Yeşilçam’da Yaprak Dökümü




Gazinocular bu gidişle Yeşilçam’da artist bırakmayacaklar. Ajda Pekkan, Selma Güneri derken, Neriman Koksal ile Peri Han da şarkıcı olup çıktılar. Şimdi ilk hedef, Selda Alkor…

Geçenlerde bir gazinocu Selda Alkor’a sahneye çıkması için gecede 3 000 lira teklif etmiş. Bu teklif karşısında şaşıran Selda’cık, «Benim ne sesim güzel, ne de dans etmesini bilirim» demiş. Demiş ama gazinocu dinler mi? «Olsun» diye cevap vermiş. «Sen iki şarkı öğren, gerisine karışma… Biraz gerdan kırar, biraz bel kıvırır, biraz da kalça sallarsın olur biter… Seyirci memnun, sen memnun!…»





Gazinocular, işte böyle sürek avı yapan avcılar gibi şu son zamanlarda, artist avına çıktılar. Yerli sinemada ne kadar şöhret varsa, hepsini avlamaya çalışıyorlar. Ajda Pekkan, Gülsün Kamu, Selma Güneri, Leyla Sayar, Muhterem Nur, Efgan Efekan, Nilüfer Aydan, Mine Soley derken Neriman Köksal'la Peri - Han da 27 ekim günü Maksim de sahneye ayak bastı. Neriman Köksal ile Peri Han ilk defa bu gece sahneye çıkıp şarkı söyleyeceklerdi. Kocaman salon tıklım tıklım dolmuştu. Gelenlerin çoğu, önceden masaları ayrılmamışsa «yer yok» denilerek kapıdan geri çevriliyordu. Neriman Köksal, Peri Han ve Ajda Pekkan'ı perdeden tanıyan hayranları, onları bir de sahnede görebilmek için o gece gazinoya koşmuşlardı.







Sahnenin önündeki masaların çoğunda şöhretli artistler sıralanmıştı. Ayhan Işık, eşi ile gelmişti. Sadri Alışık - Çolpan İlhan çifti ahbaplarıyla birlikte oturuyorlardı. Selda Alkor'dan ayrı kalan Tanju Gürsu, sarışın bir kızla beraberdi. Neriman Köksal'ı yıllarca ayakta tutan prodüktör Nevzat Pesen de Sadri Alışık ve Çolpan İlhanların masasında oturuyordu.

Kulise geçtik. Zeki Müren ile Ajda Pekkan'ın odaları sahnenin arkasında. Neriman Köksal ile Peri Han'a da yeni ve kıdemsiz oldukları için sahnenin altında bir oda vermişler. Neriman Köksal bizi görünce:

«İyi ki geldiniz çocuklar» dedi. «O kadar heyecanlıyım ki!... Neredeyse düşüp bayılacağım!.. Heyecandan sesim çıkmıyor! Böyle heyecanlandığımı hatırlamıyorum...»







Sonra Peri Han'a bağırdı:

- «Kız Peri Han!... Gelsene!... Heyecandan ölüyorum!...»

Peri Han, Neriman Köksal kadar heyecanlı değildi. Sakindi.

- «Vaktiyle tiyatroda da oynadığım için sahneye alışkınım,» diye konuşmaya başladı. «Hiç heyecanlanma. Kendini zorlama. İki, üç gece sonra alışırsın. Biraz viski içsen iyi olur, içki, insanın cesaretini artırır.»

- «Ha bak, bu iyi fikir. Mermini... Nermin!...»

Nermin, N. Köksal'ın kız kardeşiydi.





- «Koş kız, bana bir bardak viski bul. İçine buz koymasınlar, sesim kısılır sonra...»

Bu arada garsonlar, Neriman Köksal ile Peri Han'ın odalarına durmadan çiçek taşıyorlardı. Karanfiller, zambaklar güller... Çiçeklerin üzerindeki kartlarda, prodüktörlerin, artistlerin isimleri okunuyordu:

Sadri Alışık, Ayhan Işık, Yılmaz Güney, Türkan Şoray, Tanju Gürsu, Nevzat Pesen, Murat Köseoğlu, Hürrem Erman, Orhan Günşiray, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit...

Neriman Köksal, Peri Han'la beraber, çiçek sepetlerinin üzerindeki kartları okurken sahne müdürü geldi:





- «Peri Han hanım sıra sizin!...» dedi.

Peri Han, hemen bardağının dibindeki viskiyi bir yudumda içti, sol elindeki mavi taşlı yüzüğü öptü, sonra kendinden emin adımlarla sahneye doğru yürüdü. Neriman Köksal, bir taraftan makyajını yaparken, bir taraftan da oda arkadaşının başarı kazanması için dua ediyordu.

Peri Han sahnede önce «Kederli Günlerimde Arkadaş Oldun Bana»yı okudu. Sonra «İzmirliyim», arkasından «Sabah Olmasın» ve en sonunda da «değdi Saçlarıma Bahar Çiçeği»ni söyledi.





Alkışlar... Alkışlar... Alkışlar...

Odasına döndüğü zaman, yüzü gülüyordu Peri Han'ın...

«Kocamın bu akşamın hatırası olarak hediye ettiği yüzük bana uğur getirdi» dedi. «Ah evladım!... Çok hatırşinastır. Gönlümü almasını iyi bilir!...»

SIRA NERİMAN'DA

Peş peşe içtiği üç bardak viski, Neriman Köksal'a yalnız cesaret değil, hareket de getirmişti.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 46. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir