Zeki Müren Politikacı Oluyor

«Politikaya atılacağım artık, parlamentoya gireceğim, beni seçecekleri temsil edeceğim. Bu işi aslında ben istemedim. Beni sevenler, çevremdekiler ortaya attı bu fikri. Ama madem ki bu, bütün Türkiye tarafından duyuldu, artık benim için bu yoldan dönüş yok.»

Zeki Müren Ankara’ya geldiği zaman kendisini ziyaret eden SES muhabirine bunları söylüyordu.



Zeki Müren'i şimdiye kadar sahnede ve beyazperdede çeşitli karakterde ve çeşitli kıyafetlerle görmüştük. Pembe pelerinli prens, kabadayı, serseri aşık, jönprömiye, fakir sanatçı. Artık bundan böyle onu frak ve silindir şapkasıyla politika alanında da göreceğiz. Zeki Müren bu hususta çalışmalara başlamış bile...

- «İstanbul'a döndüğüm zaman partimin kurulması için faaliyete geçeceğim,» diyor. «Partinin adı belli oldu: AR PARTİSİ veya SANATÇILAR PARTİSİ. Ben mecliste sağ ve sol kavgası yapacak değilim. Başlangıcından beri parlamentoda kimse sanatı temsil etmedi, sanatçıları korumadı, onların menfaatleriyle ilgilenmedi. İşte ben bu işi yapacağım. Politika hayatına sırf sanatçıları temsil etmek için girmek istiyorum. Sanatçı bütün meselelerini bana açacak, ben de bunu yüce meclise ileteceğim.»



Böyle bir sorumluluk altına girdiği zaman hayat mücadelesinin daha da artacağını, bütün bu işlere nasıl yetişeceğini sorduğumuz zaman: «Mücadeleli hayattan hiç bıkmıyorum, hatta ramazanda ve kandillerde çalışmadığım zamanlar evde sıkıntıdan patlıyorum» diye cevap verdi. İşte o vakit en çok zevk aldığım şeylerin başına geçiyorum: Bol bol senaryo okuyorum, şiir yazıyorum, yeni parçaları repertuvarıma almak için çalışıyorum, giydiğim elbiselerin modellerini çiziyorum.





«O boncuklu, allı-pullu elbiseleri bilmem sizler nasıl buluyorsunuz? Ben onları sırf yenilik olsun diye yarattım. Çünkü kulaklarından sonra gözlerine hitap ettiğim sayın dinleyicilerimin karşısına, zarif çıkmak benim görevimdir. Mesela bir kadın bile, evine misafirleri geldiği zaman en güzel elbiselerini giyiyor. Ben neden bunu yapmayayım?»

Ne zaman evleneceksiniz? sorumuza ise ünlü sanatçı şu cevabı verdi:



- «Yaşım şimdi 37, 40'ıma bastığım zaman evleneceğim. Ama bu yaşa gelinceye kadar bana göre 'ideal' olan kadını da arayacağım. Bence ideal kadın; kocasının hanımı, evinin kadını, evlatlarının anası ve cemiyet içindeki sorumluluklarını da anlayabilen kadındır.»

Zeki Müren, hep seyirci karşısında, sahnede olan bir sanatçıdır. Ama Ankara'ya gelince iş değişiyor. Tiyatrolarda, seyirci olarak görünüyor. Bu, onun günlük yorgunluklarını alıp dinlendiriyormuş.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 5. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir