Beyazperdede Seksapelin Altın Çağı

Lolita filminin sinema sanatına bir yenilik kazandırıp kazandırmadığı konusunda bir şey söylenemez, ama bu filmin filmciler arasında çeşitli görüş ayrılıklarının doğmasına sebep olduğu rahatlıkla iddia edilebilir. Evet, «Lolita» filmi gerçekten filmciler arasında büyük fikir ayrılıklarının doğmasına sebep oldu. İçlerinden bazıları sinemada cinsi cazibesiyle şöhret yapacak artistlerin yirmi yaşını aşmamış olmaları gerektiği tezini savunuyor, hatta bunun da ötesinde yirmi yaşın bile fazla sayılabileceğini ileri sürüyordu. Bazıları ise, yirmi yaşın, cinsi cazibe kraliçesi olmak için yeterli olmayacağı tezini savunuyorlardı. Sinemanın kadın şöhretlerinin, ancak olgunluk çağına eriştikten yani otuz yaşını bulduktan sonra cinsi cazibe konusunda söz sahibi olacaklarını belirtiyorlardı… Filmciler arasındaki bu görüş ayrılığı artistlerin işine yaramadı dersek, yalan söylemiş oluruz. Bir tarafta Vittorio de Sica gibi ünlü yapımcılar, çevirecekleri filmlerde baş rolde oynatmak için çocuk yüzlü, adı – sanı duyulmamış tecrübesiz genç kızlar ararlarken, beri tarafta başka yöneticiler, sinemanın otuzunu aşmış şöhretlerine dört elle sarılıyorlardı.



Sinemada çocuk kadın modası, tahmin edildiğinden daha da kısa ömürlü oldu. «Taş Bebek» ve «Lolita» tipleri çarçabuk unutuldu. Ama öbür tarafta Marilyn Monroe'lar, Brigitte Bardot'lar, Elizabeth Taylor'lar cinsi cazibe unvanını muhafaza ettiler. Yıllar geçtikçe de yerlerini daha genç yıldızlara bırakacak yerde şöhretlerini artırma imkanlarını elde ettiler. Bir zamanlar beyazperdenin şöhretli kadın artistleri yaşları otuza yaklaştı mı, yaş günlerini saklamaya başlarlardı. Bugün ise bunun tam tersini yapıyorlar. Kırk beş yaşındaki Doris Day'in genç kız rollerine çıkması bir yana, bugün sinemada cinsi cazibeyi temsil eden şöhretlerin hemen hepsi otuz yaşını aşmış, hiç olmazsa otuz yaşını bulmuş kimseler. «Lolita» gibi filmlerin ortaya çıkardığı çocuk kadın modası kendiliğinden tarihe karıştı artık. Böylece cinsi cazibenin de olgunluk çağında elde edilen bir özellik olduğu nazariyesi ortaya çıkıyor. İsterseniz, sinemanın olgun şöhretlerinin durumlarına kısaca bir göz atalım ve bu nazariyenin doğruluğunu bir defa daha kendi gözlerimizle görelim:





BRIGITTE BARDOT

Tam 33 yaşında olan bu Fransız yıldızı topluluklar üzerinde hala sihirli bir etkiye sahiptir. Özel hayatında dünyadaki birçok genç kadının gıpta ettiği bir hayat sürüyor. Yakışıklı ve zengin bir kocası var. Yüzü ve vücut hatlarıyla eski tazeliğini hala muhafaza edebildiği için de her an istediği erkeği elde edebilecek bir güce sahip. Beyazperdenin şöhretli James Bond'u Sean Connery ile bir filmde başrolde oynatılacak kadın aranırken akla gelen ilk isim yine Brigitte Bardot olmuştur. Prodüktörler bu iki yıldızın çevirdikleri filmin, dünyada hasılat rekorlarını kıracağından adeta emin bulunuyorlar.





URSULA ANDRESS

31 yaşında hala «dünyanın en güzel kadını» unvanını muhafaza ediyor. Birçoklarına göre sinemada gelmiş geçmiş en güçlü seks kraliçesi. Nitekim Jean Paul Belmondo gibi, bir şöhret de, birlikte film çevirdiği bunca genç kadın arasında otuzunu aşkın Ursula Andress'i seçmekte tereddüt etmemiştir. Demek ki günümüzün erkeğinin zevki hala, olgun kadınlardan yanadır.





SOPHIA LOREN

9 Hiç bir zaman dedikodulu bir hayata heveslenmemiş olan Sophia Loren beyazperde aleminde yine yıldızların yıldızı... Sophia'nın yaşı ise Brigitte'inki gibi tam 33. Ve bu yaşına rağmen kadınlığını yine olanca gücü ile kullanıyor ve beyazperdede kendisini seyredenleri adeta büyülüyor.





ELIZABETH TAYLOR

9 Çocuk denecek yaşta şöhrete ulaşan Liz, altın çağını bugünlerde yaşamaktadır. Oysa Liz ortalama ömür çizgisinin tam ortasına, 35 yaşına gelmiştir. Sinemada en ağır rolleri canlandıracak kadın artistler araştırılırken, daima ilk olarak onun adı akla geliyor. Hayatındaki gerçek aşkı otuzundan sonra tattığını söyleyen de gene kendisidir.





JANE FONDA

Bugünlerde o da otuz yaşını doldurmuş olacak. Fakat on yedi, on sekiz yaşındaki bir genç kızın cüreti ile mini eteklerin en minisini giyebiliyor. Son çevirdiği «Barbarella» filmi ise seks yönünden otuzuna gelen bu yıldızın çocuk kadınları hiç bir bakımdan imrenmeyeceğini göstermiştir. Ve Jane Fonda, bu yaşında aşkların en tatlısını, en pürüzlüsünü yaşamaktadır.



SYLVA KOSCİNA

Bu Yugoslav asıllı yıldız tam 34 yaşındadır. O diğerlerinin aksine şöhretini son iki yıl içinde yaptı. Yani otuzundan sonra... Geçen yıl ünlü Playboy dergisinde yayınlanan çıplak fotoğrafları, mecmuanın satış rekorunun en üst seviyesine çıkmasına sebep oldu. Özel hayatında ise bağlı olduğu erkeği (Raimondo Castelli) yirmisine gelmemiş bir çocuk kadından daha çok mesut edebiliyor.



KİM NOVAK

Otuz dört yaşındaki Kim Novak sinema aleminde 1954 yılında çıktığı tahttan hala inmedi. Sinemanın hiç bir sarışını onunla rekabet etmeye cesaret edemiyor. Ve Kim, bu yüzden en ünlü prodüktör ve rejisörlere şartlarını dilediği gibi kabul ettiriyor.





JULIE ANDREWS

Bugün 32 yaşında olan Julie Andrews Oscar'ı aldığı zaman otuz yaşındaydı. Yenilerin ihtiyarlık sınırı dedikleri çağı aşalı on yıl olduğu halde, dünyanın en titiz jürisi tarafından oy birliğiyle yılın en iyi kadın artisti seçilmişti. Oysa aynı yıl rakipleri arasında çocuk-kadınlar da vardı. Ve onlara şans verenler çoğunluktaydı. Julie Andrews eşinden ayrılıp yeni aşk heyecanlan aradığı zaman da otuzunu aşmıştı.



VİRNA LİSİ

İstanbul sinemalarında gösterilen bir filmi onu, gerçek hüviyeti ile bizim seyircimize tanıttı. Jack Lemmon'un yanında kusursuz bir oyun çıkaran Virna, güzel vücudu ile de bir çoklarının gözlerini faltaşı gibi yuvalarından uğrattı. Virna bu filmle şöhret basamaklarına ilk adımlarını attığı sırada tam otuz yaşındaydı. O günden beri mesleğinde süratle ilerliyor ve her geçen gün çevresindeki hayran çemberi biraz daha artıyor. Kocasını ise hiç bir kadının mesut edemeyeceği şekilde mutlu kılan Virna Lisi, olgun kadınların ''Lolita''lara taçlarını kaptırmayacaklarını göstermektedir.





VANESSA REDGRAVE

Geçenlerde otuz yaşma basan İngiliz artisti Vanessa Redgrave, ilk gençlik yıllarında filmcilerin pek dikkatini çekmemişti. İngiliz tiyatrosuna ünlü sanatçıları yetiştiren Redgrave ailesinin büyük kızı, ancak otuz yaşına bastıktan sonra çevirdiği «Blow Up» isimli film sayesinde şöhret sahibi oldu.



Bizim bir kalemde sıraladığımız bu isimlere 33 yaşındaki Shirley MacLaine'i, 31 'ini süren Mylene Demongeot'yu ve 35'lik Anouk Almee'yi katmak her an mümkün.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 14. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir