«Buonaserax, Mrs. Campbell» filminin çekimine başlanması sebebiyle Romalı gazetecilerin de davet edildikleri muhteşem bir parti tertiplenmişti. Rejisör Melvin Frank’ın yönetiminde çevrilecek bu filmin baş kadın rollerini Gina Lollobrigida ile Shelley Winters paylaşıyorlardı. O günkü partiye davet edilen gazeteciler en çok Gina’yı görmek için gelmişlerdi. Kocası Milko Skofic’den ayrı yaşayan ve terkedilmiş bir eş olarak hayli üzüntülü günler geçirdiği söylenen Gina bakalım, yalnız kadın hüviyetini iyice benimseyebilmiş miydi, yoksa yıldızın yüzünde hala çektiği ıstırabın izlerini fark etmek mümkün olacak mıydı?

Parti, gerçekten pek kalabalıktı. Herkes bir ağızdan konuşuyor, kimse diğerinin ne dediğini anlayamıyordu. Fakat Gina Lollobrigida henüz görünürlerde yoktu. Bu sebeple bir çokları partiden erken ayrılmayı bile düşünmeye başlamıştı. Tam bu esnada, davetliler arasında fısıldaşmalar oldu: «İşte Gina geliyor» diye birbirlerine fısıldadılar. Gerçekten de Gina kapıda görünmüştü. «Op art» stili siyah - beyaz bir tayyör giymiş, gözlerine gözlük takmış, ağır ve kendinden emin adımlarla kalabalığa doğru yaklaşıyordu. Yanında ise uzun boylu, saçları hafifçe dökülmüş, iri burunlu bir erkek vardı. Yabancı davetliler, İtalyan yıldızının yanındaki erkeği tanıyamadılar ama İtalyan sinemaseverleri için Gina'nın kavalyesi hiç de yabancı bir kimse değildi. Film yıldızını korkudan tir tir titreten ünlü film eleştiricisi Gian Luigi Rondi idi. Bu partiye yazı yazmak için değil, Gina'yı refakat etmek amacıyla gelmişti. Yeni görevinden çok memnun olduğu da her halinden belli oluyordu.

Parti süresince Gina, yazar Gian Luigi Rondi'den başka hiç bir erkekle ilgilenmedi. Kavalyesi de sinemanın bu 40 yaşındaki güzel kadınını bir dakika olsun yalnız bırakmıyordu. Bir süre bu partide kaldıktan sonra, sanki etrafındakilere nispet verircesine kol kola yekvücut halinde oradan bir gece kulübüne gitmek üzere ayrıldılar.

Ertesi günkü gazetelerde Gina ile yeni kavalyesinin resimleri yayınlanmış, ünlü İtalyan yıldızının yeni bir maceranın eşiğinde olduğu belirtilmişti. Sinemayı meslek edinmiş yazarlar Gian Luigi Rondi'ye Gina'nın müstakbel nişanlısı gözüyle bakıyordu.

Gina Lollobrigida, uzun bir süre aradıktan sonra nihayet kendisini mutluluğa kavuşturacak ikinci erkeği bulduğunu belirtiyordu. Genç kadın, İtalyan yazarı Gian Luigi Rondi'yle tanışıncaya kadar eşi Milko Skofic'den resmen ayrılmayı düşünmediğini defalarca söylemiş ve oğlunun mutluluğu için bu şekilde davranmak zorunda olduğunu belirtmişti. Fakat geçenlerde bir gazeteci ile konuşan yıldız, «Eski kocamın evlenmek istediğini biliyorum. Onu daha fazla üzmek istemiyorum. Zaten yollarımız yıllarca önce ayrılmıştı. Böylesi daha iyi olacak.»

Gina'nın kocası Milko Skofic'den ayrıldığı zaman hiç de bu fikirde olmadığı biliniyordu. Genç kadın kocasının onu terk etmesine fena halde üzülmüş, Avusturyalı Kontes Ute von Aichbichler ile evlenmesini önlemek için nikahını feshettirmemeyi kararlaştırmıştı. Genç kadın ikinci defa evlenmeyi düşünmediği için eski kocasının da mutlu bir hayata kavuşmasını istemiyordu.

Fakat Gina'nın İtalyan yazarıyla tanıştıktan sonra eski düşüncelerinden tamamen cayması, yıldızın bu defa özel hayatını düzenlemeye kararlı olduğunu gösteriyor.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 50. SAYISI