Sean Conney Yılın Aktörü




1967 yılının en sevilen aktörlerinin seçilmesi, doğrusu hayli zor oldu. Çoğunlukla kadın sinemaseverlerin gönderdikleri mektuplarda isimler o kadar değişikti ki reylerin tasnifi hayli zaman aldı. Elde edilen sonuç ise tahminlere hiç uymuyordu…

Yılın en sevilen aktörü unvanım 37.362 oyla Sean Connery almıştı. Sinemanın James Bond’u için bir çokları, «Yakında unutulmaya mahkum, yeni James Bond romanı olmadığına göre, Sean Connery için de sinemada yapılacak bir iş kalmıyor» demişlerdi. Hatta aktörün James Bond maceralarının dışında kalan konularda başarı sağlayamayacağına dair bahse girenler bile vardı. Fakat «Cine Revue» mecmuasının okuyucuları reylerini ona verince Sean Connery’yi kötüleyenler de susmak zorunda kaldılar… İrlandalı aktör, sinemanın dev aktörlerinin hepsini geride bırakmış, birinci oluvermişti…





Sean Connery'nin kazanmasında çok film çevirmesinin değil de, tam tersine az film çevirmesinin, hayranlarına kendini özletmesinin büyük rol oynadığına şüphe yok. Ayrıca yılın son aylarında Brigitte Bardot ile bir kovboy filmi çevirmek için harekete geçmesi ve B.B.'nin ismi sayesinde dünyanın en büyük gazetelerinde mecmualarında boy göstermesi hayranlarının çoğalmasını sağladı.

Listede ikinci sıraya yükselen Jean Gabin ise, her şeye rağmen eski şöhretlerin bugün de sinemada önemli bir yer tuttuklarını ispat etmiş oldu... Vaktiyle çevirmiş olduğu filmlerin çoğunu ikinci defa tekrarlayan Jean Gabin, önümüzdeki yıl daha da fazla çalışmayı arzuladığını belirtiyor. Jean Gabin altmış üç yaşında olmasına rağmen, Fransız sinemasının genç aktörlerini geride bırakabilmesinin sırrını da sinema seyircilerinin eskiye olan bağlılıkları şeklinde yorumlamaktadır.





Jean Gabin'den sonra listede üçüncü olan Louis de Funes ise sinemada herkesi rahatça güldürebildiği için bu mevkie yükseldiğine şüphe yok... Geçtiğimiz yıl içinde pek çok film çevirmiş olan, bu sezon İstanbul'da da iki filmi oynayan Louis de Funes ikinci bir Charlie Chaplin olmak istiyor. Bunu başarıp başaramayacağı şüpheli. Fakat bilinen bir şey varsa o da, şimdilik sinema dünyasının bunca kabiliyetli ve yakışıkla aktörü arasında kolayca sivrilebildiği ve sanatını büyük seyirci kitlelerine kabul ettirebildiğidir...

Sinema ve tiyatronun ünlü aktörü Richard Burton ise ancak dördüncü olabildi. Eşi Elizabeth Taylor, listenin başında yer alırken onun dördüncülüğe düşmesine herkes şaştı. Fakat Alain Delon gibi Fransız sinemasının çok popüler bir aktörünün ancak onuncu olabildiği bir listede dördüncü gelmek büyük başarı sayılmaktadır.





Bir zamanların çok serilen aktörü Jean Paul Belmondo, Fransız sinemaseverlerinin çok sevdikleri aktörler arasında ancak beşinciliği alabilmiş... Genç aktör İsviçre'li yıldız Ursula Andress ile sevişmeye başlayıp erini terk ettikten sonra Fransız sinemasındaki yerini kaybetmeye başladı... Genç aktör, film çevirmeyi düşünecek yerde sevgilisinin ardından şehir şehir dolaşıyor, filmcilerin ısrarlı çağrılarını cevapsız bırakıyordu. Sonunda da listede ancak beşinci sırayı alabildi...

Son yıllarda dünya sinemasında komedyen sıkıntısı çekilmeye başlandığı için Fransızlar da komedi aktörlerine diğerlerinden daha fazla önem vermeye başladılar. İşte bunun için Louis de Funes'den sonra Bourvil de bir hayli rey topladı... Dünya sinemasının şöhretli aktörü John Wayne ise durmadan film çevirmesine rağmen listede Bourvil’den sonra gelmektedir. Kovboy filmleriyle büyük şöhret yapan Amerikalı aktörün hep aynı türde filmler çevirmesinin bu yenilgiyi hazırlayan sebeplerin başında geldiğine hiç şüphe yok...





Dünya gençliğinin sevgili aktörü Steve McQueen’in durumu da pek parlak değil. Listede ancak sekizinci olabilmiş... Sinemada değişik rollere çıkan ve böylece şöhretini devam ettireceğini uman Steve McQueen’in bu taktiğinin başarılı sonuç vermediği böylece anlaşılıyor...

Geçen yıl Amerika'da Oscar adayları arasına giren Steve McQueen, bir zamanlar, asi gençlik temsilcisi olarak isim yapmıştı. Genç aktör, sırtından meşin ceketini hiç çıkarmıyor, günümüzün gençliğinin zevk aldığı hareketleri yaparak, şöhretini artırmaya gayret ediyordu. Genç aktör, bu davranışlarıyla gençlerin sevgilisi olmuş çıkmıştı. Fakat bu yıl, Steve McQueen'in şansı yaver gitmedi. Aktör bir türlü tipine uygun bir rol bulamamıştı. Çeşitli rollerde bocaladığı da gözlerden kaçmıyordu.



Dokuzuncu sıradaki Fernandel, geçen yıllar en çok sevilen aktörler arasında ilk yirmi kişilik listeye bile girememişti. Bu bakımdan 1967 yılı Fernandel’in meslek hayatının en başarılı yıllarından biri savılmaktadır... Bir zamanların en gözde aktörü Alain Delon ise Amerikan sinemasında başarısızlığa uğradıktan sonra tekrar Avrupa’ya dönmüş olmasına rağmen eski şöhretine ulaşamadı. Hatta eşi Nathalie'den ayrılmaya kalkıp büyük bir reklam kampanyasına girişmesine rağmen. Bir zamanların romantik delikanlısı macera filmlerinde oynayarak eski şöhrete yeniden kavuşmayı tasarlıyor.



Bir zamanların Oscar adaya Anthony Quinn, listede ancak on ikinci olabilmiş. Kısa bir süre öncesine kadar adı sanı duyulmayan Robert Stack ise listede Anthony Quinn’den bir sıra önde gelmekte. Robert Stack son zamanlarda televizyonda iyi bir isim yapmıştı. Ayrıca aktörün Avrupa'da çevirdiği filmler de çok beğeniliyor.

Diğer taraftan bir zamanların çıplak başlı şöhreti Yul Brynner ancak on altıncı, Lawrence filminin şöhretli aktörü Peter O’Toole ise on yedinci olabildi... Hele şarkılarıyla listelerin başında yer alan Frank Sinatra'nın durumu daha da kötü. Şarkıcılıkta şansı açılan aktörün bu ankete bakıp sinemada pek büyük bir ilerleme kaydettiğini söylemek imkansız. Zira aktör listede ancak on sekizinci...



Kirk Douglas’ın ancak yirminci sırada yer alabildiğini görüp üzülen hayranlarına 1967 yalının tahminlerin aksine Kirk Douglas için başarılı bir yıl olduğunu geçen yıl, otuz sekizinci sıradayken bu yıl yirminciliğe yükseldiğini hatırlamak gerekiyor...

Marcello Mastroianni'ler Charlton Heston'lar, Jerry Lewis'ler, Marlon Brando’lar ve Horst Buchholz'lar ise Fransız sinemaseverlerinin listelerinde hiç mi hiç yer almamış. Anlaşılan Fransızlar bu şöhretleri tamamen unutmuş görünüyorlar.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 51. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir