Alain Delon ve Nathalie Ayrılamıyor

Fransız beyazperdesinin bir numaralı yıldızlarından Alain Delon’un karısı Nathalie’den ayrılacağı haberi yalnız onları yakından tanıyanları değil, bütün sinema meraklılarını şaşırttı ve aylardır da oyaladı durdu. Yıllardır süregelen evliliklerinin, bir de küçük çocukları olmasına rağmen ani olarak sona ereceğini öğrenmek pek çok kimseyi üzdü. Ne var ki ayrılacakları haberi duyulduğundan bu yana aradan epey bir zaman geçmesine rağmen, tarafların henüz hiç bir teşebbüse geçmemiş olmaları bugün çeşitli şekillerde yorumlanıyor. Bazıları onların ayrılmaktan vaz geçtiklerini ileri sürerken, bazıları da bu söylentinin sırf reklam olsun diye ortaya atıldığını söylüyor.





Yıllarca Romy Schneider'le sevişen Alain Delon, bir gün ani olarak «ebedi nişanlısı» nı bırakmış ve özel sekreteri Nathalie ile evlenivermişti. Derhal bir uçağa adadıkları gibi Amerika'ya halayına gitmişler, bu arada Alain, orada Ann-Margret'le bir de film çevirmişti. Ani evlenmelerine sebep olarak da Nathaiie'nin, Alain Delon'dan hamile kalmış olması gösteriliyordu.

Nathalie, boşanmanın ne demek olduğunu, annesiyle babası ayrılan çocukların ne gibi ruhi buhranlar içinde büyüdüklerini çok iyi biliyordu. Çünkü, kendi çocukluğu üvey babasının evinde, üvey kardeşlerinin yanında geçmişti. Çek küçükken, annesi babasından ayrılmış ve bir başkasıyla evlenmişti. Ne var ki bir süre sonra bir defa daha boşanıp evlenmiş ve bu, tam dört kere tekrar edilmişti.





Nathalie'nin bütün bunlara rağmen Alain'den ayrılmayı göze almış durumda olduğunu söyleyenler de var. Aslına bakılacak olursa bu, Nathalie'nin ikinci boşanması olacak. Kolejden çıkar çıkmaz henüz on altı yaşındayken, kendisinden iki yaş büyük bir gençle evlenmişti, ama bu evlilikleri ancak bir yıldan bir, iki ay kadar daha uzun sürmüştü. Gencin ne işi vardı, ne de gücü... Başlangıçta birbirlerini sevdiklerini sanmışlardı, ama çok geçmeden beraber geçirdikleri her dakikanın ikisi için de bir işkenceden farksız olduğunu görmüşlerdi.

Nathalie, Alain Delon'la tanışıp evlendikten sonra uzunca bir süre aralarında hemen hemen hiç bir geçimsizlik olduğu duyulmadı. İkisi de birbirlerini deli gibi sevdiklerini söylüyorlardı. Alain'de de büyük değişmeler olmuş, uçarı çapkınlığı bırakarak evine bağlı, örnek bir aile babası olmuştu. Pazar sabahları yanlarına çocuklarını da alarak kiliseye gidiyorlar, sonra da hayranlarının bakışları altında, yan yana, mesut, evlerine dönüyorlardı.





Fakat bu durum fazla sürmedi. Ufuklarda beliren kara bulutlar, saadetleri üzerine gölge düşürmeye başlamıştı bir kere... O sıralarda Alain Delon, Marianne Faithfull'la «Motosikletli Kadın» adlı filmi çeviriyordu. Amerika'daki sinema mecmualarının, Alain Delon ile Marianne Feitfull arasında bir yakınlık, hatta arkadaşlıktan da ötede samimiyet doğduğunu yazması üzerine Nathalie haklı olarak bu durumdan rahatsız olmaya başladı. Genç kadın, Alain'i gerçekten büyük bir aşkla seviyor ve haklı olarak onu herkesten kıskanıyordu. Evliliğini tehlikede gören hangi kadın olsa aynı şeyi yapardı.





Çok geçmeden bir başka olay da bu sefer Alain'i telaşlandırdı. O zamana kadar bir aktör karısı olmaktan ileri gidemeyen Nathalie, kendi başına yıldız olmak isteyince durum daha da karıştı. Vadim, Christian Marquand ve Clement gibi rejisörler, «Nathalie istese kısa zamanda parlar, hatta Brigitte Bardot'nun yerini bile alır,» diyorlardı. Bu durumda Nathalie de film çevirmek için can atıyordu. Alain onun film çevirmesine razıydı. Ama, iki küçük şartı vardı: Birincisi, kendisinden başka hiç kimseyle kamera karşısına çıkmamalıydı, ikincisi de filmde genç kızlık adını kullanmamalıydı.



Nathalie nihayet arzularını «Samuray» adlı filmle gerçekleştirdi. Ama, Alain, karısını kıskanıyor, onunda her ev kadını gibi yuvasına, çocuğunun yanına dönmesini istiyordu. İşte aralarındaki geçimsizliklerin başlangıcına bu birbirlerini aşırı sevip aşırı kıskanmaları sebep oldu. Birçokları, «Onlar bir aşk evlenmesi yapmışlardı, şimdi de galiba bir 'aşık boşanması' yapacaklar,» diyor.

Gün geçmesin ki gazetelerde Alain Delon'la Nathalie'nin kol kola, hatta dudak dudağa resimleri çıkmasın. Gece kulüplerinde iki kişilik masada, diz dize oturup baş başa müzik dinliyorlar, Nathalie'nin ilk filmi olan «Samuray»ın galasına beraber gidiyorlar, her gittikleri yerde 'mutlu çift' intibaını vermek için ellerinden geleni esirgemiyorlar.



Beyazperdede bir yuva daha yıkılacak mı? Bütün bunlara bakarak kesin bir cevap vermek imkansız denecek kadar zor. Belki gerçekten ayrılmak istiyorlar, belki değil.

Nathalie'nin, ayrılacakları söylentisi yayıldığından bu yana ilk defa Alain Delon'la gittikleri bir gece kulübünde, etrafını saran gazetecilere söylediği şu sözler, onların ayrılsalar bile beraberliklerini devam ettireceklerini açıkça ortaya koyuyor.



- «Ayrılan çiftlerin muhakkak birbirlerinden nefret etmesi gerekmez. Hatta bence bir bakıma ayrılmak demek, çiftlerin birbirlerini daha çok sevmeye başlamaları demektir. Bazı kimseler evlenirken nikah defterini imzalamayı bir çeşit sigorta poliçesi imzalamakla bir tutarlar. Halbuki bu, çok saçma bir düşüncedir. Evlilik, hiç bir zaman aşkın geleceğini garanti altına almaz. Bence evlilik tabiat dışı bir müessesedir. Çünkü iki insanın, ölünceye kadar birbirlerine aşık kalacaklarını beklemek büyük saflık olur.»

Tabii bütün bu yazılanlara, söylenenlere rağmen bunların birer reklam gösterisinden başka bir şey olmadığını da unutmamak gerekir. Çünkü şu sıralarda her ikisinin de reklama o kadar çok ihtiyaçları var ki... Hele Alain Delon'un!...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 50. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir