Sezer Güvenirgil Yıldızlık Tahtına Oturdu




Kanlıca sırtlarında, Hidiv Köşkündeyiz. Burada, ‘Karadavut’ filminin son sahneleri çekiliyor. Bir fasıladan faydalanarak yanımıza gelen rejisör Tunç Başaran filmin konusunu şöyle özetledi:

– Olaylar, 1400 yıllarında Germiyan Beyliği’nde geçer. Kralın karısı, bir Osmanlı şehzadesiyle sevişmektedir. İkisi arasındaki haberleşmeyi de, kraliçenin nedimesi sağlar.. Beyliğin vezirlerinden Kasım da, kralın yerine geçmek istemektedir. Bunu sağlamak için, kraliçe ile şehzade arasındaki münasebeti ortaya çıkarmak ister. Fakat bu arada kasabadan şehre gelen Kara Davut, önce mücadele edip sonra canciğer olduğu üç arkadaşı ile, onun bütün planlarına engel olur. Bu arada, nedime ile aralarında bir aşk başlar…






Biz, ‘Karadavut’un filme alındığını duyunca, bunun Nizamettin Nazif’in romanından yapılan bir film olduğunu sanmıştık. Meğer bu ‘Davut’ başka ‘Davut’ muş… Konunun, meşhur «Üç Silahşörler’i çok andırdığını söyleyince Tunç Başaran güldü:

– «Evet, filmin konusu Üç Silahşörler’i çok andırıyor. Hatta Davut’un sonradan çok samimi olup birlikte kavga ettiği üç arkadaşın isimleri bile Üç Silahşörler’de olduğu gibi kafiyeli: Orhan, Turhan, Kayhan…’

Böylece, yerli sinemada d’Artanyan Davut, meşhur Artos, Portos, Aramis de Orhan, Turhan, Kayhan olmuş. Alexandre Dumas’ın Kardinal Richelieu’su da Germiyan Beyliği’nin Veziri Kasım…






Filmin başrollerini Kartal Tibet ile, SES Mecmuası Kapak Yıldızı Sezer Güvenirgil oynuyor. Filmin en önemli kadın rolü olan «Kraliçenin nedimesini» oynayan Sezer Güvenirgil böylece başrolünü oynadığı ikinci filmi tamamlamış oluyor. İşe herkesten önce gelip en son grupla ayrılan Sezer Güvenirgil’den ikinci filminin rejisörü Tunç Başaran çok ümitli:

– «Her şeyden önce Sezer, sinemaya çok hevesli bir genç kız. İyi niyetle çalışıyor. Sonra tip olarak da çok yumuşak. Rejisör olarak bu tipi istediğiniz şekle sokmak çok kolaydır. Sezer, benim gelecek için en ümitli olduğum isimlerden biri… Şahsen kendisinden çok memnunum. Bana ümit ettiğimden fazlasını verdi. Bu kafi mi? Elbette değil ama, henüz ikinci filmini çevirdiğini de unutmayalım…»






‘Karadavut’un kameramanlığını 1944’te sinemaya giren Kriton Illiadis yapıyor. Fikrini sorduğumuz Iliadis:

– ‘Sezer Güvenirgil çok iyi fotoğraf veriyor. Çok fotojenik. Bir kameraman olarak onunla çalışmak bana zevk verdi’ diyor. 23 yıldır kameramanlık yapan Kriton İliadis’in Sezer için ‘İyi fotoğraf veriyor’ demesi çok önemlidir.

Filmde Sezer Güvenirgil’in oynadığı ‘Nedime’ye aşık olan ‘Karadavut’u oynayan Kartal Tibet de, Sezer Güvenirgil hakkında şunları söyledi:



– ‘Sezer Güvenirgil, hem ikinci filmini çeviriyor, hem de ikinci defadır ki bir tarihî filmde oynuyor. Her halde bundan olacak, eski zaman kostümlerini, kılıçları hiç yadırgamadı. Filmin büyük kısmında ikimiz beraber çalıştık. ‘Ben bu çalışmadan çok memnunum. Sezer Güvenirgil için, en rahat çalıştığım rol arkadaşlarımdan biridir diyebilirim.’

Sezer Güvenirgil de birlikte çalıştığı bütün arkadaşlarından memnun olduğunu ifade ederken, sette ondan şikayetçi olan tek kişiye rastlamamıştık. 23 yıllık kameramandan rejisöre, başrol oyuncusundan figüranına kadar herkes Sezer Güvenirgil’den memnundu ve etrafında böyle bir hava yaratabilen Sezer’in, ayağını gittikçe daha sağlam bastığı yerli sinemada daha ileri gitmemesi için hiçbir sebep yoktu.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 35. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir