Aziz Basmacı ve Kenan Büke Daima Birlikte
İkisi de Türk sahnesinin ünlü komedyenlerinden. Tiyatroya yıllarca emek vermişler. Her ikisinin de bu uğurda saçları ağarmış. Aynı zamanda ortaklar. Birinin adı, Aziz Basmacı, diğerinin Kenan Büke. Şehzadebaşı'nda kurdukları «Küçük Tiyatro» da, iş ortaklıkları devam ederken, özel hayatlarında da bir sürü ortaklıklar zinciri birbirini takip ediyor.
Bir insanın, diğer bir kişi ile iş ortağı olabilmesi için önce karşılıklı sevgi, karşılıklı itimat şart. Birbirlerini sevmeyen, fakat iş hayatları yıllarca devam etmiş ortaklar yok mu? Var ama, netice çoğu zaman umulduğu gibi olmuyor. Aziz Basmacı’yla Kenan Büke bu cins ortaklardan değil. İş hayatlarını anlatırlarken, ikisinin de gözlerinin içi parlıyor. «Biz birbirimizi eşlerimizle, çocuklarımızla ararız, sorarız. Gezmeye, eğlenceye daima beraber gideriz. Zaten sahnede, kuliste ve paralan bölüşürken de beraberiz. Yani sizin anlayacağınız anca beraber kanca beraberiz,» diyorlar.
Onları önce tiyatroda ziyaret ettik. «Festival» adlı oyunun son gecesiydi. Kulis bir ana - baba günü halinde, dekorlar taşmıyor, oyuncular gidip geliyorlar, az sonra başlayacak oyuna hazırlanıyorlardı. Aziz Basmacı ve Kenan Büke'nin birlikte kullandıkları makyaj odasının kapısı açık. Aziz bir sandalyeye oturmuş, Kenan onun peruğunu takıyor. Sonra Aziz kalkıyor, Kenan oturuyor. Birbirlerinin yüzlerine pat sürüyorlar. Seyircinin karşısına en iyi şekilde çıkmak için birbirlerini büyük bir titizlikle hazırlıyorlar. Sonra ziller çalıyor, kapılar kapanıyor. İki ortak seyircinin karşısına gene birlikte çıkıyorlar. Karşılıklı nükteler yapıp halkı gülmekten kırıp geçiriyorlar.
Ertesi akşam oyunları, yoktu. Aziz Basmacı ve Kenan Büke sınıflarını geçip tatile kavuşan iki öğrenci gibi kendilerini hür hissediyorlardı. Eşleri ve çocukları ile birlikte, bir gece kulübüne gidip eğlenmek istiyorlardı. Osmanbey'de gece saat 21'de Kenan Büke'nin sarı otomobilinde konuşuyorlardı. Yanlarında eşleri ve çocukları da vardı. Aziz Basmacı'nın eşi Fazilet Basmacı ekonomik bir düşünce ile «Kulübe gidip avuç dolusu para vereceğimize, hazır şuracıktaki ablamlara gideriz, pikap da var, eğleniriz, güleriz, dans ederiz.» dedi.
Fazilet Basmacı ablası Melek Okuldaş onları kapıda karşıladı. Güldüler, söylediler, dans ettiler. Aziz Basmacı ile Kenan Büke'yi o gece bir görmeliydiniz. Aziz Basmacı ilk önce Büke çiftini çekiştirmekle işe başladı. «Bizim Kenan biraz kılıbıkçadır. Karısına sormadan hiç bir yere gidemez,» deyince, Kenan Büke’nin eşi Serbülent Büke biraz alınır gibi oldu. Fakat Aziz Basmacı'nın anlattığı kılıbıklık hikayeleri, bir anda havayı yumuşatmaya yetti ve arttı da...
Yerli sinemada olsun, tiyatroda olsun, böyle ortaklıklar az bulunur. Her gittikleri yere birlikte ve yanlarına eşlerini ve çocuklarını da alarak giden Aziz - Kenan çifti, hayatlarından son derece memnundular. Sahnede birbirlerini tamamlıyorlar, özel hayatlarında da birlikte olmaktan zevk duyuyorlar.
ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 22. SAYISI