Charlie Chaplin’in Oğlu Öldü



Charlie Chaplin’in büyük oğlu kırk bir yaşındaki Charles Chaplin’in ölümü, ünlü komedyenin hayatının gizli kalmış bir bölümünün meydana çıkmasını sağladı. Komedyenin ikinci eşinden olan büyük oğlu yıllardan beri babasından uzakta yaşıyordu.





ÜNLÜ KOMEDYENİN DÖRT EŞİ

Charlie Chaplin, şöhrete ulaşmadan önce evlendiği Mildred Harris ile uzun süre bir arada yaşayamamış, Lite Grey ile sevişmeye başlayınca ilk eşinden ayrılmıştı. Lita Grey'den de iki çocuğu olduktan sonra ayrılan aktör, üçüncü eşi Paulette Goddard ile fırtınalı bir evlilik hayatı sürmüştü. Dördüncü eşi Oona ise onu mutlu bir hayata kavuşturup altı evlât kazandırdı.

Geçenlerde gazetelerin iç sayfalarında küçücük bir ölüm haberi yayınlandı. Hollywood mahreçli haberde, ünlü komedyen Charlie Chaplin'in oğlu Charles Chaplin Jr.'nin evinin banyosunda ölü bulunduğu bildiriliyordu. Savcılık, önce ölüm vakasının bir intihar olabileceğini düşünerek tahkikatı bu yönden geliştirmiş, fakat sonradan Charles Chaplin'in akciğerlerindeki kan pıhtılaşmasından öldüğü meydana çıkmıştı...





Kimdi bu Charles Chaplin Jr.? Kaç yaşındaydı?

Chaplin ailesinin bütün fertlerinin gazete ve dergilerde sık sık resimleri yayınlanıp maceraları hakkında bilgi verildiği halde, şimdiye kadar komedyenin kendi adını taşıyan bir oğlunun varlığından söz edildiği ne yazılmış, ne de duyulmuştu... Böyle bir şahsın varlığı ancak bu esrarlı ölüm haberiyle ortaya çıkmıştı.





Önümüzdeki günlerde seksen yaşına basacak olan Charlie Chaplin, Charles Chaplin Jr.'ın ölümüyle ilk defa evlât acısını tatmış oluyordu. Seksenlik aktör, maceralı hayatında, çocuklarına daima büyük bir yer ayırır, onların bakımı, tahsili ve özel hayatlarındaki davranışlarıyla yakından ilgilenir, daima sert, disipline düşkün, diktatör ruhlu bir baba olarak dikkatleri çekerdi. Ünlü komedyenin son eşi Oona O'Neill'den altı çocuğu vardı. İlk eşi Lita Grey'den olan oğlu Sidney Chaplin de sık sık babasının İsviçre'deki şatosuna gelir, küçük kardeşleriyle ilgilenirdi. Fakat ünlü aktörün Sidney'den bir yaş büyük bir oğlu daha vardı. Babasının birinci adını taşıyan bu çocuğun adı pek seyrek duyulurdu. Son yıllarda baba-oğul Charles'ler hemen hemen hiç karşılaşmamışlardı.





Baba Charles Chaplin, büyük oğlunu iyi bir iş adamı olarak yetiştirmek istemiş, onu en iyi okullarda okutmak için hiç bir fedakârlıktan kaçınmamıştı. Fakat Charles, ünlü bir babanın oğlu olmanın cezasını çekiyordu. Küçük yaşta kötü alışkanlıklar edinmişti. Annesi Lita Grey'in bedbaht bir kadın olmasının sorumluluğunu babasında buluyor, bu yüzden de bütün dünyanın taptığı şöhretli babasına diş biliyordu. Aradan yıllar geçtikçe Charles Chaplin'in babasına karşı beslediği his, amansız bir nefret hissi olmuş, baba ile oğul arasındaki mesafe günden güne azalacak yerde çoğalmış, arada aşılması güç bir duvar meydana gelmişti.





Charles Chaplin'in gittiği okullarda da öğretmenler onun normal bir zekadan yoksun olduğunu belirterek baba Chaplin'i ümitsizliğe sevketmişlerdi. Nihayet, küçük Charles Chaplin kendi hayatını kuracak yaşa gelmiş, ailesiyle ilişkisini büsbütün kaybetmişti. Genç adam, Hollywood'da babasından aldığı parayla maceralı bir hayat sürüyor, yarı deli ne yaptığını bilmez bir halde dolaşıp duruyordu...



Baba Charles Chaplin, hayat hikayesini yazarken büyük oğlundan kısacık da olsa söz etmeyi unutmamış, «Oğlum ünlü bir babanın ilk çocuğu olmanın cezasını çekiyor,» demiş, fakat onu doğru yola sokmak için de büyük bir çaba sarf etmemişti. Babasının adını taşıyan kırk bir yaşındaki Charles Chaplin hiç de adına layık olmayan bir hayat sürüyor, ailesine üzüntü vermekten başka bir işe yaramıyordu. Fakat her şeye rağmen, seksen yaşındaki baba, kırk bir yaşındaki ilk oğlunun ölüm haberini duyunca çok üzüldü. Hayatının en mutlu devresinde Azrail'in Chaplin'lere uğramasıyla her şey değişmişti... Yıllardır yüzünü görmediği oğlunun kaybı, yaşlı baba için gerçekten ağır bir darbe oldu.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 14. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir