Ömer Şerif’in At Tutkusu
Uçağının kalkmasına tam otuz dakika kalmıştı. Mısırlı aktör Ömer Şerif, «Mayerling Faciası» nın canlandırıldığı Paris'in Boulogne Ormanında, sevgilisi rolünü oynayan Catherine Deneuve'ün dudaklarına son bir öpücük kondurup telaşla dışarı fırladı. Saat sekizi beş geçe şöhretli aktör setten son hızla hareket eden bir otomobilin içindeydi. Ömer Şerif stüdyo şoförlerinden birinin kullandığı bu arabada makyajını temizledi, elbisesini değiştirdi. Saat sekizi yirmi geçe Orly havaalanındaki terminal binasının koridorlarını koşa koşa geçti ve sekizi yirmi beş geçe Paris'ten Londra'ya hareket eden dev jet uçağının 1. sınıf yolcuları arasındaki yerini aldı. Başını yumuşak koltuğunun arkalığına gömdü, derin bir uykuya daldı...
Bir saat sonra uçak Londra'ya inmişti. 'Aktör, kendisini havaalanında bekleyen Bentley marka lüks bir otomobile kuruldu, tam dokuzda Mayfair Otelî'nde oldu ve dokuzu çeyrek geçe briç masasındaki yerini aldı...
Ertesi gün ise sabahın yedisinde Londra'dan, Paris'e kalkan uçakta yine Ömer Şerif vardı. Bir akşam önce briç masasının başına yetişmek için telâş eden şöhretli sanatçı, bu defa işine yetişebilmek için yine saatle yarışıyordu!...
Geçtiğimiz hafta içinde tam dört gün Ömer Şerif bu maratonu tekrar etti, durdu. Briçe pek meraklı olan ve son yıllarda bu oyunun hayli ustası olan sanatçı, İngiltere'deki milletlerarası bir briç turnuvasına katılmıştı. Bu turnuvada İngiltere'nin en iyi dört briççisine karşı başarı ile kafa tuttu.
Mayfair Oteli'nin 350 kişilik sinema salonu birkaç seans devam edecek bu turnuva için özel olarak tutulmuştu. Seyirciler burada oyuncuları görmeden, televizyon misali ışıklı bir levhadan oyunun seyrini takip ediyorlardı. Beri yanda aynı otelin bir odasında briççiler büyük bir sessizlik içinde çarpışıyor ve her oyunu açışları, attıkları her kağıt, müşahit sıfatı ile orada bulunan iki hanım briççi tarafından mikrofonla salona bildiriliyordu.
- «Hayatta briçi her şeye tercih ederim» diyen Ömer Şerif Casus Lavrens filminden bu yana sağladığı şöhret ve servet sayesinde, krallar gibi yaşamaktadır. Ücreti, kendisini yepyeni ufuklar açan bu filmden sonra tam yirmi misli artmıştır ve Ömer Şerif bugün her rolü için en az 5 milyon lira almaktadır.
Milletlerarası alanda şöhrete ulaşmadan önce Ömer Şerif, Mısır'da 25 film çevirmişti. Vatanında seviliyor, sayılıyordu. Ülkesinin sınırları dışına, geleceği ve şöhreti meçhul bir sanatçı olarak çıktı, fakat kısa zamanda başarıya ulaşmayı bild?. Amerika ve Avrupa'da üst üste film çevirdi. Bütün sinema dünyasının takdir ettiği bir yıldız oldu.
Geçen yıl, Musevi asıllı kadın artist Barbara Streisand ile film çevirdiği için vatandaşlıktan ıskat edilen Ömer Şerif, bugün o pürüzü de halletmesini bilmiştir. Gelirinin yüzde onunu vergi olarak Mısır'a yolladığı için Nasır'ın maliyecileri ondan pek memnundur. Ömer Şerif de vatansız bir insan olarak yaşamaktan kurtulduğu için aynı derecede sevinçlidir.
Şöhretli aktör, 15 yıl önce boş vakitlerini değerlendirmek için öğrendiği briçin sonradan nasıl hastası olduğunu şöyle anlatmaktadır: «Önceleri bir sürü kitap alıp okudum. Nazari bakımdan bilgim tam olunca işi pratiğe döktüm. Mısır'da tanınmış bir kimse olduğum için kötü briççi de olsam usta oyuncular benimle aynı masaya oturabilmek için can atıyorlardı. Doğrusu onlara epeyce para kaptırdım, fakat sonunda bu işten karlı ben çıktım. Briçi öğrendim.»
Bugün Ömer Şerif'in dört kişilik profesyonel bir briç takımı vardır. Aktör, bu takımla çeşitli ülkelerdeki turnuvalara katılır, durur. Bu ekip yaz ayları içinde Amerika'da on beş gün sürecek bir turnuva için tam 2 milyon lira alacaktır.
Asıl adı Mişel Şaiup olan ünlü aktör, 20 yıl önce ileride şöhretli bir artist olacağından habersiz, İskenderiye'nin Viktorya Koleji'nde okuyordu ve okulun en parlak öğrencilerinden biriydi. Özellikle matematik alanında öğretmenleri onun bir deha sahibi olduğunu söylüyorlardı. Şimdi o, bu dehasını briç oynarken kullanıyor.
Ömer Şerif'in briçten sonra bir merakı da yarış atları yetiştirmektir. Briçi ve yarış atlarını kadınlara tercih ettiğini söyleyen aktör, anne ve babasını Madrit'e yerleştiren, oğlu Tarık'ı İsviçre'de okutan aktör şimdi Paris'e yerleşmeye hazırlanmaktadır. Burada geniş balkonlu bir ev yaptıran sanatçı, balkonundan her sabah sahip olduğu 10 yarış atının çimen sahada çalışmasını seyredecektir.
İki yıl önce karısı Mısır'lı aktris Faten Hamama'dan ayrılan ve «çapkın erkek» olarak tanınan Ömer Şerif, her şeye rağmen briçi kadınlara tercih ettiğini söylemektedir. «Briçin verdiği zevki, heyecanı dünyada mevcut zevklerden hiç birine değişmem,» demektedir. «İn san bu oyunun hastası olunca adeta dünyasını unutuyor.»
ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 14. SAYISI