Peri-Han Tavrını Korudu




EImadağ’da yolun sol tarafına sıralanmış büyük apartmanlardan birine girdik. Birinci katta, kapısında «Refet Bele» yazan zili çaldık.

Filmcilerin, İstiklal Savaşının ünlü generallerinden Refet Bele’nin evinde çalıştığını duyunca meraklanmıştık. İlk akla gelen, İstiklâl Savaşına dair bir filmin dahili sahnelerinin, gerçeğe yakın olması için «Refet Paşanın» evinde çekileceği idi. Ama rejisör Orhan Aksoy’dan.

– «Yıkılan Yuva adlı bir filim çeviriyoruz» cevabını alınca tahminimizin tutmadığını anladık. Biz de, birlikte iç odaya geçince ne görelim? «Sincap» içerde değil mi… Ağzımızdan:



– «Siz ne yapıyorsunuz burada» sorusu çıktı. «Sincap bir kahkaha attıktan sonra:

– «Film setinde «Domates tanzim satışı» yapılmaz ya?… Burada ne yapılıyorsa, bende onu yapıyorum işte! Film çeviriyorum» dedi.

Bir zamanların ünlü vampı, Türk sinemasının sincabı Peri-Han sinemayı bırakmış ve mutlu bir izdivaç yapmıştı. Hatır için bir, iki planında gözüktüğü bir filmi saymazsak tam beş senedir sinemadan uzaktı.






– «Bu da ‘hatır için’ mi?» diye sorduk.

– «Hayır. Bu defa gerçekten döndüm sinemaya.»

Kör şeytan hemen aklımızı kurcalamaya başladı. Acaba kocasıyla arası bozulmuştu da mı, sinemaya dönmüştü? Ayrılacak mıydı?…

– «Düşündüğünüzün tam aksi» dedi. «Çok, ama pek çok mutluyum.»

Sonra bize bir saadet tablosu çizdi. Kızı Elif ve kocası Mete Kalkavan ile tam bir ahenk içinde yaşıyorlar. Evde olduğu zamanlar, akşam kocasının dönüşünü bekliyor, güle-oynaya yemek yiyorlar, Elif’i seviyorlar, vs…

– «Ama bir eksik taraf vardı. Önce ne olduğunu anlayamadım. Sonra sonra sinemayı özlediğimi anladım.»






Bunu anladıktan sonra bir «kurmay» gibi zekice bir plan hazırlamış Peri-Han. Önce kocasını ve ailesini tiyatroda oynamaya razı etmiş. Geçen yıl bir müddet Ulvi Uraz Tiyatrosunda oynamış. Sonra bir gün kaynanası, görümceleri ve yeğenleri, velhasıl bütün ailenin bulunduğu bir yemekte:

– «Ben sinemaya dönmek istiyorum» demiş. «Bu özleme artık dayanamıyorum. Müsaade eder misiniz?»

Kaynanası onu desteklemiş ve «aile meclisinden» karar çıkmış. Akşam kocasıyla yalnız kaldıkları zaman teferruatı konuşmuşlar. Kocası:






– «Bak Peri» demiş, «Ben seni tanıyorum. Sana itimadım var. Ben ne seni sete götürüp getiririm, ne de çevireceğin filmlerin senaryolarını okurum. Nasıl istersen öyle hareket et!»

Eski vamp, kötü kadın rollerini oynamamakta kararlı. Eskisi gibi soyunmak falan yokmuş.

– «Eskiden kimseye bağlı değildim. Şimdi öyle değil, ismini taşıdığım adamın şerefini düşünmem lazım.

Ama bu hiç soyunmam demek değil. Eğer bütün konu benim etrafımda dönerse, soyunurum diyor.»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 27. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir