Britt Ekland’ı Tanıdınız mı?




California yakınlarındaki Mojave Çölü’nde kurulan film seti İngiliz komedyenlerinden Peter Sellers’in genç eşi Britt Ekland için yasak bölge ilan edilmişti. Peter Sellers burada «Gunga Din» filmini çevirmekteydi ve film çalışmalarının aksamadan, bir an önce tamamlanması için ekip gece gündüz demeyip durmadan çalışıyordu.





Peter Sellers, eşi Britt ile küçük kızı Victoria'yı New York'ta büyücek bir apartman dairesine yerleştirdikten sonra karısına «Ben bu filmi bitirinceye kadar New York'a gelemeyeceğim. Sen de California'ya gelme, ikimiz de film çalışmalarımızı bitirdikten sonra Noel'de uzun bir tatil yapar hem dinlenir, hem de ayrı geçen günlerimizin acısını çıkarırız,» demişti. Fakat orta yaşlı aktörün genç eşi, bu yasak emri dinlemedi. New York'ta «The Night They Raided Minsky's» (Minsky'nin Dükkanını Baskına Uğrattıkları Gece) isimli filmi tamamlar tamamlamaz bir uçağa atladığı gibi, önce California, oradan da, Mojave Çölü'ne uçtu.



Genç kadın, kocasına yapacağı sürprizi düşündükçe heyecanı artıyor, bir an önce California'ya varmak için sabırsızlanıyordu. Peter Sellers'in bu sürprize sevinmesi mümkün olduğu gibi çok sert tepki göstermesi de beklenebilirdi. Genç kadın, yola çıkarken, bunları göze almıştı. Kocası onu iyi karşılamazsa, hemen geriye dönecekti.

Peter Sellers bu kuş uçmaz, kervan geçmez çölde, bundan yıllar önce ilk defa filme alındığı zaman hadiseler yaratan ünlü bir filmin başrolünü oynuyordu. İngiliz şairi Rudyard Kipling'in aynı adı taşıyan şiirinden alınan ve İngiliz askerlerine su taşıyan bir yerlinin dramını anlatan bu filmde ünlü aktör «Gunga Din» rolündeydi. Genç eşini sete sokmak istememesinin sebebi ise filmin mahallî kıyafetlerle çekilmiş olmasından ileri geliyordu.





Britt Ekland acayip kıyafetlere bürünmekten pek hoşlanırdı. Sette böyle bir şeyi denemeye kalkması ise, film çalışmalarının aksaması demekti. Nitekim Britt, çalışmaların yapıldığı yere geldiği zaman aksadı da. Başında sarık, elinde de tüfek kocasının filmdeki hüviyetine, Gunga Din kılığına bürününce, o gün boyunca sette çalışma diye bir şey olmadı. Hani Gunga Din kılığı genç İsveçli yıldıza pek de yakışmıştı. Hatta o kadar yakışmıştı ki, rejisör yarı şaka yarı ciddi bu rolü ona teklif bile etti.



Kızı ve kocasıyla çok mutlu olduğunu söyleyen Britt Ekland, sinemayı meslek seçmesinin sebeplerini açıklarken kocasına olan büyük aşkını ileri sürüyor: «Peter'i o kadar çok seviyorum ki onun yaptığı her işte benim de bir payımın bulunmasını istiyorum. Kocamla aynı meslekte çalışmak ona olan sevgimi artırıyor. İnanın bana, sinemayı meslek seçmemin başka hiç bir sebebi yok...» diyor ve ilave ediyor: «Bunun için de daima onun yanı başında olmak istiyorum. Tabii Peter, benim çalışma sırasında muziplik yapmamdan hiç hoşlanmadığı için, film çevirirken yanında olmamı istemiyor. Ama ne yapayım, elimde değil, hem ona, hem de muziplik yapmaya bayılıyorum!»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 49. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir