Zeki Müren’den Zehra Eren’e Şiir



Ziynettir dostluğun Zeki Müren'e

Ellerinde vefa, gönlünde vefa

Helaldir bu sevgin seni bilene

Rabbim yaratmıştır ancak bir defa

Andıkça taparım Zehra Eren'e



Yukarıdaki şiiri Zeki Müren, uzun yıllar sesini radyolardan dinlediğimiz Zehra Eren için yazmış. Uzun yıllar «Zeki Müren'in yanındaki siyah saçlı kadın kim acaba?» sorusu da artık böylece cevaplanmış oluyor. Zira geçtiğimiz hafta içinde Kulüp Bulvar'da Zeki Müren, şiirine konu ettiği Zehra Eren'i Ankara sosyetesine bu şiiri söyleyerek tanıttı.





Zehra Eren hayatında ilk defa sahneye çıkıyordu. Bu yüzden de dinleyicilerin samimi alkışlarına saygılı, fakat biraz da ürkek bir şekilde mukabele etti. Heyecanlıydı, çekingendi.

Ankara sosyetesinin toplandığı kulüp İstanbul'dan gelen şöhretler dışında milletvekillerinden, Paris'li elma kralı Vatasyon'a kadar pek çok tanınmış kişi vardı.





Zeki Müren bu partiye Ajda Pekkan. Peri - Han, Neriman Köksal ve Nigar Uluerer ile birlikte gelmişti. Bir süre oturduğu yerden, ilk defa sahneye çıkıp şarkı söyleyen Zehra Eren'e eşlik etti. Sonra dayanamadı sahneye çıkarak Eren'le birlikte «Sevgiden uslanmadı gönül, hicrandan bıkmaz bilmem ki neden?» şarkısını söyledi. Zeki-Zehra İkilisinin ardından sahneye çağrılan Ajda Pekkan «Sevdiğim adamdı vazgeçmem ondan» derken Zeki Müren'in gözlerinin içine bakıyordu.

Gecenin geç saatlerinde dumanlı bir havada sessiz sedasız başlayan Ajda - Peri-Han çekişmesi bütün gözlerden uzak fakat kalplerde fırtına şeklinde devam ediyordu.



Zehra Eren sizin için ne ifade ediyor bilmem ama o gece Ajda Pekkan ve Peri - Han için çok şey ifade ediyordu. Zira, Ajda'yı da Peri-Han'ı da şöhret ve servete Zeki Müren ulaştırmıştı. Zeki, kimin elinden tutarsa o insan sanat dünyasında bir yıldız gibi parlıyordu. Zeki Müren bundan iki yıl önce Ajda Pekkan'ı himayesine almış ve onu hemen yüzbinlerce lira kazanan bir şarkıcı haline getirivermişti. Neriman Koksa: ile Peri-Han, film hayatları çoktan bitmiş, perişan bir haldeyken birkaç ders alıp mikrofon karşısına çıkmışlar, Hikmeti Hûda birdenbire sükse ve para yapmışlardı. Üç yılda üç kadını meşhur ediveren Zeki, şimdi Zehra Eren'i şöhret merdiven erine tırmandırmak için bütün nüfuzunu ve tesirini kullanıyordu...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 8. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir