Dünya Sinema Tarihi



SERİ FİLM MODASI DEVAM EDİYOR:

Seri filmler çok büyük rağbet görüyordu... Seyirciler, bir bölümünü seyrettikleri filmin diğer bölümlerini de bir an önce görebilmek için sabırsızlanıyorlar, bilet gişelerinin önünde dakikalarca beklemek zahmetine bile katlanıyorlardı... Günümüzde gişe önünde saatlerce beklemek alışılmış işlerden biri sayılıyor ama bundan elli yıl öncesinin insanları için zaman çok daha büyük önem taşıyor... Thomas İnce'in ortaya attığı bu yenilik çok geçmeden diğer film şirketlerine de cazip gelmeye başladı. Universal Şirketi de baş rollerini Cleo Madison ve George Larkin'in oynadıkları «Trey of Hearts» isimli seri filmi çarçabuk hazırlayıp piyasaya sürmüştü...





KOVBOY – KOMEDİ:

Son yıllarda kovboy filmlerini hicveden filmleri sinemalarda sık sık seyretmeye başladık... Günümüz filmciliğinde hoşa giden yenilik sayılan bu tür filmlerin ilki 1914'te Universal stüdyolarında çevrilmişti... Uzun bir süre vodvillerde çalışan Carter De Haven ile eşi Flora, Walter Belasco'nun yönettiği komedi - kovboy filminde baş rolleri oynamışlar ve film çok beğenilmişti... Walter Belasco, ölümsüz Devid Belasco'nun kardeşidir. De Haven çiftinin stüdyoda karton dekorlar arasında çevirdikleri komedi - kovboy filmleri o devrin çok sevilen eserleriydi.





MACK SENNETT'İN RÜYASI:

Mack Sennett, polislerin maceralarının mükemmel birer komedi filmi olabileceği fikrini savunduğu için Griffith'in yanından kovulmuştu. 1914'te stüdyo kurduktan sonra ilk işi kolları sıvayıp hayalindeki polisi! komik filmi çevirmek oldu. Mack Sennett'in Keystone film şirketinde çevrilen polisli komedileri çok beğenilmişti. Mack Sennett, en ciddi polis olaylarını komik bir zaviyeden seyirciye anlatmayı o kadar iyi başarıyordu ki, çok geçmeden komedi denilince akla polisli komediler gelmeye başladı... Mack Sennett'in beyazperdedeki polislerini canlandıracak aktörler de dikkatle seçiliyordu... Polis - komedilerine, diğer komedilerdeki güldürme unsurları da teker teker eklenmeye başlayınca filmler daha da güzelleşmişti... 1914 yılı böylece polisli - komedi filmleri yılı oluverdi. Mack Sennett, böylece uykularını kaçıran hayallerini gerçekleştirmişti. İş rüyayı seyircilere de benimsetmeye kalmıştı.





KADIN KILIĞINDAKİ AKTÖR:

1914 yılında Keystone Şirketinin komedileri, filmcileri komedi türündeki filmlere daha fazla önem vermeye zorlamıştı... Essanay Şirketi de çocukluğu Kansas'taki çiftliklerden birinde sığırtmaçlık yaparak geçmiş, sonradan da bir sirkte fil terbiyeciliği yaparak hayatını kazanmaya çalışmış kalibiyetli bir delikanlıyı artist yapmayı kararlaştırmıştı... Bu delikanlı fil terbiyeciliğinden bıktıktan sonra New York'a gitmiş kadın kılığında sahneye çıkarak şöhret yapmayı denemişti... Arada sırada müzikal komedilerde de rol alıyordu. Essanay stüdyolarında çalışmaya başladığı sıralarda Gloria Swanson adında bir artistle tanıştı ve kıs bir süre sonra onunla evlendi... Bu delikanlının sinemada şöhret yapmasının en belli başlı sebebi, kadın kılığında seyircinin karşısına çıkmasıydı. Fotoğrafını gördüğünüz bu aktris kıyafetli aktörün adı Wallace Beery idi. Sinemada kadın kılığında seyircinin karşısına çıkan ilk erkek olarak şöhret yaptıktan sonra, macera filmlerinin başarılı aktörü olarak şöhretini devam ettirmiştir. Wallace Beery 1949 yılında ölmüştür.





SENNETT'İN KOMİSERİ:

Mack Swain, Salt Lake şehrinde doğmuştu... Yirmi iki yıl, tiyatrolarda çalıştıktan sonra Mack Sennett'in polis ordusuna katılmasıyla meslek hayatında yeni bir devre başlamış oldu...

Keystone Polislerinin baş komiserliğine getirilmesiyle Mack Swain'in kaderi de değişiverdi... Artık Salt Lake'li Komiserin işi işti... Elinde bir sopa kızları kovalıyor, karşısına çıkana pasta, turta atıyor, kimini tehdit ediyor, kimine yalvarıyordu...

Fakat bir süre sonra Mabel Normand ve Gloria Swanson'un attıkları pastaları başından aşağı giymek sırası da güler yüzlü komisere geliverdi...

Artık Keystone Komiserliğinin Mack Swain için cazip bir tarafı kalmamıştı... Fakat gene de sırtına geçirdiği komiser kıyafetinden ayrılmaya bir türlü gönlü razı olmuyordu... Tabii Keystone Polislerinin modası geçince Komiser Mack Swain'in de şöhreti unutuldu.





FATTY DİYE BİRİ:

Pasta atma ihtisası bir süre sonra 'Fatty' (Şişko) adıyla anılan Roscoe Arbuckle'ye geçmişti... Yüzünü siyaha boyayıp monolog okuyarak sahne hayatına atılmış olan Fatty, Sennett'in stüdyosunda günde beş dolar ücretle figüranlık yapıyordu. Fatty'nin şişmanlığının da iyi bir güldürme unsuru olacağına inanan Mack Sennett, onu hemen Polis kadrosuna aldı. Artık bütün dünya 'Şişko' diyor da başka şey demiyordu... Ama 'Şişko'nun bir suçu vardı... Şöhrete pek çabuk ve ucuza sahip olmuştu... Çok geçmeden durumunu hazmedemez oldu... Günün birinde bir genç kızın ölümüyle ilgili bir skandala adı karışınca 'Şişko'nun istikbali de mahvoldu... 'Şişko'nun belki de cinayetle ilgisi yoktu, ama sadece cinayet yerinde bulunması, aforoz edilmesi için yeter sebep oldu. Filmciler ''Müşteri her zaman haklıdır'' sloganını bu meselede benimsemek zorunda kalmışlardı.





ŞARLO EFSANESİ BAŞLIYOR:

1914'ün sonunda Mack Sennett'in kadrosundaki en kuvvetli aktörlerden Ford Sterling, şirketten ayrılınca Sennett'in de etekleri tutuşmuştu. Onun yerini dolduracak kabiliyette birini bulmanın güç olacağını düşünüyordu... O devirde yıldız avcıları da faaliyet göstermeye başlamadıkları için Sennett endişelenmekte haklıydı... Fakat arası çok geçmeden ünlü filmciye vodvillerde oynayan genç bir komedyenden söz ettiler. Genç adam, çalıştığı tiyatro ile beraber bir turneye çıkmıştı... Onu vodvillerden ayırıp sinemaya yöneltmek güç olacağa benziyordu, zira bu genç adam her şeyden önce tiyatroya aşıktı...





Fakat sonunda genç komedyen haftada yüz elli dolar ile Keystone Şirketinde çalışmayı kabul edebileceğini söyledi... Bu ücret o devrin ölçülerine göre pek büyük bir reklamdı. Genç adam sırf filmciler ona daha fazla ısrar etmesinler diye bu teklifi yapmıştı... Ama Mack Sennett hiç itiraz etmeden genç adama haftada üç yüz elli dolar vermeyi kabul etti. Keystone Şirketine o devrin en yüksek ücretiyle katılan bu genç aktörün adı Charlie Chaplin'di (Şarlo) Charlie Chaplin, ilk filmlerinde başında silindir şapka, büyük pabuçlar ve bol pantolon giyiyordu. Sonradan Charlie Chaplin'in klasik kıyafeti olarak sinema tarihine geçen bu kıyafet hakkında çeşitli iddialar ileri sürülmektedir.



Bir iddiaya göre, Charlie Chaplin, ince ruhlu, kalender bir tip olduğunu belirtmek için bu kıyafeti seçmişti. Bir başka rivayete göre ise Charlie Chaplin, Keystone stüdyosuna ilk geldiği gün, kendine uygun bir kıyafet bulamamış, eline geçirdiği giyim eşyalarını kullanmıştı. Onun sinemaya geçmesiyle, artistlere büyük ücret ödeme devri başladığı gibi film çevirmede de önemli bir gelişme olmuştu... Bir haftada çevrilen filmler şimdi 14 haftada çevrilebiliyordu...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 6. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir