Sophia Loren Çocuk İstiyor




Mektup, okunaklı bir el yazısıyla ve gayet açık bir ifadeyle yazılmıştı. İlk satırlarda, bir hayranının sevdiği artiste yazabileceği sözler yer almıştı. Yugoslavya damgalı mektup,

– «Çok muhterem Bayan Sophia» diye başlıyordu. «Sizin eski bir hayranınızım ben. Bugüne kadar çevirdiğiniz filmlerin hiç birini kaçırmadım. Hakkınızda çıkan yazılar elime geçtikçe dikkatle okudum, özel hayatınıza dair de bir hayli bilgi topladım. Sizden kilometrelerce uzakta yaşıyorum. İkimiz de ayrı çevrelerin insanlarıyız, hiç bir zaman da karşı karşıya gelmemize imkan yok. Sizi ancak filmlerinizden tanımama rağmen kalbinizdeki acının derecesini ve mahiyetini en az sizin kadar biliyor ve hissediyorum. Bir zamanlar ben de sizin gibiydim, Bayan Sophia… Çok sevdiğim bir kocam, herkesin gıpta ettiği bir yuvam vardı. Ama mutlu değildim. Anne olmadıkça da mutluluğa, rahata kavuşamazdım…





«İki kere hamile kaldım, fakat maalesef ikisinde de çocuğumu kaybettim. Öylesine ümitsiz, öylesine perişandım ki anlatamam. Hoş, siz bu durum karşısında ne hale geldiğimi en az benim kadar tahmin edebilirsiniz ya... Doktorlar benim anne olamayacağıma kanaat getirmişlerdi. Kocam ve yakınlarım beni oyalamak derdimi unutturmak için neler yapmadılar ki... Nihayet onları daha fazla üzmeye kendimde hak görmediğim için çocuk meselesini unutmuş göründüm. Yalnız bu arada derdime çare bulacak bir doktor aramaktan. da vazgeçmedim. Nihayet aradığımı buldum. Doktor Novak adında bir kadın hastalıkları mütehassısı dercime çare bulabileceğini vaat etti. Nitekim onun tavsiyeleriyle hamileliğimin 3. ayında 20 dakikalık bir ameliyata razı olunca her şey halledildi... Bugün ben iki çocuk annesi mutlu bir kadınım. Sizin de aynı şekilde mutluluğa kavuşmanız, Doktor Novak'ın tavsiyelerini yerine getirmenize bağlı...»





Mektup böylece uzayıp gidiyordu... ünlü İtalyan yıldızı Sophia Loren, hayranının gönderdiği bu mektubu defalarca okudu. Doktorun adresini de bir köşeye kaydetmeyi ihmal etmedi. Şüphesiz çocuk sahibi olmamakla dünyanın sonu gelmezdi. Kendini mutlu hissetmemesi için de görünürde pek önemli bir sebep yoktu ama, genç kadın her şeye rağmen eski tutkusundan bir türlü vaz geçemediğini bu mektubu okuduktan sonra daha iyi anlamıştı... Evet, bir kadının mutluluğunu ancak ona (anne) diyen, onun kanından canından kopma bir yavru tamamlayabilirdi...



Kocası Carlo Ponti, Sophia'ya uğradığı hayal kırıklığını unutması için her zamankinden daha çok çalışmasını tavsiye etmiş, genç kadın da bu tavsiyeye uymuştu. Ama işte ne yapsa boştu... Bir türlü üzüntüden endişeden kurtulamıyordu... Gazetecilere «Çok mutluyum» derken sesinin titremesini önlemek için insanüstü gayret sarf ediyor, zoraki gülümsemekten yüzünün adaleleri tutuluyordu...





Sophia Loren, hayranından aldığı mektubu kocası Carlo Ponti'ye de gösterdi. Mektupta adı geçen doktora baş vurup vurmamakta kocasının da fikrini almak istiyordu. Gerçi yapılacak ameliyatta hiç bir tehlikenin bulunmadığı belirtiliyordu ama Roma'da kimsenin tanımadığı alelade bir doktorun bıçağının altına yatmak da kolay iş değildi. Yıldızla kocası, genç kadının özel doktoruna da durumu anlattılar... O da Doktor Novak'ın ismini ve methini duymuştu. Yalnız işin esasını dikkatle incelemeden Sophia'nın kendini bir tehlikeye atmasının doğru olamayacağını belirtmekten de geri kalmadı...



Yıldıza gelince, mektubun öylesine tesiri altında kalmıştı ki hemen telefona sarılıp çeşitli şirketlerle yaptığı film anlaşmalarının tarihlerini ileriye attırdı. Kocasına da birlikte çevirecekleri filmleri bir yıl sonraya bırakmasını rica etti. Genç kadın: «Çocuğumun olabilmesi için gerekirse bir yıl kıpırdamadan yatakta yatarım. Durumumdan da hiç şikâyet etmem» diyerek annelik fikrinden her ne pahasına olursa olsun vaz geçemeyeceğini belirtiyor. Sophia, İtalya'dan uzakta, kimselerin onu bulamayacakları ıssız bir yerde tek başına çocuğunu dünyaya getireceği günü beklemeye de razı...





Şöhretin zirvesine ulaştığı bir sırada böyle uzun bir süre gözden kaybolmanın meslek hayatına vereceği zararları hatırlamak bile istemeyen genç kedin bu defa hayallerinin hakikat olabileceğine inanıyor. O kadar ki, kız kardeşinin geçenlerde doğan ikinci çocuğuna vaftiz annesi olmayı bile kabul etmedi. Sadece vaftiz töreninde hazır bulundu, kiliseye giderken yeğenini kucağında taşıdı. Fakat hepsi o kadar... Çünkü Sophia Loren bundan sonra kendisine anne demek hakkına yalnız öz çocuğunun sahip olmasını istiyordu...



Yugoslavyalı hayranından gelen mektup Sophia ile Carlo Ponti'yi yeniden ümitlendirdi... Şimdi her şey aile doktorunun bu mucize yaratan doktor Novak hakkında vereceği bilgiye bağlı. Şayet dedikleri gibi doktor Novak, Sophia'nın durumunda bir sürü kadının çocuk dünyaya getirmesini sağlamışsa, Sophia kış başında işlerini bırakıp ameliyat masasına yatacak. Yok tahminlerin aksine durum umdukları gibi çıkmaza Sophia ömrünün sonuna kadar çocuk hasreti çekmektense, eski kararına uyarak Napolili bir çocuğu evlat edinip bu meseleyi kapayacak.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 45. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir