Kartal Tibet Telefonda
Saat tam 18.30’da 27 95 13 numaralı SES telefonu çalınca, teyp de işlemeye başladı. Kartal Tibet artık durmadan hayranlarıyla konuşacak, onların sorularına cevap verecekti… Aşağıda bu konuşma sırasında gözümüze çarpanlarla, Kartal’a kimlerin telefon ettiklerini ve neler sorduklarını okuyacaksınız…
• SES'in birçok okurları, yerli film dünyasının ünlü sinema yıldızlarını yakından görmek imkanından mahrumdurlar. Bunu göz önüne alan SES mecmuası, sevdikleri yıldızları okuyucularının evlerine götürerek, yıldızla hayranını karşı karşıya getirmek imkanını yarattı. Ediz Hun, Kartal Tibet, Cüneyt Arkın, İzzet Günay, Tamer Yiğit, Süleyman Turan, Hülya Koçyiğit, Selda Alkor, Sema Özcan, Fatma Girik, Filiz Akın, Sevda Ferdağ gibi yıldızlarla bir anlaşma yaptı. Yıldızlar, imzaladıkları protokole göre kura sonunda belli olacak okurlarımızın, evlerine gitmeyi kabul ettiler.
İstanbul'da oturmayan okurlarımızın belki akıllarına gelebilir: «Acaba yerli sinemanın sevilen yıldızları İstanbul dışına da çıkacaklar mı?» diye... Evet. Yıldızlarla SES mecmuası arasında imzalanan protokole göre, yıldızlar İstanbul dışına da çıkacaklardır.
Sevdiğiniz sinema yıldızını evinizde görmek, onları ağırlamak için şu şartları yerine getirmeniz gerekiyor:
1 — SES'in arka sayfasında her ay bir kupon yayınlanacaktır.
2 — Bu kuponların içinde her ay başka bir artistin adı yazılacaktır.
3 — Kuponun içinde adı yazılı olan artistin evlerine gelmesini arzulayan okuyucularımız, bu kuponu kesip, adları, soyadları ve adresleriyle birlikte, bildireceğimiz sure içinde idarehanemize göndereceklerdir.
4 — Gelen mektuplar tasnif edilecek, ve kura, kuponunun içinde ismi yazılı olan yıldız tarafından çekilecektir.
5 — SES mecmuası her ay bir yıldızı üç SES okuyucusunun evine gönderecektir. Bu okuyucularımızdan en az biri mutlaka İstanbul dışından olacaktır.
6 — Bu üç okurumuza, sevdiği yıldızın kendilerini hangi gün ve saatte ziyarete geleceği hem SES mecmuasında yayınlanacak, hem de mektupla bildirilecektir.
7 — Evlerine gelen yıldızın ağırlanma şekli okurumuzun kendi imkanları çerçevesinde olacaktır.
8 — Ünlü ve sevdiğiniz artistle hatıra fotoğrafı çektirmek, sesini banda almak, ona çeşitli sorular sormak serbesttir.
GÖZÜMÜZE ÇARPANLAR
• FİLİZ AKIN için telefon açan SES okurları söze genellikle hal-hatır sorarak başlıyorlardı. Halbuki Kartal Tibet'le konuşanlar konuşmaya «Merhaba» diyerek başlamayı tercih ettiler. Bu arada istisnalar da oldu. Hülya Oya, «Günaydın» Sevinç Yurtsever de «Hürmetler» diye başladı.
• TELEFON eden 59 kişinin içinde ev kadınlarıyla öğrenciler çoğunluktaydı. Çeşitli meslek gruplarını temsil eden 13 kişinin yanında 12 ev kadını (ve kızı), 34 de öğrenci vardı.
• KARTAL TİBET hayranları çeşitli sorular soruyorlardı, ama sıra isteğe geldi mi hepsi aynı noktada birleşiyorlardı. «İmzalı resminizi gönderir misiniz?» Kartal Tibet hepsine, «Olur» dedi. Adreslerini aldı. Bazıları nedense resmin başka bir isme imzalanmasını istiyorlardı.
• KARTAL TİBET telefonla konuştuğu 1 saat yirmi dakika içinde 1,5 paket sigara ve 2 gazoz içti. Dört defa telefon elinde olduğu halde ayağa kalktı. Beş defa oturuş şeklini değiştirip ayaklarını iskemlenin altında topladı. Saat 18,50'de ceketini çıkardı. 19:07'de gömleğinin yakasını açıp kravatının düğümünü gevşetti. Matbaayı terkederken kapıda ondan imzalı resim isteyen bir hayranıyla karşılaştı. 20 yaşlarındaki genç, «Kartal Bey, 1 dakika...» deyince ona döndü ve — herhalde alışkanlıktan olacak — «Alo, buyurun efendim, ben Kartal Tibet»i yapıştırdı.
• FİLİZ AKIN'LA, Kartal Tibet'e telefon eden 116 kişi içinde «En enteresan konuşmacı» sıfatını Akademi öğrencisi olan Figen Uygun kazandı. Uygun Kartal Tibet'ten bir deniz yatağı istiyordu. Kartal bu teklifi gülerek karşıladı ve Figen Uygun'a deniz yatağı göndermeyi vaat etti.
• BİR SÜRE önce çok enteresan bir mektup almıştık. Kendisinin lise son sınıf öğrencisi olduğunu belirten Yaşar Zırhlıoğlu adlı Hakkarili okuyucumuz mektubunda «SES Mecmuasının hazırlamış olduğu artistlerle konuşma programı bizleri son derece memnun etmiştir...» dedikten sonra tatlı tatlı şikayet ediyordu. «18 sayılı mecmuada 20 mayısta Filiz Akın'la konuşabilirsiniz diyordunuz. Halbuki bu mecmua Hakkari'ye ancak 22 mayısta geldi.» Zırhlıoğlu derdinin çaresini de bulmuştu. «Konuşma gün ve saatini daha önceden ilan edemez miydiniz?» Biz de ettik. Zırhlıoğlu da bu emeğimizi boşa çıkarmadı ve taa Hakkari'den sesini duyurmayı başardı. Laf aramızda, arada «bir mektupluk samimiyet» olduğu için ona ilk defa iltimas yaptık ve bir dakikalık süreyi 2,5 dakikaya çıkarıverdik!
ALDI KARTAL TİBET’LE HAYRANLARI, BAKALIM NE DEDİLER?
İlk telefon eden 15 yaşında ismini alamadığımız bir öğrenciydi. Kartal'la birkaç defa karşılıklı «Alooo...» dediler. Nihayet sesini duyurmayı başarabilen hayranı, Kartal'a, «En çok duygulandığınız filmin adı nedir?» diye sordu. Kartal da buna, «En duygulandığım film Senede Bir Gün efendim,» diye cevap verdi. Artık ondan sonra hiç birimizde dur durak kalmadı. Telefon, sanki bir mitralyöz olmuş, yaylım ateşe geçmişti.
NİL ANTAŞ (16) ÖĞRENCİ : «En sevdiğiniz melodi nedir?»
CEVAP: «Greenfields...»
SEREN TELLİ (17) EV KIZI : «Müzik sever misiniz? Şarkıcılardan en çok kimi beğenirsiniz?»
CEVAP: «Tabi severim. En çoook? Zeki Müren'in sesini beğenirim. Siz sevmiyor musunuz?»
ZÜHAL TOPÇU (15) ÖĞRENCİ : «Kartal Bey, size taa Ankara'dan telefon ediyorum. İsmime imzalı bir resminizi gönderir misiniz?»
CEVAP: «Zahmetinize çok teşekkürler. Tabii gönderirim. Adresinizi lütfeder misiniz?»
AYŞE ÇANKAYA (16) ÖĞRENCİ : «Türk müziğinden sevdiğiniz bir şarkının ismini söyler misiniz?»
CEVAP: «En sevdiğim şarkı, ''Senede Bir Gün'' dür efendim.»
NECLA YARDIMER (42) Ev Kadını: «Kartal Bey, sizinle konuşabilmek için iki saattir santralda bekliyorum. Sesim geliyor mu? Haa, iyi, iyi. Antep'ten telefon ediyorum da. En çok hangi filminizi seviyorsunuz?»
CEVAP: «Vallahi ben hemen hemen hepsini seviyorum ama Karaoğlan'larla ''Senede Bir Gön'' biraz ağır basıyor galiba.»
YAŞAR ZIRHOGLU (20) ÖĞRENCİ: «Sinemaya ne zaman başladınız? İlk Çevirdiğiniz filmin adı neydi?»
CEVAP: «Sinemaya 3 yıl önce başladım. İlk çevirdiğim filmin adı ''Karaoğlan - Altay'dan Gelen Yiğit''ti efendim.»
İNCİ ÖZ İNANÇ (14) ÖĞRENCİ: «Nerede doğdunuz. Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?»
