Meslektaşları her Allah'ın günü dedikodulara hedef olurlar, gazetelere, dergilere tekzipler gönderirler, fakat bir türlü de maceralı bir hayat yaşamaktan vaz geçemezler. Onlara göre sinema aktörü olmak biraz da macera adamı olmak demektir! Başlarından geçen bin bir tatsız olaylardan ise asla ders almazlar. Ders almak şöyle dursun, azıttıkça azıtırlar. Evlenirler, ayrılırlar, çocuklarını terk ederler, kötü alışkanlıklar edinirler, reklam uğruna evlenirler, reklam uğruna boşanırlar, bin bir skandal yaratırlar...

Hollywood'un genç, yaşlı, şöhretlerinin büyük kısmı, işte böylesine dünyayı umursamazlar. Fakat bugün sinema dünyasının el üstünde tutulan aktörü Charlton Heston, bunca yıldan beri bir kere olsun, meslektaşlarına ayak uydurmamıştır. Bundan yirmi dört yıl önce Lydia Clarke adında bir artistle sevişerek evlenmiş ve o günden beri de karı - koca arasında çıt bile çıkmamıştır. Gazeteciler, Charlton Heston'ın şöhrete ulaşmadan tanıştığı eşiyle uzun yıllar evli kalabilmesine şaşmaktan kendilerini alamadılar. «Charlton Heston bizi şaşırtıyor. Hala karısından ayrılmadı. Hala rol arkadaşlarından birine aşık olmadı,» demektedirler!...

«Ben Hur» filmindeki başarısıyla şöhret ve servet sahibi olan ünlü aktör Charlton Heston, film çalışmalarının dışında Amerikan hükümetinin özel temsilcisi olarak da sık sık yabancı ülkelere gider. Aktör geçenlerde yine Amerikan hükümetinin temsilcisi olarak Avustralya'ya gitti. Aktör daha önce Londra'da bir süre daha kalıp son filminin bazı iç sahnelerinin çekimini tamamlayacaktı. Eşi Lydia ile çocukları da Londra'ya gelmek istemişlerdi.

Fakat nedense Charlton Heston, bu defa çocuklarını Londra'ya getirtmeye pek hevesli görülmüyordu. Bu yüzden de karı - koca arasında yirmi dört yıldan beri ilk defa kavga çıktı... Fakat üzerinden çok geçmeden Charlton Heston yaptığı hatayı anladı... Karısının gönlünü alması lazımdı. Londra'daki film çalışmaları sona erince hemen evine bir telgraf çekti, eşiyle çocuklarını İngiltere'ye çağırttı, sonra da hep beraber Avustralya'nın yolunu tuttular... Bu Avustralya gezisi unutulmaz bir tatil oldu.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 21. SAYISI