Necdet Tosun Kaleci Olursa
Şimdiye kadar pek çok maç, pek çok kaleci gördüm. Fakat ne yalan söyleyeyim, geçen gün seyrettiğim gibisini ne gördüm, ne okudum, ne de işittim! Aman Allah'ım o ne topa çıkış, o ne planjon, o ne çeviklik... Türk futbolunu Avrupa'da başarıyla temsil eden Özcan Arkoç bile bu kalecinin yanında solda sıfır kalır! Ya, işte böyle. Transfer mevsiminde kaleci sıkıntısı çeken kulüplerin haberi ola. Bizden söylemesi!...
Efendim bu kaleciye herkes, daha doğrusu bütün Cihangir «Panter Kaleci» diyor. Biraz irice, 150 kilo kadar çekiyor. Zaten iyi kaleciliği de bu ağırlığından, göbeğinden ileri geliyor. Topa çıktığı zaman, karşısında kimse duramıyor. Ezilmemek için çil yavrusu gibi dağılıyor. Hani futbolda «top geçer, adam geçmez,» diye bir deyim vardır ya, bu sanki bizim «Panter Kaleci» için söylenmiştir.
İsterseniz bu kaleci hakkında size biraz daha bilgi verelim. Hepiniz tanırsınız onu. Beyazperdeden. O kocaman vücuduyla seyircileri gülmekten kırıp geçirir. Tam 13 yıldır beyazperdededir. Çevirdiği filmler o kadar çoktur ki, sayısını kendisi bile bilmez. Hatırladınız değil mi? Hala hatırlamadınız mı? Peki söyleyelim öyleyse. Bu kaleci, bu «Panter Kaleci» Necdet Tosun'dan başkası değildir. Sinemamızın bir numaralı komedyenlerinden Necdet Tosun...
Necdet Tosun Cihangir'de oturur. Film çevirdiği günler onu ya Galatasaray Kulübünün bulunduğu sokaktaki «Şöhretler» kahvesinde, ya da Cihangir'de bir asfaltta top oynarken görürsünüz. Biz de geçenlerde onu arıyorduk. Bu sayfada resimlerini gördüğünüz gibi top oynarken yakaladı. Ve böylece bizim koca vücutlu Tosun’un da yeni bir yönünü öğrendik.
Necdet Tosun, Cihangir mahalle takımının kalecisi ve aynı zamanda da kaptanıymış. Ve de en yaşlısıymış. Haftada en az bir gün, civar mahallelerle maç alır, top oynarmış.
- «Bu futbol merakı da nereden geldi?» diye sorduk.
- «Nereden olacak?» diye cevap verdi. «Koca göbeğimden tabii. Mübareği başka türlü eritemiyorum ki. Bir de futbola başlayalım dedim. Baksana bütün futbolcular, hele kaleciler tığ gibi. Belki top oynarsam benim vücudum da onlara benzer diye düşündüm. Ve Cihangirspor'un kaptanlığına ve kaleciliğine el koydum.»
Necdet Tosun daha konuşacaktı, ama o günkü rakipleri gelmişti. Çağlavanspor sahada, pardon asfaltta yerini almıştı. Tosun koca göbeğini hoplata hoplata yanımızdan ayrıldı. Rakip takım kaptanı ile el sıkıştı. Paralar atıldı. Kaleye geçti. Hakem düdüğünü çaldı. Ve Cihangir asfaltında duvarların üzerinde, pencerelerde yerlerini alan seyircilerin önünde maç başladı..
Maçın sonu mu ne oldu? Söyleyelim: Necdet Tosun tam altı gol yedi. Neye gülüyorsunuz? Milli Takım bile Polonya'dan sekiz gol yemiş, Necdet, altı gol yerse çek mu yani?...
ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 24. SAYISI