CEVAP: «Ankaralıyım efendim. Boş zamanlarımı ailemle birlikte geçiririm. Evde otururum, kitap okurum, müzik dinlerim. Arada bir de dışarıya çıkıp hava alırız.»
SEVİNÇ YURTSEVER (18) MEMURE: «Ben memur bir hanımım Kartal Bey. Sizin hayranınızım, bütün filmlerinizi gördüm. Ben size mektup göndermiştim ama resim göndermediniz bana?»
CEVAP: «Her halde bir yanlışlık olmuştur hanımefendi. Ben, bana gönderilen bütün mektupları okur, resim isteyenlerin emirlerini yerine getirmeye çalışırım. Mamafih şimdi adresinizi alayım, eve döner dönmez resminizi gönderirim.»
NESRİN GÜRLER (19) EV KIZI: «Kartal Bey, ben sizin burcunuzu merak ediyorum.»
CEVAP: «Koç burcundayım efendim. Öyle mi, demek aynı burçtayız. Ben de çok sevindim efendim. Teşekkürler.»
ŞENAY SİRMEN (10) ÖĞRENCİ: «Ben size soru sormayacağım Kartal ağabey. Sadece sesinizi duymak istiyorum.»
CEVAP: «Çok sevindim, çok teşekkür ederim. Şenay'cığım.»
MELTEM ERSOY (18) EV KIZI: «İlk filminizi kiminle çevirdiniz?»
CEVAP: «Tülin Elgin'le efendim.»
MERYEM GÜLESER (18) ÖĞRENCİ: «Kartal Bey, size merak ettiğim bir şeyi soracağım. Neye Türkan Hanımla (Şoray) film çevirmiyorsunuz?»
CEVAP: «Bilmem, olmuyor bu sıralarda. Yoksa ben her arkadaşımla oynamak isterim. Resim gönderirim tabii. Dört poz mu? Emredersiniz ama kimin adına imzalayacağım bu resimleri. Sevim, Bedia, efendim... Filiz ve bir de size mi efendim? Hayhay... Estağfurullah...»
SALİH GONCA (17) ÖĞRENCİ: «Sinemadan memnun musunuz? Artistlik zor mu, kolay mı?»
CEVAP: «Sinemadan çok memnunum. Kolay meslek var mıdır acaba? Bütün meslekler zor tabii, ama artistlik içlerinde en zor olanlardan. Ama memnunum.»
ALİYE AKIN (17) ÖĞRENCİ: «Size adresimi versem bizi ziyaret eder misiniz?»
CEVAP: «Çok isterim, ama şu anda gece - gündüz çalışıyorum. Size söz verip de gelememekten korkarım.»
HÜLYA OYA (22) ÖĞRENCİ: Günaydın Kartal Bey, ben sizi tiyatroda da seyretmiş ve çok beğenmiştim. Acaba yine tiyatroda oynayacak mısınız?»
CEVAP: «Tabii oynayacağım efendim. Ben de tiyatroyu çok seviyorum. Ne zaman mı? Zannederim iki yıl sonra...»
CELÂL KAPLAN (18) MEMUR: «Dünyada en çok sevdiğim şey artistliktir. Ben sizden nasıl artist olunur diye soracaktım Kartal ağabey.»
CEVAP: «Ben Ankara'da konservatuvarda okudum. Bir süre tiyatroda oynadıktan sonra sinemaya geçtim. Bu yol var, ayrıca bazı dergi ve gazeteler de yarışmalar yapıyorlar. Size SES'in Sinema Artisti Yarışması'nı tavsiye ederim.»
OYA SARIN (19) ÖĞRENCİ: «En çok hangi 'çeşit' yemeği seversiniz?»
CEVAP: «Genellikle ızgaraları tercih ederim. İzgara yapıp davet etseniz gelir miyim? Şeref duyarım.»
HAVVA SARAÇ (18) EV HANIMI: «Kartal Bey, evli misiniz? Çocuğunuz var mı?»
CEVAP: «Evliyim efendim. Allah bağışlarsa bir oğlum var. İsmi, Kanat. Tabii değil mi efendim! Hiç evlat olur da sevilmez mi? Bir çocuk daha istiyor muyum? Bilmem?»
NERMİN SORGUN (20) ÖĞRENCİ: «Son çevirdiğiniz filmin adı neydi?»
CEVAP: «Sarmaşık Gülleri» efendim. Hülya Koçyiğit'le oynuyorduk.»
MELAHAT ALKAN (38) EV KADINI: «Ben Filiz Hanıma da telefon etmiştim Kartal Bey. Ondan resim istemiştim, sizden de istiyorum.»
CEVAP: «Hayhay efendim. Adresinizi alayım. Eve gider gitmez yollarım.»
NAZAN AKMANSOY (15) ÖĞRENCİ: «Kartal Bey, ben eşinizle tanışmanızı merak ediyorum.»
CEVAP: «Ankara'da, bir arkadaşın evinde tanıştık efendim. Anlamadım, benim fotoğrafımı değil de, ne fotoğrafı istiyorsunuz? Haa, anladım aile fotoğrafı. Hayhay, gönderirim efendim.»
SELMA ALKAN (20) EV KIZI: «Size bir soru soruyorum, cevaplandırabilir misiniz acaba? Artist olmasaydınız ne olmak isterdiniz. Mimar - mühendis mi? Siz artık olamazsınız, ama inşallah oğlunuz olur...»
CEVAP: «İnşallah efendim...»
AYSEL ŞEN (23) LABORANT: «Bir yakınım var. Adı Semra Keklik. O utanıyor, acaba sizden onun namına resim istesem?»
CEVAP: «Tabii gönderirim efendim, adresinizi verir misiniz. Tabii, tabii ona gönderirken size de gönderirim efendim.»
TÜLİN SER (12) ÖĞRENCİ: «En çok hangi filminizi beğendiniz?»
CEVAP: «Bunu ben size sorayım. Siz hangisini beğendiniz. Aşka Tövbe mi? O filmi ben de çok severim.»
AYLİN ÖZYÜREK (16) ÖĞRENCİ: «Kaç yaşındasınız?»
CEVAP: «29 efendim.»
GÜRSEN UĞURBİL (20) ÖĞRENCİ: «Kartal Beyle mi konuşuyorum? Efendim vallahi heyecanımdan ne diyeceğimi bilemiyorum. Size İzmir'den telefon ediyorum. Sesinizi duymak bana yetti.»
CEVAP: «Çok teşekkür ederim.»
SULTAN BAYDİL (14) ÖĞRENCİ: «Ben Denizli'den telefon ediyorum. Orada ortaokul öğrencisiyim. Denizli'ye gelirseniz sizinle konuşabilir miyim?»
CEVAP: «Gayet tabii. Adresinizi verin. Denizli'ye geldiğimde sizi ararım.»
AYTEN KIVANÇ (24) MEMUR: «Kartal Bey size Osmanlı kıyafeti çok yakışıyor. Ben, onun için fesli bir resminizi rica edeceğim.»
CEVAP: «Sizin için fesli bir resim çektireceğim. Fotoğrafçıdan alır almaz gönderirim.»
MÜZEYYEN ARACI (20) TERZİ: «En çok neye inanırsınız?»
CEVAP: «Bu çok geniş bir soru. Tabii ki şansa. Efendim? Hanımefendi bu soru sorulunca çok üzülüyorum. Tiyatroyu tamamen ve kesin olarak bırakmadım ki. Sonra siz beni sinemada da seyrediyorsunuz. A, evet tiyatroda daha yakından, ama sinemada da daha çok ve daha uygun şartlarla değil mi efendim?»
ZEYNEP BEHLİL (16) ÖĞRENCİ: «Yakın zamanda siz bir dernek için para toplamıştınız Kartal Bey. Acaba hangi dernekti sorabilir miyim? Haa, memnun kaldınız mı bari.»
CEVAP: «Kanser Derneği. Tabii memnunum, hayırlı bir işe sarf edilecek paranın küçücük bir kısmında hissemin bulunması beni son derece memnun etti.»
ZERRİN ONBAY (15) ÖĞRENCİ: «Siz Ankaralıymışsınız? Doğru mu?»
CEVAP: «Evet, doyu.»
FİGEN UYGUN (19) AKADEMİ ÖĞRENCİSİ: «Kartal Bey bana bir deniz yatağı hediye eder misiniz?»
CEVAP: «Hayhay, tabii ederim. Siz SES Mecmuasına bir mektup yazın, adresinizi bildirin. Ben de deniz yatağını o adrese göndereyim.»
NECATİ ALTINÖZ (15) ÖĞRENCİ: «Ben Adanalıyım Kartal ağabey. Size Adana'dan telefon ediyorum. Hangi takımı tutuyorsunuz?»
CEVAP: «Beşiktaşlıyım Necati. Sen de mi Beşiktaşlısın? A, bak buna sevindim.»
ESRA KARAFENER (22) MEMURE: «Alo kimsiniz. Kartal Tibet mi, sesiniz hiç benzemiyor da. Filmlerde kendiniz konuşmuyor musunuz?»
CEVAP: «Maalesef hanımefendi. Çok istiyorum, ama vakit bulamıyorum.»
SERPİL SEDA (18) ÖĞRENCİ: «Kartal Tibet'le mi konuşuyorum. Kartal Bey... Siz misiniz. Ben size bir şey sormayacağım sadece bir konuda fikir danışacağım. Size olan aşkımı unutmak için bana ne tavsiye edersiniz?»
CEVAP: «Ne diyeyim bilmem ki. Sevginiz için çok ama pek çok teşekkür ederim.»
NERGİS ATAÇ (13) ÖĞRENCİ: «En çok hangi artistleri beğenirsiniz?»
CEVAP: «Vallahi pek ayırt etmem. Çünkü bütün arkadaşlarımın beğendiğim, takdir ettiğim tarafları var...»
MÜJGÂN SAYGIN (22) ÖĞRENCİ: «İskambil oyunlarından hangisini seversiniz?»
CEVAP: «(Bezik)i tabii...»
GÜLDEN KOŞ (18) EV KIZI: «Türk yemekleri içinde en sevdiğiniz?»
CEVAP: «Karnıyarığa bayılırım.»
HÜSNİYE TOYGAN (19) ÖĞRENCİ: «Kartal Bey, sizin tahsiliniz nedir?»
CEVAP: «Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü yüksek kısmı mezunuyum efendim.»
ZEYNEP YÜCE (20) EV KADINI: «Kartal Bey, filmlerinizde giydiğiniz kostümleri kendiniz mi diktirirsiniz.»
CEVAP: «Evet, ben diktiriyorum.»
MAHMUT SEZER (39) BANKA MÜDÜRÜ: «En çok beğendiğiniz yabancı aktörler kimlerdir Kartal Bey?»
CEVAP: «Laurence Olivier, Kırk Douglas, Burt Lancaster.»
NESRİN TELGEZ (19) EV KIZI: «En çok hangi tip kadınlardan hoşlanırsınız.»
CEVAP: «Aslına bakarsanız güzel olması şartıyla hepsinden. Ama illaki 'tip' derseniz sarışın, uzun boylu diyeceğim.»
İNCİ ÖZBAYRAM (15) ÖĞRENCİ: «Kartal Bey, size Ankara'dan telefon ediyorum. Burada Cebeci ortaokulunda okuyorum. Annenizin bizim okulda hoca olduğunu duydum, doğru mu? Bir şey daha soracağım. Yeni müzik türlerinden hoşlanıyor musunuz?»
CEVAP: «Evet. Annem Cebeci ortaokulunda öğretmendir. Ye - Ye müziğini seviyorum, ama dans etmesini beceremem.»
LEYLA BURSALI (20) ÖĞRENCİ: «Bir daha dünyaya gelseniz ne olmak istersiniz?»
CEVAP: «Artist olurdum her halde.»
HÜSNÜ BACAM.I (16) FOTOĞRAFÇI: «Kartal ağabey ben Yozgat'tan telefon ediyorum. Hangi partiyi tutuyorsunuz?»
CEVAP: «Belli bir partiyi tutmuyorum efendim.»
Bu arada Süleyman Kaya, Sevda İçel, Nejat Berkol, Ali Kanar, Melyin Benliyan, Aysel Koşar, Suzan Eroğlu, Necati Atok, Nermin Varveren, Ayla Canserer, Erol Kibaroğlu, Çorlu'Iu Makbule Karabıyık ve Leyla Güldan'ın ev adreslerini alan Kartal onlara muhakkak imzalı resim göndereceğini vaat etmişti. Kartal Yozgat'lı Hüsnü Bacanlı'yla konuşurken saatlerimize baktık... Elifi elifine 19:50'yi gösteriyordu.
BAŞBAŞA — Hayranlarıyla tanışıp konuşmak, Kartal Tibet'in ne zamandan beri isteyip de yapamadığı bir şeydi. Bu bakımdan, telefonda da olsa, onların suallerine cevap vermek, her birinin arzusunu, elinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışmak gerçekten faydalı ve ilgi çekici oldu.
ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 25. SAYISI