Nesrin Sipahi Hakkında Bütün Bilmek İstedikleriniz

Radyonun düğmesini çevirdim, tatlı sesli bir kadın konuşuyor. Sözleri arasında «Şevki Bey», «Hacı Arif Bey», «Itri», «Dede Efendi», «Tamburi Mustafa Efendi» isimleri geçiyor.

Radyodaki konuşma bitince, aynı tatlı ses, Itri’nin bir şarkısına başladı. O zaman Nesrin Sipahi’yi tanıdım.

Nesrin Sipahi’nin şarkısını dinlerken bir şey dikkatimi çekti. «Şarkı okuyan» sanatçı aynı zamanda «konuşabilen» bir okuyucuydu da… Şimdiye kadar, erkekler de dahil, mikrofon başında konuşan okuyucular Türkçemizi öyle garip hallere sokuyorlardı ki Safiye Ayla ve birkaç okuyucu hariç, Türk musikisi «icracıları» nda göze çarpan bir garip özellikti bu…





Nesrin Sipahi'ye, Çengelköy'de yeni yaptırdığı yalısında bunu söylediğim zaman tevazu gösterdi. «Aman efendim, bendeniz de konuşma sanatına pek vakıf değilim» dedi.

Halbuki iki saatlik konuşmamızda Nesrin Sipahi o kadar samimi, tatlı, iç açıcı bir konuşma yaptı ki, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık. Önce biyografiden başlayıp güzel okuyucu hakkında biraz bilgi verelim: Eski İttihatçılardan Yunus Akçan'ın kızı olan Nesrin Akçan (Sipahi) 29 kasım 1924'de Yeşilköy'de doğmuş. İlkokulu Yeşilköy'de, ortaokulu Bakırköy'de okumuş. Cağaloğlu Akşam Kız Sanat Okulu ve Sultanahmet Amerikan Dershanesinden diploma almış. Daha sonra İstanbul Konservatuvarı öğretmenlerinden Ahmet Nuri Canaydın'dan ders görmüş.





Bir yandan klasik Batı müziğinde Papazyan'dan şan dersleri alan Nesrin Akçan; arkadaşları o zaman, alaturka musiki ile alay ettiği için, Türk musikisi dersi aldığını saklamak mecburiyetinde kalmış. Şerif İçli'nin ilk talebeleri arasında bulunan (diğerleri: Zeki Müren ve Şükran Özer) Nesrin Akçan 1950'de İstanbul Radyosu'ndaki imtihanı kazanıp profesyonel musiki hayatına girmiş. 1953'de gene imtihanla Ankara Radyosu imtihanına «Bir nigah et halime, ne olur, ey gonce dehen» şarkısıyla girmiş ve 1.000 kişiye yakın adayın arasında, imtihanı kazanan 16 kişinin arasına girmiş. «Bu şarkıyı ne zaman duysam, imtihan heyecanını hatırlarım,» diyor ve anlatmaya devam ediyor: «Ankara Radyosu'nda 10 yıl çalıştım. İkişer derece terfi ediyordum. 23 ocak 1946'da Aldemir Sipahi ile evlendim. İlk oğlum Yunus Emre Sipahi 1957'de, ikinci oğlum Candemir Sipahi 1968'de, 15 şubatta doğdu.»





- «En sevdiğiniz bestecilerden, şarkılardan ve müzik parçalarından birkaç isim verir misiniz?»

- «Şarkı seçmek zor şey. Müzik parçası olarak Itrinin 'Nevakar' ı büyük bir beste. Ahmet Rasim'in meşhur «Pek revadır sevdiğim ettiklerin - Aşığı günlerce beklettiklerin - Gelmeyip ağyar ile gittiklerin - Gez, görüş, eğlen, sıkılma, zevke bak - Bir gelir insan cihana durma çak!» şarkısı ve Hacı Arif Bey, Şevki Bey, Tamburi Mustafa Efendi, Dede Efendi, Itri... Bunlara birçok isim daha ilave edilebilir.»





Nesrin Sipahi ile Türk musukisi «problemleri» ne dair de birkaç söz ediyoruz: «Biz ritm ve melodide süsleme yapıyoruz», «Artık baştan sona kadar, bir şarkı ’unison' olarak, tek sesli çalınmıyor», Bizim klasiklere, Lem'i Bey'e kadar olanlara dokunmamak», «Halkı yavaş yavaş alıştırmalı», «Benim saz heyetimde batı enstrümanları, obua, tulumba, bas var», «Bizim vazifemiz eskilerin yaptığını biraz daha ileriye götürmektir», «Ben artık içkisiz salonlarda söylüyorum. İçkili yerleri ayıpladığım için değil. İçkisiz bahçelere 3-4.000 kişi geliyor. Konser havası var. Halka, daha çok halka inebiliyoruz. Aldığım paranın 4/3 ünü sazıma, dekora, kostüme, ışığa veriyorum,» gibi. Nesrin Sipahi'nin boyu 1.72, kilosu 65. Yeşil renkli gözleri, açık kumral saçları var. 38 numara pabuç giyiyor. Elbise giyiminde pastel renkleri tercih ediyor. 1965 yılında Tamer Yiğit'le «Kalbimdeki Serseri» adlı bir müzikal film çeviren Nesri Sipahi, Devlet Tiyatrosu aktörlerinden Nihat Akçan'ın kız kardeşidir. Çengelköy, Kuleli caddesi 35 sayılı yalıda oturuyor.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 30. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir