Birsen Ayda Fransız Mecmuasında




Masamızda iki yabancı dergi var. Biri Fransızca: «Cine Revue», diğeri İtalyanca «ABC»… İkisinde de «Aila Bilsel» adlı Türk dansözünün resimleri göze çarpıyor. İtalyan dergisi iki sayfa, Fransız dergisi üç çeyrek sayfa yer ayırmış. Italyan dergisi, İstanbul’daki bir gece kulübünde çektiği resimlere «Türkler’in Sophia Loren‘i» gibi iddialı bir başlık koymuş. Fransızlar’ın en ünlü sinema mecmualarından biri olan «Cine Revue» ise, daha ölçülü konuşuyor ve «Genç bir kız için başarının yolu» başlıklı bir makalede, «Aila Bilsel» diye okuyucularına tanıttığı «sütyensiz resmin» altına «Aila Bilsel, çıplak resim çektirerek yıldız olmak isteyen Türk kızlarındandır.





Yukarıdakine benzer yüzlerce fotoğraf çektirerek İtalyan filmcilerinin dikkatini çekmiştir. Bugünlerde Roma'da film çevirmekte olan Aila Bilsel için film prodüktörleri büyük bir reklam kampanyasına girmişlerdir,» dedikten sonra, şöyle devam ediyor: «Eskiden, sinema yıldızları, filmlerdeki rollerinde başarı gösterirlerse meşhur olurlardı. Bunların çoğu tiyatrodan gelirdi. Şimdi ise durum değişti. Artık şöhret yapmak için filmlerde başarı kazanmaya lüzum yok. Dergilerde yayınlanmak üzere yarı çıplak pozlar vermek, filmlerde başrole çıkmak için yeterli sayılıyor. Bu yüzden birçok genç kızlar hiç çekinmeden çırılçıplak resimler çektiriyorlar.»



Bu iki yabancı sinema dergisinde çıkan yazılanları okuduktan sonra, İtalyanların da Fransızların da «Aila Bilsel» diye tanıttıkları Birsen Ayda'yı bulduk. Tavukuçmaz Yokuşu'nda ve Tarlabaşı'nın arka sokaklarında, iki ayrı evde yaşıyor. Biri ablasının, diğeri ise annesinin kiraladığı evler... İstanbul'da dört yıldan beri dans ettiği halde henüz zenginleşmemiş. İlkokulu bitirdikten sonra, babası ile annesi ayrılınca, kendini dans salonlarında dansöz olarak bulmuş... «Oryantal» denilen alaturka dansı yapıyor. Dört yıldan beri de hep aynı yerde dans edermiş. Son zamanlarda ise film çevirmeye başlamış...





- «Film çevirme nereden aklınıza geldi?» diye sorduk.

Mahcup, çekingen ve alçak sesle anlatmaya başladı:

- «Malkoçoğlu'nda oynatmak üzere çağırdılar. Gittim. Orada hem dans ettim, hem de rol yaptım. Başarımı görünce «Deli Fişek» ve «Dişi Killing» filmlerinde oynattılar...»

Birsen Ayda'ya yabancı dergileri gösterdiğimiz zaman bayağı heyecanlandı. Derginin sayfalarındaki aksini uzun uzun ve biraz da hayranlıkla seyretti. Neler yazdıklarını sordu:



- «Baksanıza, meğer siz Türk Sophia Loren'iymişsiniz...» dediğimiz zaman hafifçe gülümsedi. «Eh, ne de olsa gazeteci onlar. Her şeyi bizden daha iyi görürler,» demekle yetindi. Resimlerinin yabancı dergilerde basılması, hele kendisine «Sophia Loren» unvanının yakıştırılması, anlaşılan Birsen Ayda'yı çok sevindirmişti.

- «İtalya'ya ne zaman gittiniz? Hangi filmde rol aldınız?» dediğimiz zaman gözlerini hafifçe



yere indirdi. «Vallahi,» dedi, «ben ömrümde huduttan dışarı adımımı atmadım. Bundan aylar önce, yabancı gazeteciler resimlerimi çekmişlerdi. Bu resimler onlar işte. Her halde yazı daha cazip olsun diye 'İtalya'da film çeviriyor' demişlerdir. Malûm ya İtalyanlar Türk dansözlerine pek meraklı Nana'yı görmüyor musunuz? İtalya'da dansözlüğü sayesinde meşhur oldu kızcağız. Hem canım siz, söyleyene değil, söyletene bakın.»

Bir an durdu. Dalgın dalgın yüzümüze baktı: «Doğru söyleyin» dedi. «Dosdoğru söyleyin. Gerçekten Sophia Loren'e benziyor muyum?»

Cevap vermedik. Ne dersiniz Birsen Ayda Sophia Loren'e benziyor mu?

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 45. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir