Genevieve Grad’ın Önemli Açıklaması
Bir artist vardır… Geleceğin büyük şöhreti olarak sinema piyasasına çıkarılır. Üst üste birkaç filmde oynatılır, sonunda bir köşeye itilip unutulur. Artık ne semtine uğrayan olur, ne de ona herhangi bir rol teklif eden. Dünyanın hemen her ülkesinde beyazperde alemi bu tip kurbanlarla doludur.
Genevieve Grad, sinema çevrelerinin işte bu tip kurbanlarından biri. Henüz 17 yaşında iken Brigitte Bardot'nun tek rakibesi olarak tanıtılmak istenmiş, üst üste roller teklif edilmiş. Genevieve şimdi 23 yaşında, fakat vaktini evinde istirahatle geçiriyor. Artistik kabiliyeti mükemmel, üstelik dans edip şarkı da söyleyebiliyor. Şahane bir vücuda da sahip. Fakat bütün bunlara rağmen şu anda bir emekli yıldız!... Geçenlerde bir sinema dergisi genç artist ile son derece ilgi çekici bir konuşma yayınladı. Genevieve Grad, bu konuşması ile kendi durumundaki bütün meslektaşlarının duygularına tercüman oluyordu. Bu bakımdan her genç oyuncu, bilhassa kadınsa bu genç artistin sözlerini okumalıdır. Okusun ki, kendine pay çıkarsın...
Genevieve Grad'a göre ne kadar sevilirse sevilsin genç bir yıldızın daima göz önünde olması, sık sık stüdyolara gidip kendini hatırlatması gerekmektedir.
Genevieve Grad sinemada şöhret basamaklarına soyunarak tırmanan yıldızlardan. Fakat bu açılıp saçılma onun aleyhine olmuş, şöhret merdiveninden süratle yuvarlanmıştır. Soyunmanın kendisi için zararlı olduğunu kabul eden Grad, şöyle diyor:
- «Soyunmak muhakkak ki şöhrete ulaşmak için en emin yoldur. Fakat beyazperdeye, her gün yüzlerce güzel vücutlu kız gelmektedir. Ve daima her gelen bir öncekinin pabucunu dama atar. Onun için beyazperdeye adımını yeni atan genç kızların hiç bir zaman fazla açılıp saçılmaması ve soyunan bir kadın olarak filmcilere kendini tanıtmaması lazımdır.»
Ya anne ve babalara bu konuda yapacak bir iş düşer mi? Genevieve Grad bunun da cevabını veriyor:
- «Bence anne ve babalar bu işe fazla karışmamalıdırlar. Mesela bizimkilerin hali beni son derece üzüyor. Beni böyle köşede unutulmuş görüp azap duyuyorlar. Onları üzüntülü görmek de benim derdimi artırıyor. Oysa insan kendi kaderiyle baş başa kalıp salim kafa ile kurtuluş çareleri araması gerekir. Ama şimdi, kendimin yanı sıra bir de onları düşünüyorum. Ben yine de gencim, bazen derdimi unutuyorum. Fakat onlar hep aynı kaygı ile yaşıyorlar. Artist olacak kızların anne ve babalarına tavsiyem şu: Eğer bu işe burunlarını sokmayacaklarsa, kızlarının artist olmasına izin versinler. Aksi halde her iş gibi, bu sahada girişeceği mücadelede ona destek olmaktan çok, köstek olurlar.»
Genç kadının bu konuda bir düşüncesi daha var:
- «Bir artist adayının yıldızlık mertebesine yükselip şöhrete ulaşabilmesi için mutlaka bir rejisör veya prodüktörün hayranlığını kazanması gerekir,» diyor. «Yalnız aşk ile hayranlık karıştırılmamalıdır. Artist, bu hayranlıktan istifade edecek, fakat katiyen o şahsa fazla yüz vermeyecektir.»
Bu sözlerin bir Fransız artisti tarafından söylenmiş olması, sinema kurallarının ve artist olacakların karşılaştıkları şartların bazı ufak tefek farklarla her ülkede aynı olduğunu gösteriyor. Bizde de artist olacaklar bu genç kadının sözlerini dikkatle okumalı, bundan kendilerine pay çıkarmalıdırlar. Bu konuda girişilecek mücadele ise onları katiyen yıldırmamalıdır. Çünkü artık her meslek sahasında mücadele vardır ve artistlik de bugün mühendislik, doktorluk, avukatlık gibi bir «iş» olmuştur.
ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 10. SAYISI