Richard Burton Meydan Okuyor




Sözlerini bitirirken öyle bir tavır takınmıştı ki, karşısındakiler hiç bir kuvvetin onu kararından caydıramayacağını anlamakta gecikmediler… Tehdit de etseler, bin bir türlü vaatte de bulunsalar netice değişmeyecekti. Zira Richard Burton‘un ne filmcilerin milyonlarına ihtiyacı vardı, ne de onların kuru sıkı tehditlerinden korkması için sebep… Elizabeth Taylor ile «Kleopatra» filmini çevirmeye başladığı günden beri hayatının akışı değişmiş, film şirketlerinden iş istemek şöyle dursun onların tekliflerine cevap vermeye bile çoğu kere lüzum görmemeye başlamıştı… Elizabeth Taylor ile sevişmesi tenkit edilmiş, evlenmeleri bütün dünyada şaşkınlık yaratmış, kısacası haklarında çıkarılan dedikoduların ardı arkası gelmemişti… Ama ünlü karı – koca bütün bu söylentilere de omuz silkmişler ve müşterek hayatlarını diledikleri şekilde sürdürmeye devam etmişlerdi.





Filmciler Elizabeth Taylor – Richard Burton çiftinin çevirdiği filmlerin getirdiği büyük hasılat yüzünden onların karşısında el pençe divan durmaktan başka çareleri olmadığını biliyorlardı… Çoğu kere kendilerini zor durumda bırakan isteklerini de yerine getirmeye artık alışmışlardı. Fakat bu defa Richard Burton’un eski terzisini kendisine menajer tayin ettiğini bildirince kıyamet kopmuştu. Burton kararını vermişti. Robert Wilson onun ve Elizabeth Taylor’un işlerini idare edecek, filmciler bundan sonra onunla temas kuracaklardı… Aktör, Robert Wilson’un aleyhinde söylenen sözleri dinlemek bile istemiyordu. Ama filmciler her şeye rağmen terzinin menajerliğini kabul etmek istemezlerse, bu da kendilerinin bilecekleri bir işti…





Elizabeth Taylor – Richard Burton çifti, oyun güçleri sayesinde baş başa vermişler, sinema dünyasına meydan okuyorlardı… Diledikleri konuyu beyaz perdeye aktarmak için her türlü imkan ellerinde mevcuttu. Daha önceki yıllarda kazandıkları paralarla pekala film çevirebilirler ve büyük şirketlerin ünlü artistlere çevirttikleri filmlerin değerini sıfıra indirebilirlerdi…





Nitekim ünlü karı – koca geçenlerde Amerika’nın bir numaralı piyes yazarlarından Tennessee Williams’ı Roma’ya davet edip onunla bir anlaşmaya vardılar. Yazarın «The Milk Train Doesn’t Here Anymore» (Süt Treni Artık Burada Durmuyor) isimli eserini filme almayı kararlaştırmışlardı. Yalnız bu eserdeki büyücü kadın rolünün ünlü İngiliz piyes yazarı ve aktörü Noel Coward’a verilmesini istiyorlardı. Eğer Tennessee Williams, piyesinde küçük bir değişiklik yapıp büyücü kadını, büyücü erkek şekline sokmayı kabul ederse ünlü karı – koca bu projelerini gerçekleştirebilecekti…





Amerikalı yazarın eserlerini ne büyük bir titizlikle hazırladığını bilenler onun böyle bir teklife asla yanaşmayacağını zannediyorlardı. Ama çok geçmeden yanıldıklarını anladılar. Zira Williams, eserinde istenen değişikliği yapmakta kalmamış, ünlü karı – kocanın daha başka bir isteğinin bulunup bulunmadığını da sormayı ihmal etmemişti… Eser meselesi halledildikten sonra Richard Burton, United Artists Film Şirketiyle temasa geçti ve hazırlayacakları filmin dağıtımını bu şirkete devretmek istediklerini bildirmişti… Şirket yöneticileri de filmin konusunu, kaça mal olacağını araştırmadan büyük bir sevinç içinde filmin dağıtımını yapmaya hazır olduklarını bildirdiler.



Bundan sonra mesele filmde ikinci üçüncü derecede rollere çıkacak artistleri seçmeye kalmıştı… Richard Burton, kayınbiraderi Howard Taylor’a söz arasında «Seni bizim filmde oynatalım» deyince önemli rollerden birine artist bulunuverdi… Genç yıldız adayı Johanna Sbimkus’un da kadroya çağırılmasıyle filmin ön hazırlıkları tamamlanmıştı… Filmin çekiminin yapılacağı yeri de tabii gene Burton’lar seçtiler. Sardinya adasının kuzeybatısındaki Porto Conte’de rahatça çalışabileceklerini düşünüyorlardı… Filmin rejisörlüğünü yapmaya ise İngiliz asıllı rejisör Joseph Losey, dünden hazırdı…





Burton’lar Tennessee Williams, Joseph Losey ve diğerlerini geçenlerde iki yüz bin dolara satın aldıkları «Kalizma» isimli yatlarıyla Sardinya adasına götürdüler… Tanıştıkları günden beri balayı havası içinde yaşayan Burton çifti, altıncı defa rol arkadaşlığı yapmanın verdiği sevinç içinde hızla çalışmalara başladı. Richard Burton, kış bastırmadan filmin dış sahnelerinin tamamlanacağını kati bir lisanla söylediğine göre büyük bir aksilik çıkmazsa işlerin kararlaştırılan tarihte bitirileceği muhakkak…



Elizabeth Taylor, dünyanın en zengin kadını olarak seyircilerin karşısına çıkacak. Richard Burton ise onu görmeye gelen, beklenmedik bir ziyaretçi rolünü oynayacak. Filmin konusu hakkında daha fazla bilgi vermekten kaçınan Burton’lar, «Önümüzdeki yılın en çok sözü edilen filmi bizim filmimiz olacak» diyorlar ve kendilerinden emin, dünyaya metelik vermeden kamera karşısında çalışıyorlar.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 38. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir