“Candy” Filme Alınıyor



Haber Hollywood'da bomba tesiri yaratmıştı. Ünlü prodüktörlerden biri, «Bu işte Marlon Brando ile Richard Burton'un parmağı var,» dedi. «Zevksizliklerinin, akılsızlıklarının da cezasını mutlaka görecekler. Hem de en kısa zamanda.»

Bir prodüktörün dünyaca tanınmış iki şöhreti böyle ağır sözlerle itham etmesi gerçekten korkunç bir şeydi. Richard Burton'un yıllardan beri birbiri arkasından başarılı filmler çeviriyordu. Suç muydu bu? Marlon Brando'ya gelince o da özel hayatına son zamanlarda bir çeki düzen vermiş, meslek hayatında ise eski şöhretini devam ettirmek için elinden geleni yapmıştı. Hayat görüşleri, inançları bağdaşmayan bu iki şöhretin ortaklaşa işledikleri suç neydi acaba?





Çok geçmeden durum anlaşıldı... Richard Burton ve Marlon Brando, geçen yıl. Amerikan basınında büyük fırtınalar koparan ve «Çağımızın seks rezaleti,» diye vasıflandırılan «Candy» isimli romanı filme çekmeye karar vermişlerdi. Richard Burton ve Marlon Brando da filmin sermayesine ortak olmuşlardı. İki aktör de baş rol oynayacaktı...

Sorumsuz, ihtiraslı bir aşk hayatı yaşamaktan başka hiç bir gayesi olmayan sarışın Candy'nin maceraları, gayet müstehcen bir ifadeyle yazılmıştı. Bu yüzden de Candy romanı, müstehcen yayınlar arasında yer almış hatta hasılat rekorları kırmıştı. Birçok ülkelerde ise kitabın satışı yasaklanmıştı...





İşte böyle bir eserde, Richard Burton gibi, Shakespeare klasikleriyle şöhret yapmış bir aktörün rol alması akla, mantığa sığacak bir şey değildi... Kim bilir belki de haber, basına yanlış aksetmişti!... Richard Burton ve Marlon Brando hiç vakit kaybetmeden haberi tekzip edecekler, böyle kirli işlere el uzatmayı asla düşünmediklerini açıklamak lüzumunu hissedeceklerdi. Fakat netice hiç de böyle olmadı. İki şöhretli aktör, «Candy» filmini çevirmeyi kararlaştırdıkları tekzip edecek yerde, iftiharla, «Evet, bu filmi çevireceğiz ve bu filmi en kısa zamanda tamamlayıp seyirciye sunmak istiyoruz,» dediler.





Hollywoodlu filmciler bu beyanattan sonra iyice şaşırmışlar, ne diyeceklerini ne yapacaklarını bilememişlerdi. Bu arada bir prodüktör de, «Ben romanı okudum. Candy filminin yanında Lolita, çocuk masalı kalır,» diyerek ortalığı büsbütün karıştırıverdi. Bu defa konuşma sırası, filmin üçüncü ortağı Christian Marquand'a gelmişti. «Candy romanını okuyanlar böyle düşünmekte haklıdırlar,» diye söze başladı. «Fakat Candy filmi ile romanı arasında büyük farkların bulunduğunu unutmayın. Biz, bu filmi bir seks komedisi haline getirdik. Seyirciler, filmi seyrederlerken utanç duymak şöyle dursun, kahkahadan kırılacaklar.»

Bu açıklama, Candy filmi hakkında duyulan endişe ve merakı gidermeye yetmişti. Zira arası çok geçmeden Beatles müzik topluluğunun üyelerinden Ringo Starr'a da filmdeki baş rollerden birisini oynamasının teklif edildiği öğrenildi. Richard Burton, Marlon Brando ve Christian Marquand üçlüsünü bir filmde seyretmek, seyirciyi her halde yadırgatmazdı, ama işin içine bir de Ringo karışınca durum değişiyordu.





Ringo Starr, daha önce Beatles topluluğunun diğer üyeleriyle beraber iki filmde rol almıştı. Fakat bunlar genç sanatçının oyun gücünün ne derece olduğu hakkında kesin bir fikir verememişti. Çünkü Beatle'ların filmleri hiç bir zaman birer konser filmi olmaktan ileri gidememişti. «Candy» filminde Ringo'nun rolü önemliydi. Candy'ye aşık olan bir bahçıvanı canlandıracaktı,

Ringo Starr, «Teklif yapılınca bir hayli düşündüm. Oynamakla oynamamak arasında bir türlü karar veremiyordum,» diye açıklamada bulundu. «Fakat her şeyi göze alıp bir kere şansımı denemek istedim. Üstelik sinema dünyasının üç büyük aktörü ile kamera karşısında rol arkadaşlığı yapmak Ringo için her zaman ele geçmesine imkan olmayan bir fırsattı kaçırması, doğru olmazdı.»





Christian Marquand, Marlon Brando, Richard Burton, Ringo Starr'dan sonra James Coburn ve Walter Matthau'ya da filmde rol teklif edildikten sonra, filmin erkek kadrosu aşağı yukarı tamamlanmıştı. Fakat iş bitmemişti. filmcilerin önünde önemli bir problem vardı. Candy ile macera yaşayacak aktörler seçilmişti, ama ortada henüz Candy rolünü oynayacak genç kız yoktu. Bir ara Lolita filminin şöhrete ulaştırdığı Sue Lyon'a 'Candy' rolünün teklif edilmesi düşünüldü. Fakat Richard Burton buna itiraz etti. Candy, şimdiye kadar çevrilmiş olan filmlerin hiç birine benzemeyecekti. Bu sebeple başrolde oynayacak genç kızın da sinema seyircisinin hiç tanımadığı biri olması gerekirdi. Cazibeli, rol kabiliyeti olan ve esprisi kuvvetli bir sarışın genç kız bulmak, doğrusu aktörleri epey terletti. Nihayet on sekiz yaşındaki isveçli yıldız adayı Eva Aulin'in «Candy» rolü irin biçilmiş kaftan olduğuna oy birliğiyle karar verildi...

Eva Aulin, «Candy» romanının kötü şöhretini duymuştu. Fakat senaryoyu okuduktan sonra onun da düşünceleri değişti. Bu filmin 'Lolita' filmiyle hiç bir ilişiğinin bulunmadığını ve tahminlerin aksine iğrenç olmadığına kanaat getirmişti. Filmin dev kadrosunun da bir hayli seyirci toplayacağı muhakkaktı.



Sinemada «Ajan Flint» hüviyetiyle şöhret yapmış olan James Coburn, Candy'nin sevgililerinden biri olarak seyircinin karşısına çıkmaktan pek hoşlandı. Hele geçen yılın Oscar kahramanı Walter Matthau'nun da bu filmde rol aldığını öğrenince sevinci büsbütün arttı.

Şimdi 'Candy' filminin kadrosundaki sanatçılar bir taraftan filmi tamamlamaya çalışıyorlar, bir taraftan da romanın yarattığı kötü havayı silip hayranlarının endişelerini dağıtmaya uğraşıyorlar. Kadronun sözcülüğünü yapan Richard Burton, «Bizim Oscar ya da başka bir armağanda gözümüz yok. Sadece seyirciyi bol bol güldürmek istiyoruz. Bunu da başaracağımızdan eminiz,» diyor.. Bakalım başarabilecekler mi? Günümüzün modasına uyarak omuzlarına kadar dökülmüş saçlarıyla hayranlarının sevgisini kazanabilecekler mi?

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 15. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir