Uludağ’da İki Yıldız



- «Yahu bana inanmıyor musunuz? Otel bu tarafta, ben biliyorum...»

Tam bir minibüs dolusu insandık... Akşam üstü Beyoğlu'nda, Er Film yazıhanesinde toplanmış ve kapıda bekleyen minibüse dolarak «şarkılı - türkülü» bir yolculuk sonunda Bursa'ya gelmiştik.





İstanbul'da geciken bir, iki kişiyi beklemek ve yolda sık sık mola vermek yüzünden Bursa'ya geldiğimiz zaman, vakit hayli ilerlemişti. Hemen «otel, otel» diye sızlanmaya başlayanları susturan prodüksiyon amiri Sadri Karan, bütün amirliğini takınarak kafileyi peşine taktı... Yürüdük, yürüdük, birtakım sokaklardan geçtik. Nihayet Sadri Karan, «Tamam beyler, işte otelimiz...» deyince rahatladık. Birden Sadri'nin otel dediği yerin tabelasına gözümüz takıldı. Tabelada «Bursa Askeri Hastanesi» yazmıyor mu? Neyse sonunda bir otel bulup başımızı soktuk.





Ertesi sabah otelin holünde bizleri hoş bir sürpriz bekliyordu. Prodüktör Berker İnanoğlu'nun arabası ile Cüneyt Arkın, Selda Alkor ve Berker İnanoğlu gelmişler, aşağıda bekliyorlarmış. Biraz sonra yer yokluğundan başka bir otelde kalan ekibin diğer elemanları da geldiler ve hep birlikte Uludağ'a çıktık... Uludağ'a yaklaşırken herkesin yüzünde tebessümler kahkaha halini alırken rejisörle kameramanınkiler azalıyordu. Sonunda kendi aralarındaki konuşmaya kulak verdik ve can sıkıntılarının dağdaki sisten ileri geldiğini öğrendik.



Gerçekten sis gitgide öyle arttı ki, ekip saat 10 da vardığı Uludağ'da ancak saat 15'te çalışmaya başlayabildi. Bu arada boş geçen saatlerde en çok terleyenler Cüneyt Arkın'la Selda Alkor olmuştu. Necati Bey Eğitim Enstitüsü öğrencilerinden 30 - 35 kişilik bir grup tatillerini geçirmek için Uludağ'a gelmişti... Cüneyt'le Selda bir süre genç öğrencilerle meşgul oldular, birlikte resim çektirme isteklerini karşıladılar, sorularına- cevap verdiler. Sis açılınca «Şafak Sökerken» in sahneleri çekilmeye başlandı.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 10. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir