Gülsün Kamu’ya Ankara Yaradı

– «Gülsün Kamu kim… Parisien Show kim!»

– «Her boyaya girdik.»

– «Bana bir bardak içki gönderir misiniz?»

– «Öyle heyecanlıyım ki, dün gece tiyatroda söyleyeceğim sözleri bile unuttum. Az kalsın rezil olacaktım!»

Sinema, tiyatro ve şarkıcılık arasında mekik dokuyan Gülsün Kamu, Ankara’da yeni açılan bir gece kulübünde sahneye çıkmadan önce soyunma odasında bunları söylüyordu. Bir taraftan da ilk defa giyeceği elbisenin bozulan fermuarım tamir etmeye çalışıyordu: «Tam 6 000 lira verdim, şu hale bakın. Aldıkları para haram olsun!…»





Sıranın kendisine geldiği haber verildiği zaman «Oh Allah'ım, bana yardım et» diyerek, heyecanla dışarı fırladı.

«... Şimdi Parisien Show'da Gülsün Kamu...»

Bu anons üzerine, ışıkların rengi değişti. Kırmızı, kavuniçi, mor ve mavilerin birbirine karıştığı sahnede simsiyah kısacık saçları, devekuşu tüylü beyaz tuvaletiyle Gülsün Kamu, Fransızca şarkılar okumaya başladı.





Yerli film artistliğinden okuyuculuğa geçtiği günden bu yana Gülsün Kamu yılda en az bir defa Ankara'ya geliyor ve gazinolarda alaturka şarkılar söylüyordu. Fakat bu yıl bunun yanma tiyatroculuk ve hafif batı müziği şarkıcılığı da eklendi. Yani 1967 yılının Ankara'sı Gülsün Kamu'ya hayli uğurlu geldi. Şu anda, yeni açılan bir gece kulübünde, Fransızca şarkılar söylüyor ve yeni bir piyese hazırlanıyor.

- «Bu çok yönlü hayata atıldığımdan beri, başımı kaşıyacak vaktim yok,» diyor Gülsün Kamu. Bütün günüm tiyatro ve gece kulübünde çalışmakla geçiyor. Çok yoruluyorum.»





Ankaralılar Gülsün Kamu'yu her akşam «Sasafra Dallarındaki Rüzgar» oyununda «tavşan kız» rolünde alkışlıyorlar. Dekolte elbisesi ve siyah fite çoraplarıyla hayli ilgi topluyor. Tiyatrodan sonra, soluğu gece kulübünde alıyor.

Gülsün Kamu, şarkıcılıkta da bir koltuğuna iki karpuz sığdırmış. Bugüne kadar alaturka şarkılar söylüyordu. Sahneye simsiyah bir tuvalet içinde çıkar. Gülsün Kamu, bir aylık Ramazan boyunca, çalıştığı gazino faaliyetin» tatil edeceği için, hemen yeni bir çehreye büründü. Kendine, bembeyaz elbiseler yaptırdı. Birkaç yıl okuduğu Fransız Kız Lisesi'nde öğrendiği Fransızcayla, gece kulübünde bir Fransız dilberi olup çıkıverdi. Bir taraftan «Benim asıl mesleğim» dediği tiyatro, diğer yandan alaturka ve hafif batı müziği şarkıcılığı.



Mayıs ayına kadar Fransızca şarkılar söyleyecek olan Gülsün Kamu'yu, Ankara çok değiştirmiş. Eskiden evlenmekten pek bahsetmeyen kömür gözlü Gülsün'ün, bilhassa şu son zamanlarda ağzından evlenme lafı eksik olmuyor. «Artık bıktım bu bekarlıktan,» diyor. «Kafa dengimi bir bulsam hemen evleneceğim.»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 49. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir