Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun İçlerini Döktüler




Bundan aylar önce Erman Film, Kerime Nadir’in ünlü romanı «Samanyolu» nu tamamen renkli olarak filme almaya karar vermişti, önce senaryo yazıldı, hazırlıklar tamamlandı, sonra da basına filmde oynayacak artistlerin isimleri açıklandı. Samanyolu’nun başrollerini iki SES kapak yıldızı Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun paylaşıyordu.

İki yıl önce çevrilen «Hıçkırık» filmim hatırlayanlar için bu haber doğrusu çok şaşırtıcıydı. Bilindiği gibi «Hıçkırık»ın çevrilişi sırasında sinemamızın bu ünlü iki oyuncusunun arasında hissi bir yakınlık doğmuş, bu söylentiler basma aksedince Ediz Hun’la Hülya’nın annesi Melek Koçyiğit arasında bir söz düellosudur başlamıştı. Bir süre karşılıklı beyanat üzerine beyanat vermişler, nihayet Melek Koçyiğit:





- «Ediz Hun'u boykot ediyorum. Bundan sonra Hülya'nın bütün mukavelelerine 'Ediz'le oynayamaz' kaydını koyacağım!» diyerek işi kesip atmıştı.

Koçyiğit'ler «Samanyolu»na kadar bu kararlarını titizlikle uyguladılar. Peki, ne olmuştu da 'boykot' bozulmuş, Ediz Hun'la Hülya Koçyiğit aynı filmde tekrar bir araya gelmişlere '





Doğrusu, bu sorunun cevabını bugüne kadar kimse bulamadı... «Hıçkırık» filmindeki olayları hatırlayanlar için bu iki film arasındaki benzerlikler gerçekten hayret vericiye «Hıçkırık» tamamen renkli çevrilen bir filmdi, «Samanyolu» da renkli çekiliyordu. Her iki filmin konusu da Kerime Nadir'den alınmıştı. Her ikisi de daha önce birer defa çevrilmişi; «Hıçkırık» filminin rejisörlüğünü yapan ve filmin çekimi sırasında Hülya Koçyiğit'e aşık olduğu bilinen Orhan Aksoy, «Samanyolu» filminin de rejisörlüğünü yapacaktı. Nihayet her iki filmi de aynı şirket «Erman Film» yapıyordu. Doğrusu bu kadar benzerlikten sonra «Samanyolu»nun hadisesiz bitmesi bir mucize olurdu. Nitekim «mucize» olmayınca daha filmin ilk gününde olaylar patlak verdi.





Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit birbirleriyle hiç konuşmuyorlardı. Kamera karşısına geçip rollerini yaptıktan sonra ikisi de bir kenara çekilip oturuyorlardı. En sakin insanları dahi asabi yapan film seti, aylardan beri gelişen olaylar yüzünden asapları iyiden iyiye bozuk olan iki oyuntu için adeta bir «cehennem» olmuştu. Çalışılan her günün akşamı, o gün sette çıkan münakaşalardan, kavgalardan bahsediliyor, dedikodular ayyuka çıkıyordu.

«Samanyolu»nun çekimi bittiği halde bu dedikodular bitmedi. Bugüne kadar sürüp geldi. Yok filmin rejisörlüğünü yapan Orhan Aksoy, sette işleri baltalayıcı şekilde hareket ettikleri için iki yıldızı Prodüktörler Cemiyeti'ne şikayet edecekmiş, yok filmin yapımcısı Hürrem Erman bir daha Ediz ile Hülya'yı bir arada oynatmayacakmış, yok Melek Koçyiğit, Ediz'in tutumuna çok kızmış yok, Ediz, Hülya'ya bu filmde çok kötü davranmış ve bir ders olsun diye de mukaveleler imzalandıktan sonra bütün ağırlığını ortaya koyup ismini afişlerin başına yazdırmış, yok buna çok kızan Hülya Koçyiğit bir daha Ediz Hun'la bir araya gelmeye tövbe etmiş, miş, miş, miş...





Bu söylentilerin acaba hangisi doğru, hangisi yanlıştı? Bu sorunun en doğru cevabını şüphesiz olayın kahramanları verebilirdi. İşte biz de bunun için, aylar önce «Samanyolu» filminde bir araya gelenlerle teker teker konuştuk.

İlk önce filmin rejisörlüğünü yapan Orhan Aksoy'a gittik. «Samanyolu»nun çekimi sırasında asabi hareketleri gözden kaçmayan Orhan Aksoy'un anlaşılan sinirleri yatışmıştı:

- «Beni kamera arkası ilgilendirmez» diye kesip attı.

«Samanyolu»nun prodüktörü Hürrem Erman ise «Hülya ile Ediz'i bir başka filminizde bir araya getirecek misiniz?» sorumuza hiç düşünmeden «Zannetmem» cevabını yapıştırdı. Bu tek kelimelik kesin ifade Ediz Hun ile Hülya Koçyiğit'in filmin çekimi sırasında, etraflarına hayli üzüntü verdiklerini ortaya koyuyordu...





Anlaşılan, Yeşilçam'ın en ünlü prodüktörlerinden biri olan Hürrem Erman, Hülya Koçyiğit ile Ediz Hun'u kara listesine almış, onları 'istenmeyen çift' ilan etmişti.

Acaba istenmeyen çiftler bu konuda neler diyeceklerdi?

Önce Hülya Koçyiğit'i bir film setinde yakaladık. «Samanyolu» üzerine konuşmak istemiyordu. Hele Hürrem Erman'ın söylediği kelimeyi yorumlamaya hiç mi hiç yanaşmıyordu. Nihayet Hülya'yı konuşmaya razı edebildik. Uzun uzun düşündükten sonra, bize şunları söyledi:



- Her halde şimdi söyleyeceğimi Ediz de kabul edecektir. O filmi çevirirken ikimiz de cehennem azabı çektik; ama buna sebep ben değilim. Zaten filme başlamadan birtakım şeylerle karşılaşacağımı tahmin ediyordum; ama Ediz umduklarımdan çok daha fazlasını yaptı... Böylece önceki boykot kararındaki isabeti tekrar anladık. Dünyanın hiç bir yerinde erkek artist bir öpüşme sahnesinde rol arkadaşının dudağını ısırmaz!... O günü hala unutamıyorum. Dudağımın kanıyla rejisöre gittim ve bu sahneyi tekrarlayamayacağımı söyledim. Bana Siz merak etmeyin. Razı olsanız da ben tekrarlatmam. Montajda idare ederiz' dedi.»





Böylece Ediz Hun'un öpüşemeyeceği kadın yıldızlar arasına Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın'dan sonra Hülya Koçyiğit de giriyordu. «Kız öpen jön», artık «kız öpemeyen jön» olmuştu.

Ediz Hun'la bu konuda konuşamadık, bir nevi 'yazıştık'. Sorumuza karşılık kağıt kalem isteyen Ediz Hun şunları yazdı:

«Diğer hanım artistlerle çalıştığım zaman niye böyle durumlar olmadı da bu hanım artistle oldu, onu size izah edeyim:



«Hakkımda her zaman dedikodu çıkarmış ve hala çıkaran insanlarla bir film setinde beraber çalışmam olduğu zaman her halde şerefli bir insan olarak ne yüzlerine bakarım, ne de set arkadaşlığı yaparım. Sadece ahlak prensiplerime uygun olarak oyunumu oynadım ve filmi bitirdim.

«Film çıktığı zaman da daha evvel çıkarılmış birtakım çirkin söylentiler sona erecektir.

«Eğer birtakım laflar ediliyorsa lütfen benim yüzüme karşı söylesinler.

«Benim ve ailemin nasıl insanlar olduğunu efkarı umumiye bilir. Kendilerini de tanırlar. Binaenaleyh artık bu hususta polemiğe girmek istemiyorum. Sizden ricam, bu yazı da, bu konudaki son yazı olsun.»



Sorumuza muhatap olanların içinde en cesaretli konuşan Melek Koçyiğit oldu.

Melek Hanım, «Bilirsiniz. Birçok aşk filminde oyuncular kendilerini rollerine kaptırıp flörte başlayıverirler. Hıçkırık'ta da böyle oldu. Hülya ile Ediz arasında hissi bir yakınlık doğdu... Film boyunca bu yakınlık devam etti, ama film biter bitmez arada hiç bir şey kalmadı. İkisi de başka başka filmlerde oynamaya başladılar. Piyasayı biliyorsunuz. Boş vakitleri yoktu ki 'aşıkdaşlık' etsinler... Gel zaman, git zaman kulağıma bir şeyler çalındı. Ediz 'Ben bu Hülya'yı piyasadan sileceğim!' demiş. İki yıl önce Ediz için verdiğim boykot kararının asıl sebebi bu sözdür. O günlerde 'Melek Hanımın kızı, Ediz'le evlenirse her ay gelen binlerce lira başka cebe akacak,' gibi çok adi dedikodular yapıldı. Güldüm, geçtim. Hiç bir anne para için kızının saadetine engel olmayı aklına getirmez.



Boykot kararından sonradan niye vaz geçtiğimize gelince: «Samanyolu»nda son güne kadar Cüneyt Arkın oynayacaktı. Son akşam Hürsem Bey eve geldi, durumu anlattı. Cüneyt bu filmde oynayamıyordu. Ediz'le de daha önceden yapılmış bir mukavelesi varmış. 'Şirketimin kaderi Hülya'nın omuzlarında,' dedi. 'Israr edemem. Ama kabul ederseniz çok memnun olurum.' Düşündük, taşındık. Hürrem Bey hürmet ettiğimiz, yardımlarım gördüğümüz bir prodüktördü. Onu çaresiz durumda bırakmamak için kabul ettik. Bu film dolayısıyla barışıp bundan sonra Ediz Hun'la çalışmak niyet indeydik. Hülya da böyle istiyordu. Ama kızıma o kadar sert davrandı ki bu barışmaya imkan vermedi. Bizim boykot kararımız yüzünden Ediz Hun bir yılda Hülyalı 15, Nilüferli 10 film kaybetmiş olacak. Bu 25 film az şey midir?



Melek Hanım bir an durup nefes aldıktan sonra devam etti. «Neyse, hepsi geçti. Bundan sonra Hülya kati surette Ediz'le aynı filmde oynamayacak. Nilüfer mi? Yoo, onun o işle hiç bir ilgisi yok. Nilüfer, Ediz'le oynar, ama bir şartla: Hangi prodüktör afişte Nilüfer'in adını ilk yazacağını mukaveleye koyarsa onun filminde!...»

Olayın kahramanlarının sözlerine bakılırsa, «istenmeyen çift» ilan edilen Hülya Koçyiğit ile Ediz Hun'un bu gidişle bir araya gelmeleri galiba büyük bir mucize sayılacak.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 44. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir