Pervin Par Çok İddialı



Adeta bambaşka bir insan olmuştu. Saçlarını kızıla boyatmış, bir hayli de kısa kestirmişti. Enerji doluydu. Hareketlerine bir canlılık gelmişti. Sözlerini artık tartarak konuşuyor, kelimelerin üzerinde uzun uzun düşünüp öyle cevap veriyordu. Bizim yıllardır tanıdığımız Pervin öyle değişmiş, öyle değişmişti ki...

Eski Pervin böyle miydi ya? Anlaşılan şarkıcılık orta yaramıştı. Yeni mesleği ona yaramıştı. Yeni mesleği ona sinemadakinden daha çok para kazandırmakla kalmamış, bir sihirli değnek misali Pervin Par'ı başka, bambaşka bir insan yapmıştı.





Yeni modaya uyup Efkan Efekan, Ajda Pekkan, Gülsün Kamu, Mine Soley, Selma Güneri, Neriman Köksal, Peri - Han gibi, Pervin Par da beyazperdeyi bırakıp mikrofona geçince sanki işler kendiliğinden bir hale - yola girmişti. Artık planlı programlı hanım hanımcık bir şarkıcı oldu. Her işini belirli zamanlarda yapıyor.

Belirli zamanda kuaförünün koltuğuna oturuyor, belirli zamanda usul dersleri almaya gidiyor, belirli zamanda kitap okuyor, sinemaya, tiyatroya gidiyordu.





«Biliyor musunuz?» diye konuşmaya başlarken, sanki sahnede seyircilerinin karşısındaymış gibi, ellerini iki yana açtı, gözlerini kıstı. Bir şarkıya başlayacağını sandık. Halbuki o, «İddialıyım,» deyiverdi.

- «Şarkıcılığa başlarken oldu bittiye geldi bütün işler, karar vermemden tutun da, alelacele beş, altı saat ders alıp seyircinin karşısına çıkıncaya kadar her şey bir yıldırım süratiyle yapıldı. Ben kendimi müziğe, sahneye çıktıktan sonra verdim.





Sahneye çıkmadan kendimi şarkıcılığa hazıHaşaydım şüphesiz daha iyi olurdu. Ama olmadı. Hocalarım ve şarkı söylediğim gazinonun patronu hep, 'Sende gelişme var,' diyorlar. Seyircilerimin artan ilgisi de bunu apaçık gösteriyor.» Bir an durdu, sonra devam etti:

«Dersler alıyorum, usul dersleri. Kazandığımın hemen tamamına yakını derslere ve sahne için diktirdiğim elbiselere gidiyor, ama hiç önemi yok bunun. Yeni mesleğimde bir yıldız olmaya kararlıyım. Sakın bunları boş, palavra sanmayın. Zaman doğru söylediğimi ispat edecektir.»



Yanakları oturduğu koltuk gibi al al olmuştu. Bayağı heyecanlanmıştı. Kalktı. Bir balerin gibi ahenkli hareketlerle odadan çıktı.

Bakalım «arkadan gelen istim,» yani usul ve şan dersleri, Pervin Par'ı yeni mesleğinin zirvesine çıkarabilecek mi. Kendisi «iddialıyım,» diyor, ama şöhret olmak için yalnız iddialı olmak kafi değil ki...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 19. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir