretiyle yeniden konuşmayı öğrenmek için çalışmaya başladı. Bayan Hawkins kocasının insanüstü gayret sarf ettiğini görerek üzülüyor, fakat onun çalışmalarını da önlemek istemiyordu. Nihayet bundan bir süre önce Jack Hawkins karısına «sevgilim» diye seslenebildi. Bu, bir çocuğun ilk defa «anne» demesinden farksızdı.



Ünlü aktör, birkaç ay süren konuşma talimlerinden sonra artık herkes gibi konuşabilir oldu. Tabii yaptığı ilk iş, eski günlerdeki gibi hızlı tempoyla film çevirmek oldu. Son olarak Avusturya İmparatoru Franz Joseph'i beyazperdede canlandıran aktör, önümüzdeki günlerde yeni bir filme başlayacak. Bu arada İngiliz Kraliçesi Elizabeth’e yakın çevreler de, kraliçenin aktöre bir «asalet» unvanı vermeyi kararlaştırdığını belirtiyorlar. Jack Hawkins, asalet unvanı alsa da, almasa da, ellisinden sonra yeniden konuşmayı, yaşamayı öğrenen ak saçlı bebek olarak, dünya sinema ve tıp tarihinde yer alacak.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 23. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir