Cary Grant Ölümden Döndü

New York’taki St. John Hastanesinin önü kalabalıktan mahşer yerine dönmüştü. Hastane görevlilerinin ikazlarına hatta hatta yalvarmalarına rağmen kimse yerinden kıpırdamıyordu… Dakikalar geçtikçe, kalabalık bir çığ gibi büyüdü…

İçerde ise hemşireler, doktorlar, seferber olmuşlar, on yedi gün ölümle pençeleştikten sonra ölümü yenip sağ salim hastaneden çıkmaya hazırlanan ünlü hastayla meşgul oluyorlardı…

Hastanede ve dışarıda bu derece ilgi gören hastaya gelince… Şüphesiz o da ölümden kurtulduğuna sevinmişti tabii…





Daha doğrusu öyle görünmek zorundaydı... Aslında altmış dört yaşındaki ünlü aktör Cary Grant hastaneden çıktıktan sonra karşılaşacağı şahısları, halletmesi gereken işleri düşündükçe sıkıntıdan, üzüntüden canından bezecek hale geliyor, onu ölümden kurtaran kadere de şükredecek yerde linetler yağdırıyordu...

On yedi gün önce bir gece sabaha karşı baygın bir halde St. John hastanesine getirildiği zaman doktorlar, sinemanın bu yakışıklı aktörünün hayatından ümidi kesmişlerdi... Gece geç vakit, Gracia von Fürstenberg adındaki arkadaşıyla hususi arabasıyla New York'tan dönerken önüne çıkan bir kamyonla çarpışmış ve arabasının ön kısmı hurdahaş olmuştu. Cary Grant, günlerce yarı baygın bir halde yatmış, serumla beslenmişti. Yanındaki arkadaşı Gracia Fürstenberg'in ise bir ayağı kırılmış, kazayı mucize kabilinden atlatmıştı





Aktörün ölümle pençeleştiği sıralarda ise California mahkemesinden birinde hakim aktörün gıyabında boşanma kararı vermiş ve ünlü sanatçının eşine boşanma nafakası' olarak elli yedi bin dolar, ayrıca da ayda iki bin dolar devamlı nafaka ödemesine karar vermişti. Cary Grant'in eşi Dyan Cannon'dan ayrılmamak için sarfettiği çabalar da böylece başarısızlıkla sonuçlanmış oluyordu. Aktör hastanede boşanma ilamını aldığı zaman göz yaşlarını tutamamış, iki buçuk yaşındaki kızı Jennifer'den nasıl ayrı yaşayabileceğini kara kara düşünmeye başlamıştı.

Altmış dört yaşında şöhretin zirvesine ulaşmış, ilerleyen yaşına rağmen hala yakışıklı aşık rollerine çıkabilen Cary Grant'in özel hayatındaki dramlar zinciri 1934 yılında başlamıştı. O tarihte sinemanın en yakışıklı, en başarılı aktörü olarak genç kızlara kendini sevdiren Cary Grant,





Virginia Cherrill ile evlenmişti. Fakat büyük ümitlerle kurulmuş olan bu evlilik ancak yedi ay devam edebilmiş,

Virginia Cherrill, şöhretli ve çapkın bir aktörün eşi olarak ikinci planda kalmaktansa ondan ayrılıp dilediği gibi yaşamayı tercih etmişti.

Cary Grant'in ilk eşinden ayrılması, hayranları arasında şaşkınlık yaratmamış, «Yakında kendine başka bir eş bulur,» deyip geçmişlerdi. Gerçekten de Cary Grant eşinden ayrıldıktan sonra Hollywood'da dedikodulu bir hayat sürmeye başlamış, bu arada pek çok sevgili değiştirmişti. 1942 yılında artık uslanıp ev bark sahibi olmanın zamanı geldiğine inanınca kendine yeni bir eş aramaya koyuldu. Fakat onun seçtiği eş hiç de mutlu bir yuva kurabilecek, aktörü hasretini çektiği çocuklara kavuşturacak karakterde bir kadın değildi. Zira ünlü aktör, Amerikalı ünlü hovarda milyarder Barbara Hutton ile evlenmeye karar vermişti.





Cary Grant - Barbara Hutton evliliği de ancak iki yıl sürebildi. İki yıl boyunca durmadan kavga ettiler, evliliklerinin çok önemli bir kısmını da birbirlerinden ayrı geçirdiler.

Barbara Hutton'dan ayrıldıktan sonra Cary Grant, tam beş yıl bekarlığın tadını çıkardı. Hollywood'un yakışıklı bekarına her gün yüzlerce aşk mektubu geliyordu. Fakat o bir süre daha yalnız yaşamak niyetindeydi. Ancak 1949 yılında sinemada yeni yeni şöhret yapmaya başlamış olan Betsy Drake ile tanışınca düşünceleri tamamen değişiverdi. Betsy Drake, aktörün o güne kadar tanıdığı kadınların hiç birine benzemiyordu. Aktör nihayet aradığı huzur dolu hayata kavuşacağına inanmıştı. Çocukları da öyle çok seviyordu ki!... Vakit geçirmeden çoluğa çocuğa karışmak istiyordu... Fakat Cary Grant'in on yıl süren üçüncü evliliği de ona aradığı saadeti tattırmadı. 1959'da Betsy Drake'den ayrıldı...



Artık gençlik yıllarını geride bırakmıştı... Torun sahibi olacak yaşa geldiği halde daha babalık ünvanını bile kazanamamıştı...

Nihayet 1965 yılında dördüncü defa evlenen aktör, bir yıl sonra kızı Jennifer'i de kucaklama saadetine erişince herkes, Cary Grant için mutlu bir devrenin başladığını zannetmişti. Ama insanların iç yüzleri belli olmuyordu ki... Gün geldi bu mutlu yuva temellerinden sarsıldı. Dyan Cannon, kocasından boşanmak için teşebbüse geçmişti. Aktör, kızından ayrılmamak için boşanma davasını uzattıkça uzatıyordu. Nihayet uğursuz bir mart gecesi meydana gelen kaza Cary Grant'i kızından da karısından da ayırdı...



Altmış dört yaşındaki aktör, ölümün pençesinden döndüğü gün, hastanenin kapısında biriken yüzlerce hayranını neşe içinde selamlarken işte bu yüzden içi kan ağlıyordu. Gerçi doktorlar, Cary Grant'in kazada parçalanan vücudunu tıbbın en son buluşlarından faydalanarak bir araya getirmişlerdi, ama şöhretli sanatçının kırılan kalbini, yıkılan hayallerini bir türlü düzeltememişlerdi. Bunların yenilerini bulmaya imkan yoktu ki.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 16. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir