Cüneyt Arkın ”Aloo” Dedi ve Ortalık Nasıl Karıştı?
GÖZÜMÜZE ÇARPANLAR
Saat tam 17.50’de Cüneyt Arkın SES’e geldi. On dakika Hal – hatır sordu, programın nasıl olacağını öğrendi ve saat tam 18.00’de telefonun başına geçip «Alo» dedi. Okurlarımızın çoğu Selda Alkor’un konuşmasını yayınlarken yaptığımız ricaya uymuş ve telefon edecekleri numarayı bulundukları şehre göre seçmişlerdi. İstanbul içindekiler de 27 95 13’e telefon ederken İstanbul dışındakiler 27 95 11’i çeviriyorlardı. Bu, hatların karışmasını büyük ölçüde önlediği gibi, konuşmalarda da büyük rahatlık sağladı.
Cüneyt Arkın'a sorulan sorular şu gerçeği ortaya çıkardı. Hayranları en çok onun mesleği ve ailevi durumu ile ilgileniyorlar.
«Sevdiğiniz Yıldız Telefonda» programı santral memurelerine de epey iş çıkardı. Onlar da arada fırsattan istifade edip Cüneyt Arkın'la birkaç kelime konuştular ve aralarında bol bol da müna kaşa ettiler.
Günün en enteresan konuşmacısı ismini vermek istemeyen Eskişehirli bir bayandı. Cüneyt Arkın'a ısrarla «Fahrettin» diye hitap ediyordu. Cüneyt'le bir süre konuştular. Bu konuşmalardan anlaşıldığına göre, Eskişehirli hanım Cüneyt'le bazı şeyler konuşmak istiyordu, ama konuşmaların teybe alındığını bildiği için o anda bunları söyleyemiyordu. Önce özel telefon, sonra da adres istedi. Konuşmaları şaşkınlıkla dinleyen Cüneyt Arkın, sonunda dayanamayıp «Cüneyt Arkın - Levent - İstanbul» deyin, gelir» deyince, telin öbür ucundaki Eskişehirli hanım çok sinirlendi. «Benim tanıdığım Fahrettin böyle konuşmaz,» deyip telefonu kapattı.
Bir hayranı da Cüneyt Arkın'ın en çok karnıyarıkla et yemeklerini sevdiğini öğrenince ne dese beğenirsiniz? Kasaplar bize hayli kızacaklar, ama dediklerini aynen tekrarlıyoruz: «Et yemekleriyle midenizi çok yormayın Cüneyt Bey. Sonra sizi kaybederiz.»
Telefon eden okurlarımızın çoğu sorularını sorduktan sonra Cüneyt Arkın'dan imzalı resim istiyorlardı. Bu arada Hayrünnisa Serin, Hüsniye Yıldız, Aynur Genç, Ayşegül, Asuman Demetoğlu, Fuat Gören, Mühürdarlı ismini anlayamadığımız bir okuyucu, Arzu Özser ve Çiğdem sadece imzalı resim istediler ve Cüneyt Arkın'a başarılar dilediler.
Aşağıda Cüneyt Arkın'ın konuştuğu 2 saatlik süre zarfında devamlı olarak çalışan teypten çıkardığımız konuşmaların bir kısmını yayınlıyoruz. 1 Temmuz günü telefon açan okurlarımızdan bazıları aşağıdaki satırlarda isimlerine belki rastlamayacaklardır. Biz yerimiz dar olduğu için mecburen bir seçme yapmak zorunda kaldık ve sütunlarımıza bu ilgi çekici soru ve cevapları aldık. Bu, telefon konuşmasına katılmayan fakat Cüneyt Arkın'la ilgili her şeyi merak eden SES okuyucularını da memnun edecektir. Bu arada telefonu soru sormak için değil de, herhangi bir istekte bulunmak için açan Cüneyt Arkın hayranlarının isteklerine de sütunlarımızda yer veremedik.
SORULAR VE CEVAPLAR
ZELİHA EZGİN (21) PTT Memuru EDREMİT: «Ben sizi sinemada çok beğenirim. En çok neyi seversiniz?»
CEVAP: «İnsanları efendim, insanları.»
NESRİN AKKOR (14) Öğrenci: «Şu anda öyle heyecanlıyım ki... Kendimi bayramlıklarını giymiş bir çocuk gibi hissediyorum. Sizi bir hayranınız olarak hareketli rollerde değil de romantik rollerde görmek istiyorum. Niye romantik filmlerde oynamıyorsunuz da hep hareketli tipleri canlandırıyorsunuz?»
CEVAP: «Ben hareketli hayatı severim, hareketten hoşlanırım da ondan.»
- AYŞEGÜL (21) Ev kadını: «Nasılsınız Cüneyt Bey, bana bir imzalı resminizi gönderir misiniz? Karınızla birlikte olursa memnun olurum.»
CEVAP:«Tabii efendim. Adresinizi alayım.»
- (............) ( ) SARAYKÖY: «Cüneyt Bey, sizinle çok mühim bir şey konuşmak istiyorum. Aile durumunuz bizi çok üzüyor. N'olur bunu bir düzene koyun.»
CEVAP: «İlginize teşekkür ederim hanımefendi. Ben de öyle yapmaya çalışıyorum.»
- NURDAN YURTSEVER (16) Öğrenci: «Efendim, size bir şey sormak istiyorum. Acaba karınızı seviyor musunuz?»
CEVAP: «Seviyordum efendim. Efendim? Anlıyamadım. Şimdi sevmiyor muyum, onu mu soruyorsunuz? Eveeeet, bu, sorunuza cevap vermezsem bana kırılmazsınız değil mi?»
- FİLİZ YÜKSEL (21) Öğretmen: «Cüneyt Bey, kendinizi yakışıklı bulu yor musunuz?»
CEVAP: «Eh, biraz efendim.»
- BUKET EROĞLU (14) Öğrenci: «Biz dört arkadaşız Cüneyt Bey, biz sizden bir tek resim istiyoruz.»
CEVAP: Dört kişiye tek resim? Yetecek mi? Peki, demek birbirinizi çok seviyorsunuz. Buna rağmen ben verdiğiniz adrese dört resim göndereceğim küçük hanım.»
- HÜLYA İNCİ (19) Öğrenci: «Siz bir yalıda film çeviriyordunuz, orada tanışmıştık. Zeynep Aksu ile evleneceğiniz doğru mu acaba?»
CEVAP: Hayır efendim. Hayır, kat'iyen.»
- ŞENAY MARLALI (22) Ev Kızı - İZMİR: «Cüneyt Bey, biz sizi ailecek çok takdir ederiz. Bu haftanın sonunda İstanbul'a geliyoruz. Sizi orada bulup konuşmamız mümkün olabilir mi?»
CEVAP: «Tabii efendim. Nerede mi? bulabilirsiniz? SES mecmuasına telefon edin onlar nerede olduğumu söylerler.»
- (.............) ( ) «Cüneyt Bey, birçok arkadaşlarınız sahneye çıkıyor, siz de çıkmayı düşünüyor musunuz?»
CEVAP: «Hayır efendim. Ben sinemadan hastaneye gideceğim.»
- HASİBE UZ (18) Hemşire yardımcısı KARADENİZ EREGLİSİ: «Adresinizi rica edeceğim Cüneyt Bey.»
CEVAP: «Levent - İstanbul yazın, gelir efendim.»
- SELMA VARDAR (18) Ev Kızı: «Kaç tarihinde ve nerede doğdunuz Cüneyt Bey?»
CEVAP: 1937, Eskişehir efendim.»
- EMEL TATARI, Ev kadını: «Cüneyt Bey bir kızımız oldu. Henüz adını koymadık. Sizin bildiğiniz bir isim var mı?»
CEVAP: «Kız ismi mi efendim. Ümit, Filiz. Allah uzun ömürlü etsin efendim.»
- NURTEN SARAÇOĞLU (2) Ed. Fak. Mezunu: «Tercih yapılsa sinemayı mı tercih edersiniz, aşkı mı?»
CEVAP: «Sinema da bir nevi aşktır Nurten Hanım.»
- FERİHA AKTAN (36) Ev Kadını: «Cüneyt Bey, sizinle iftihar ediyoruz. Sinemamızın hem kültürlü, hem sanatçı artistlerindensiniz. Sizi ailece o kadar seviyoruz ki, oğlumun adını da Cüneyt koyduk. Hayatta en çok sevdiğiniz kimdir efendim?»
CEVAP: «Annemle babam efendim. Efendim? Tabii kızım da.»
- FİLİZ UYSAL (16) Öğrenci: «Talebelik hayatınızda en çok hangi dersi severdiniz, hangisini sevmediniz?»
CEVAP: «En çok matematiği severdim. Edebiyat, evet en sevmediğim ders de edebiyattı.»
- HANDAN ÇİFTÇİOGLU (14) Öğrenci: «Bir kızda en çok aradığınız özellik nedir?»
CEVAP: «Akıl. Evet efendim o kadar, akıllı olması yeter.»
- HUDERRA (30) memur: «En çok sevdiğiniz şarkı ve makam hangi eridir?»
CEVAP: «Beyati araban... En çok sevdiğim şarkı da «Tuti-i mucize guyem, her ne desem laf değil..»
- SABAHATTİN UTU (17) Tezgahtar: «Cüneyt bey ağabey, sizinle bir resim çektirmek istiyorum. Mümkün mü ağabey?»
CEVAP: «Tabii mümkün, ama nasıl ve nerede? İstersen şöyle yapalım, sen bana adresini ver, ben seni arayayım, tamam mı? Pekala öyleyse, başla bakalım adresine.»
- MERAL AYSU (17) Öğrenci: «Cüneyt Bey, siz aynı zamanda doktorsunuz. Acaba film artistliğini mi tercih edersiniz, yoksa doktorluğu mu?»
CEVAP: «Şimdilik artistliği, ama ilerde doktorluğu tercih edeceğim galiba.»
- MİNE GÜRCAN (14) Öğrenci - ANKARA: «Cüneyt Bey, bana pilot kıyafetli bir resminizi gönderir misiniz?»
CEVAP: «Tabii gönderirim. Adresinizi verin.»
- A. P. (26) Ev kadını: «Cüneyt Arkın'la mı konuşuyorum? Beyefendi sizden 2 yaşındaki kolsuz bir bebek için yardım istiyorum.»
CEVAP: «Memnuniyetle efendim. Adresinizi alayım.»
- AYLİN GÜNAY (18) Öğrenci - BURDUR: «Size bazı sorular soracağım. En çok beğendiğiniz artistler, yani hanım artistler demek istiyorum, kimlerdir acaba efendim.»
CEVAP: «Türkan Şoray'la Hülya Koçyiğit. Erkekler mi? Ayhan Işık, Yılmaz Güney.»
- (...........) (...): «Cüneyt Bey, siz doktorsunuz değil mi? Bakın şimdi benim 6 - 6,5 aydan beri sesim kısık. Ne yapayım ben?»
CEVAP: «Sesiniz mi kısık. Vallahi, muhtelif sebeplerden olabilir hanımefendi. Siz dondurmayı çok seviyorsunuz anlaşılan.»
- REHA SAYILCAN (35) Ev kadını: «Ben, Dr. Kamil'in eşiyim. Sizden kızımız için resim istiyoruz. Gönderecek misiniz? Mersi... Cüneyt Bey, doktor da artist olmak istiyor. Ne dersiniz?»
CEVAP: «Emredersiniz hanımefendi. Tangür Sayılgan'a imzalı resim göndereceğim. Aman hanımefendi, sakın ha, müsaade etmeyin. Duyamadım efendim. Efendim? Çok mu istiyor, öyleyse bırakın olsun efendim. Size de sabırlar.»
- MELEK KANATLAN (23) Memure - ANKARA: «Ankara'ya gelir misiniz? Gelirseniz bizi ziyaret eder misiniz?»
CEVAP: «Çok isterim ama, pek zaman bulacağımı zannetmem hanımefendi. İyi akşamlar efendim. Çok mersi.»
- MELEK KANATLAN: «Cüneyt Bey, film setlerinde helva yiyor muşsunuz, doğru mu?»
CEVAP: «Kışın yerim efendim, siz sevmez misiniz?»
- SELÇUK BARAN (41) Doktor - DÜZCE: «Beyefendi, Dr. Selçuk Düzce'den hürmetler eder. Kaç mezunusunuz efendim?»
CEVAP: «1962 mezunuyum efendim... Siz 1952 mezunu musunuz? O halde ağabeyimi tanırsınız. Ağabeyim de o yıl mezun olmuştu. İsmi mi, Fikret Cüreklibatır... Tanıdınız mı?»
- SELÇUK BARAN (Devam): «Cüneyt Bey, henüz icra-i tababet etmediğinize göre, bu ilanihaye böyle gidecek mi, mesleğinize dönmeyecek misiniz?»
CEVAP: «İki yıl sonra dönüyorum efendim. Çok teşekkür ederim.»
- SELMA ERÜK (17) Öğrenci: «Cüneyt Bey, Lübnan'da çevirdiğiniz filmin fotoğraflarınızı gördük, bundan sonra o tip filmler çevirmeyin, olmaz mı?»
CEVAP: «Arzularınızı yerine getirmeye çalışacağım efendim.»
- NİLGÜN KUN (20) Öğrenci - SAMSUN: «Asıl adınız Fahrettin Cüreklibatır'mış. Niye değiştirdiniz?»
CEVAP: «Sinema için uygun bir ad değildi de ondan, efendim.»
- SUZAN AYDİL (35) Ev kadını: «Cüneyt Bey, kızınızdan ayrılmak sizi üzdü mü?
CEVAP: «Aksi mümkün mü efendim? Bir baba, kızından ayrı kalır da üzülmez mi?»
- MERİ MIGIRDİÇ (17) Öğrenci: «Karınızdan hala ayrı mısınız?»
CEVAP: «Evet...»
- HASAN KURTHAN (25) Memur: «Hangi kulübü tutuyorsunuz?»
CEVAP: «Fenerbahçeliyim.»
- BAŞAK TURUNÇ (18) Ev kızı: «Hangi burçta doğdunuz Cüneyt Bey?»
CEVAP: «Sizin isminizi taşıyan burçta Başak Hanım.»
- MERYEM GÜZEL (25) Ev kadını: «Kadın artistlerden en çok hangisiyle oynamak istersiniz?»
CEVAP: «Türkan Şoray.»
- SÜHEYLA TANKUT (20) Ev kadını: «En çok hangi yemekleri seversiniz?»
CEVAP: «Karnıyarıkla, bütün et yemeklerini severim.»
ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 29. SAYISI