Fransız sinemasının ünlü yıldızı Annie Girardot, otuz altıncı yaş gününü Brüksel’de kocasından ve çocuğundan kilometrelerce uzakta bir otel odasında tek başına kutlamaya hazırlanıyordu… Birkaç gün önce Yves Montand, Claude Lelouch ve Andre Soubiran ile beraber «Belçika Femina Armağanları»nın dağıtılmasında hazır bulunmak için Brüksel’e gelmişti. Genç rejisör Claude Lelouch, «Vivre Pour Vivre» (Hayata Hayat) isimli filminde Annie Girardot’yu başrolde oynatmak isterken, yıldızı bambaşka bir şekilde seyircinin karşısına çıkarmayı da tasarlamış ve bu filmin Annie’nin meslek hayatında bir dönüm noktası olabileceğine inanmıştı.

Annie Girardot, Claude Lelouch’un bu fikrini benimsemiş, nihayet kocası Renato Salvatori'nin itirazlarına. aldırmadan filmi çevirmek için İtalya'dan Paris’e geçmişti. Annie Girardot, Renato Salvatori ile sevişerek evlenmişti. Bu evlilikten de bir kız çocukları dünyaya gelmişti. Fakat yıldız, İtalyanların evlilik hayatı hakkındaki görüşlerini bir türlü benimseyememişti. Nitekim Annie Girardot, daha önce verdiği bir beyanatta: «İtalyan erkeği karısının evinde oturup yemek pişirmesini, bulaşık yıkamasını ve akşam olunca da penceresinin önünde erkeğinin eve dönüşünü beklemesini istiyor. Evli bir genç kadının da bir meslek sahibi olabileceğini, kendine ait bazı işlerinin bulunabileceğini İtalyanlar nedense anlamak istemiyorlar...» diyerek acı acı dert yanmıştı.

Film çevirme meselesi yüzünden Annie Girardot ile Renato Salvatori arasındaki ihtilaf zamanla büyümüş, hatta karı - koca işi ayrılmaya kadar vardırmışlardı. Annie, haklı olarak meslek hayatının geleceğinden endişeliydi. Tam dört yıl, Fransız meslektaşı Jeanne Moreau'nun gölgesinde yaşamıştı... Rejisörler, Jeanne Moreau'ya benzettikleri Annie Girardot’yu hep Jeanne Moreau’nun oynaması gereken rollerde oynatmışlar ve genç kadını sinemaseverlere ikinci bir Jean Moreau olarak tanıtmakta da mahzur görmemişlerdi. Ama, bir yıldızın sahicisi her zamankinden daha hummalı bir faaliyet içinde film çevirirken, onun benzerinin de aynı derecede başarı sağlaması olacak iş değildi. Annie Girardot, Jeanne Moreau'nun gölgesinden kurtulmak için bir süre köşeye çekilip film çevirmemeyi de denemiş, ama meslek aşkı her şeye rağmen galip gelmişti.

Şimdi ise istikbali genç rejisör Claude Lelouch’un ellerindeydi. Onun hazırladığı filmlerde başrolü oynamakla Annie’nin, Jeanne Moreau hüviyetinden sıyrılacağı muhakkaktı. Nitekim sıyrıldı da...

Annie Girardot, rol arkadaşı Yves Montand ve rejisörü Claude Lelouch ile beraber Femina Armağanını kazandı. Belçika kraliyet ailesinin de hazır bulunduğu gala gerçekten çok muhteşem oldu. Galadan sonra ise Claude Lelouch ve Yves Montand, Annie Girardot'yu şehrin tanınmış gece kulüplerinden birine götürdüler. Annie'ye hoş bir sürpriz hazırlamışlardı. Biraz sonra masanın üzerine, mumlar yanan kocaman bir pasta konulunca, yıldız sevinç göz yaşlarını tutamadı.

Dostları otuz altıncı yaş gününü unutmamışlardı. Bir taraftan yaş gününü kutlamanın sevinci, bir taraftan yıllarca çalıştıktan sonra nihayet armağan kazanmış başarılı yıldızlar seviyesine yükselmesi Girerdot'yu dünyanın en mesut kadını yapmıştı. Artık meslek hayatının kaderini Ciaude Lelouch'a bırakacaktı... Yıldızın bu kararını duyanlar, «Acaba Annie sadece meslek hayatını mı Claude Lelouch’a bağlayacak, yoksa işin içinde bir gönül meselesi de mi var?» diye sormaktan kendilerini alamıyorlar. Bu sorunun cevabı her halde birkaç zaman sonra meydana çıkar...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 50. SAYISI