Saat sabahın beşi… Ağa Caminin yanındaki Kulüp Fuaye’de Oraloğlu Tiyatrosu bir kişi eksiğiyle eğleniyordu. Doğrusu neşelerine diyecek yoktu. Kahkahaları, kulüpten taşıp dışarıya sokağa yayılıyordu. Fuayede bulunan elli kişilik topluluğun en neşelisi Lale Oraloğlu’ydu. Gülüyor, güldürüyor, piste fırlayıp, sinemamızın genç şöhreti Selda Alkor’la birlikte göbek atıyor ve hepsinden önemlisi bir ev sahibi olduğunu unutmayıp, davetlilerin masalarını teker teker dolaşıyor, onlarla meşgul oluyordu.

Oraloğlu ekibi, buraya «Anna Frank'ın Hatıra Defteri» oyununun başarısını kutlamak için gelmişlerdi. Gelirken de galadan sonra, verilen kokteyl partiye katılan davetlileri alıp getirmişlerdi.

Gece yansından sonra düzenlenen bu partinin en neşeli inşam Selda Alkor'du. Sabaha kadar bir dakika yerinde duramadı, etrafa neşe saçtı. Tijen Par'la Burçin Oraloğlu da en az onun kadar neşeliydiler. Şehir Tiyatrosu’nda provalarına başlanan «Susuz Yaz» da birlikte oynayacak olan bu iki şöhret, gerek tiyatroda oyundan sonra verilen kokteyl partide ve gerek daha sonra gidilen gece kulübünde bir dakika olsun birbirinden ayrılmadı.

Gece kulübünde verilen partinin tek eksiği. «Anna Frank’ın Hatıra Defteri»nin başarılı oyuncusu küçük Alev'in bulunmayışıydı. Gece kulübünü dolduran elli kişilik davetli, sabaha kadar vur patlasın, çal oynasın misali onun başarısını kutlarlarken, küçük Alev'cik, yatağında mışıl mışıl uyuyor, tiyatro sahnesindeki yorgunluğunu gidermeye çalışıyordu.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 1. SAYISI