Filiz Akın Telefonda



Bu, Filiz Akın için de, okurlarımız için de, bizim için de ilk tecrübeydi. 6 mayıs pazartesi günü Filiz Akın idarehanemize geldi ve hayranlarının çeşitli sorularına cevap verdi. Bugüne kadar Filiz Akın’a sorulmayanların sorulduğu bu ilk tecrübede yerli sinemanın sempatik yıldızı tam 57 hayranıyla konuştu: «Böyle bir teşebbüsü gerçekleştirdiğiniz, seyircilerle bizleri bir telin iki ucunda bile olsa birleştirdiğiniz için SES’e minnettarım,» dedi. Bu haberde, Filiz Akın’a kimlerin telefon ettiğini, ona neler sorduklarını ve Filiz Akın’ın verdiği cevapları bulacaksınız.





Herkeste bir telaş, bir telaş... Bir dakika içinde dört, beş defa saate bakıyorum. Günlerce önceden SES'in yüz binleri aşkın okuyucusuna ilan etmişiz: «6 mayıs pazartesi günü saat 18:30 - 19:30 arasında 27 95 13'ten (mecmuamızın numarasıdır) Filiz Akın'la konuşacaksınız» diye... 6 mayıs gelmiş, saat 18,30'a gelmiş, okuyuculardan telefon gelmiş... Gelmeyen sadece Filiz Akın... İdarehanemizde bir telaş bir telaş... Herkesin yüzü simsiyah... Saat 18:30 oluyor, 32 oluyor, 33 oluyor... Dayanamayıp kapıya iniyorum. Kapıdaki büyük saat 18:35'i gösteriyor. İki hafta önceki İzzet Günay tecrübesi aklımda. Kader onun için çalan telefonlara bizim cevap vermemizi istemişti. «Eşini bugün toprağa verdik efendim. Tabii, tabii siz başsağlığı dilemek istiyordunuz. Biz iletiriz efendim...»





Tam o anda bir korna sesi duyup yola bakıyorum. Tamam. Filiz Akın, kırmızı bir arabayla geliyor. Bir şeyler anlatacak, ama zaten gecikmişiz. «Sonra anlatırsın» diyoruz ve koşar adım asansöre giriyoruz. Filiz, «Yolların kalabalıklığından, 8 dakikalık gecikmesine nasıl üzüldüğünden, günlerce hazırlandığı bugüne geç kalmış olmanın mahcubiyetinden» söz ediyor. Yüzü büyük bir telaşın, büyük bir üzüntünün izlerini taşıyor. Saatin tam 18:41'i gösterdiği anda filmci tabiriyle «Motor» diyoruz. SES'in sinema yıldızlarıyla hayranlarını karşı karşıya getirme tecrübesinin ilk adımı atılmış, «Sevdiğiniz yıldızla konuşma programı» başlamıştır.





«SORULAR VE CEVAPLAR...»

IŞIL GÜVEN (18) öğrenci: «Ben sarışın, yeşil gözlü bir kızım. Nasıl bir makyaj tavsiye edersiniz?»

CEVAP: «Makyajda ana kaide güzelliklerin belirtilmesidir. Gözleriniz yeşil olduğu için fazla makyaj sizi frapan gösterir. Hem anlattığınız tipe, hem de yaşınıza gidecek şekilde makyaj yapın. Mesela marka fondoten kullanın. Takma kirpik kullanıyor musunuz? Hayır mı? Öyleyse fondotenin üzerine süreceğiniz pudranın koyu renk olmasına dikkat edin canım.»

KADİR DEMİR (18) memur: «Nerelisiniz, hayranlarınıza karşı nasıl davranıyorsunuz, sigara içer misiniz?»

CEVAP: «Ankaralıyım. Beni onların var ettiğine inanıyor, mümkün olduğu kadar iyi davranmaya çalışıyorum. Sigara tiryakisi değilim. Binde bir içerim.»





TUNA İPEKOGLU (13) öğrenci: «Şarkı söylemeyi düşünüyor musunuz?»

CEVAP: «Arkadaşlar arasında söylüyorum, ama şimdilik sahneye çıkmaya pek niyetim yok canım.»

ALTAN GÜNDOGDU (26) dekoratör: «En çok beğendiğiniz yabancı filmler?»

CEVAP: «En çok ''Sonsuz Sokaklar'la 'Mutluluk''u beğendim beyefendi.»

NİHAL YERMET (12) öğrenci: «Asıl adınız nedir?»

CEVAP: «Asıl adım da Filiz Akın, canım... Başka bir arzunuz var mı?»





MÜJGAN ÖZYALÇİN (18) öğrenci: «Yaşınız, artist olmasaydınız ne olmak isterdiniz?»

CEVAP: «25 yaşındayım şekerim. Artist olmasaydım yine sanatla ilgili bir iş yapmak isterdim.»

NURTEN PEKİN (28) memur: «Saçınızı hangi şampuanla yıkıyorsunuz?»

CEVAP: «Vallahi ben de bilmiyorum Nurten Hanımcığım. Size kuaförümün adresini vereyim.»

HATİCE ÇİÇEK: (17) öğrenci: «Nasılsınız? Binlerce hayranı olan bir artist olmak sizde ne gibi bir his uyandırıyor?»

CEVAP: «Çok teşekkür ederim Haticeciğim, sen nasılsın. Vallahi sadece gurur duyuyorum. Çok seviniyorum desem daha doğru olacak galiba.»





NİHAL YALNIZ (18) öğrenci: «Size Bursa'dan telefon ediyorum. Bursa'ya gelir misiniz? Gelince sizinle konuşabilir miyim?»

CEVAP: «Çok isterdim, ama şimdilik imkansız. Mamafih siz adresinizi lütfedin, gelince sizi ararım, bol bol konuşuruz.»

NURDAN ALGIN (18) öğrenci: «Mesut musunuz?»

CEVAP: «Çok... Size de benimki gibi bir mutluluk dilerim Nurdan'cığım.»

FERHAT TUNCA (35) memur: «Sinemaya girdiğiniz zaman kaç yaşındaydınız?»

CEVAP: «18 efendim.»





MELEK KIRGOZ (44) Çankırı: «En beğendiğiniz rejisör kimdir?»

CEVAP: «Biliyorsunuz, bizim bey de rejisör. Onu katmadan size takdir ettiğim birkaç rejisör ismi verebilirim, ama eğer tek isim istiyorsanız Osman Seden diyeceğim.»

NAHİDE CANPOLAT (16) kuaför: «Kaç çocuğunuz var?»

CEVAP: «Allah bağışlarsa bir oğlum var Nahideciğim.»

NESRİN GÜRLET (20) tezgahtar: «Hayatta en çok kimi seversiniz?»

CEVAP: «Hayatta en çok sevdiğim varlık oğlum İlker'dir efendim.»





YÜKSEL HERSEKLİ (35) propagandist: «Kırklareli'nden telefon ediyorum, Filiz Hanım. Mesleğinizden şikayetçi misiniz?»

CEVAP: «Hayır efendim. Mesleğimi çok, pek çok seviyorum.»

NEDRET KOÇAK (17) demirci: «Ev işleri yapmayı sever misiniz?»

CEVAP: «Doğrusunu isterseniz ev işi yapmaya pek vaktim olmuyor. Zaten bana yardım eden hanım da sağolsun bana pek ihtiyaç bırakmıyor. Yoksa ben de her kadın gibi ev işlerinden hoşlanırım.»

SELVİ GÜLER (20) konservatuvar öğrencisi: «En çok beğendiniz yabancı artistler?»

CEVAP: «B.B., Alain Delon, Elizabeth Taylor, Richard Burton.»





ERDOĞAN GÜNEŞ (22) memur: «Üniversitede okudunuz mu?»

CEVAP: «Okudum, ama bitirmedim. Filolojiye, pardon Arkeolojiye iki yıl devam ettim, sonra İstanbul'a gelip film çevirmeye başlayınca yarıda kaldı.»

ÖZEL GÖNEN (19) öğrenci: «Sevmediğiniz şeyler nelerdir?»

CEVAP: «Yalanla, riyakârlığı hiç sevmem canım. İkisinden de nefret ederim.»

SAMİ KORAY (50) ahçı: «En çok sevdiğiniz yemekler?»

CEVAP: «Tavuklu pilavla, zeytinyağlı dolmaya bayılırım beyefendi.»



SEMA ÖZCAN (18) öğrenci: «Evet, adım Sema Özcan, ama aynı ismi taşıyan artistle akrabalığım falan yok. Ben size ''yemek pişirmesini sever misiniz?'' diye soracaktım.»

CEVAP: «Vallahi, size hiç yemek pişirmem desem bilmem sorunuza cevap vermiş olur muyum? Sevsem, bütün vakit yokluğuna rağmen yemek pişirirdim her halde. Mecbur kalınca sahanda yumurta yaparım, olur biter.

JANE MARWELL (23) tercüman: «İlk filminizin adı neydi?»

CEVAP: «İlk filmimin adı ''Akasyalar Açarken''di efendim.»

AYŞE GULIN (17): «Kocanızı seviyor musunuz?»

CEVAP: «Sözlerimi banda alıyorlar, ne yapacağım ben şimdi Ayşe'ciğim? Tabii canım, şaka ediyorum, insan hiç sevmese evlenir mi?»



ELIZABETH KEŞİŞOGLU (20) gazino sahibi: «Size Burgaz'dan telefon ediyorum. Burgaz'a davet etsem gelir misiniz?»

CEVAP: «Gelmeye gayret ederim Elizbeth Hanımcığım. Hatta şöyle yapalım: Bizim orada oturan bir aile dostumuz var. Onnik Bey. Tanır mısınız bilmem? Bu yaz nasıl olsa onlara gideceğiz, o zaman gazinoya gelir, sizi ararım.»

MERİ TEKİR (Telefonu Elizabeth Keşişoğlu'nun elinden kapıp konuşmaya başladığı için yaşını ve mesleğini tesbit edemedik): «Ben sizden oğlunuzun resmini rica edeceğim. İlker'i çok seviyorum. Daha doğrusu size ait olan her şeyi seviyorum.»

CEVAP: «Çok teşekkür ederim Mericiğim. Sana oğlumun resmini muhakkak gönderirim.»

NEŞE ERGUL (11) öğrenci: «Film çevirmeye hangi sene başladınız?»

CEVAP: «Zannediyorum 1962'de başladım Neşeciğim.»



KAMİL GÜLER (29) memur: «Futbolu sever misiniz? Hangi kulübün taraftarısınız?»

CEVAP: «Futbolu bir kadın ne kadar severse o kadar severim efendim. Madem ısrar ediyorsunuz söyleyeyim, Fenerbahçeliyim.»

MELEK AKDEMİR (20) ev kızı: «En çok hangi renkleri seversiniz?»

CEVAP: «Siyahla beyazı Melekçiğim.»

NEVİN SALMAN (14) öğrenci: «Filiz abla size Ankara'dan telefon ediyorum. Siz Ankara Kolejini bitirmişsiniz, ben de orada okuyorum. Okulunuzu ziyaret edecek misiniz? Ederseniz çok memnun olurum, çünkü sizi çok seviyorum. Bende tam 423 tane resminiz var, her halde bu da sevgimin derecesi hakkında bir fikir verir size.» .

CEVAP: «Çok teşekkür ederim Nevinciğim. Eski okulumu evvelce ziyaret etmiştim, ama yine gelmek isterim. Sana son çektirdiğim resimden de bir tane göndereyim de resimlerin 424 olsun bari.»



NECLA KARTAL (10) öğrenci: «En çok sevdiğiniz şarkı? Bizden hangi şarkıcıları beğeniyorsunuz?»

CEVAP: «Bugünlerde en çok sevdiğim şarkı ''Dünya Dönüyor''. Şarkıcılardan da Ajda'yla Alpay'ı beğeniyorum Neclacığım.»

UĞURTAN EREZ (21) asker: Otomobiliniz var mı?»

CEVÂP: «Var efendim.»

REFET METİN (30) tüccar: «İçkiyi sever misiniz? Daha çok hangilerini tercih edersiniz?»

CEVAP: «İçkiyle başım pek hoş değildir beyefendi, mecbur kalırsam viski içer gibi görünüyorum.»



SEVGİ KANDIRA (16) terzi: «Hangi meyveleri seversiniz?»

CEVAP: «Pek ayırt etmem, ama yazın şeftaliyi, kışın da muzu tercih ederim Sevgiciğim.»

BERÇ NAHİTYAN (28) ithalâtçı: «İlk filminizi kimle çevirdiniz?»

CEVAP: «İlk filmimdeki rol arkadaşım Göksel Arsoy Beydi efendim.»

FİGEN ERDOĞAN (17) öğrenci: «Son filminizi kimle çeviriyorsunuz? Rejisörü kim?»

CEVAP: «Son filmimi Ediz Beyle çeviriyoruz Figenciğim. Rejisörü de Ertem Göreç.»



AYŞE KOZLUCA (14) öğrenci: «Ben burcunuzla, gözlerinizin rengini merak ediyorum.»

CEVAP: «Gözlerim elâ, Oğlak Burcu'nda doğmuşum Ayşeciğim.»

SEDAT ÖKMEN (9) öğrenci: «İlkokuldayken en çok hangi oyunu oynardınız?»

CEVAP: «Yakan top oynardık Sedatcığım. Sen de oynuyor musun? Tavsiye ederim, çok tatlı oyundur.»

AYLİN SIRMA (20) manken: «Sevmediğiniz yemek var mı?»

CEVAP: «Sevmediğim yemek yok da, yemekte sevmediğim şey var Aylin Hanım. Soğan görünce imkanı yok yemeği yiyemem. Onun için soğansız olanları tercih ediyorum.»



İNCİ ŞENAY (14) öğrenci: «Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?»

CEVAP: «Pek olmuyor. Olursa ya kitap okurum, ya da model bakarım. Tabii İlker’le geçen zamanları boş zamanın içine katmıyorum.»

MUAZZEZ HÜRDOĞDU (48) ev kadını: «Filiz Hanım ben Balıkesirli'yim. Size, misafirliğe geldiğim Edirne'den telefon ediyorum. Bugüne kadar oynadığınız filmlerin içinde en çok hangilerini seviyorsunuz?»

CEVAP: «''Aşka Tövbe''yle, ''Yankesici Kız''ı diğerlerinden fazla seviyorum teyzeciğim.»

BAHRİYE ALGI (16) öğrenci: «İlker kaç yaşında Filiz abla?»

CEVAP: «İki buçuk canım.»



SAADET TÜNAY (30) ev kadını: «Çocuğunuzu hangi parka götürüyorlar?»

CEVAP: «İyi havalarda Maçka Parkına çıkarıyoruz Saadet Hanım.»

MELAHAT ALKAN (38) ev kadını: «Son çevirdiğiniz filmin adı nedir hanımefendi?»

CEVAP: «Aşkım Günahımdır efendim. Ama biliyorsunuz, yerli filmlerin adı sık sık değişir. Onun için ismi kaydı ihtiyatla söylüyorum.»

Tam o anda spikerlik görevini yüklenen arkadaş «Saat 20:00» dedi. Filiz 11 dakika gecikmiş, biz de konuşma saatini 30 dakika uzatmıştık.



Onu uğurladıktan sonra konuşmaları kaydettiğimiz ses bandını alarak idarehaneyi terk ettik. Bantta yukarıdaki sorulardan başka Filiz'in ev adresini isteyen İzmirli Mahfi Sayar'ın, Adanalı Ökkeş Bozdoğan'ın, İzmitli Mine Kayahan'ın ve İstanbullu 4 Filiz Akın hayranının: Ali Arda, Suna Harman, Gündoğdu Dallı, Birsen Temelli'nin cevabı aynı olan soruları da vardı. «Size mektup yazmak istiyoruz. Adresinizi verir misiniz?» Onlara: «Gayet tabii. Yazıyor musunuz? Filiz Akın, Topağacı, Ihlamur Yolu No: 49/6, Sakarya Apartmanı» şeklinde cevap veren Filiz, Nezahat Belli, Sırma Uydu, Belgin Toksöz ve Nursen Şimşek'in sorularına çok «politik» cevap vermişti: «En çok beğendiğim yerli artistler mi? Vallahi, hepsi arkadaşım. Hepsiyle devamlı olarak oynuyorum. Onun için içlerinde bir ayrım yapamayacağım. Ayrıca Filiz (içlerinden bazısının başka sorular da sorduğu) 12 hayranının da, (Soru sorup cevabını aldıktan sonra resim isteyen 9 kişiden başka, soru sormayıp sadece imzalı resim isteyen Sevda Moray, Macit Özlen ve Jülide Soner’in) adresini almış ve onlara resim göndereceğini vaat etmişti. İsimlerine imzalanmış birer Filiz Akın portresine sahip olmak için bu 12 Filiz Akın hayranı, Filiz'e bir mektup yazacak ve zarfın üstüne de «SES'te konuşmuştuk» cümlesini koyacaklardı...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 23. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir