Bundan kısa bir süre öncesine kadar filmciler, özellikle İtalyan filmcileri romantik ve yakışıklı aşık rolleri için artist bulmakta hiç güçlük çekmiyorlardı. Böyle bir aktöre ihtiyaçları oldu mu, hemen İtalyan sinemasının ünlü aktörü Marcello Mastroianni'nin meneceriyle temasa geçiyorlar, aktörü şıp diye angaje ediveriyorlardı. Tabii Marcello başka bir filmde oynuyorsa, ya da bir başka ülkedeyse, filmcilerin işi biraz sekteye uğruyor, Marcello serbest kalıncaya kadar beklemek zorunda kalıyorlardı. Ama tabii bir süre beklemenin yeni bir artist bulmaktan kolay olduğunu tahmin edersiniz.

İtalyan sinemasının otuz sekiz yaşındaki şöhretli aktörü Marcello Mastroianni, kadınları cezbeden yüzü ve romantik bakışlarıyle kısa zamanda dünyanın en zengin aktörlerinden biri oluvermişti ve halinden de pek memnundu. Ama günün birinde onun da zihnine bir kurt giriverdi. Kadın seyirciler, Marcello'nun filmlerinde hep aynı tipi yaratmasından bıkabilirlerdi. Günün birinde Marcello için tehlike çanlarının çalması elbette mümkündü.

Marcello Mastroianni, tehlike çanlarının çalmaya başladığını hisseder etmez, hemen kolları sıvadı. Tipini, perdedeki görünüşünü değiştirecekti. İtalyan filmcileri önce Marcello'ya kızdılar, onu bu saçma kararından vaz geçirmek istediler. Fakat Marcello bir kere kararını vermişti. Neticede filmciler, aktörün isteklerine boyun eğmek zorunda kaldılar... Marcello Mastroianni, son filmi olan «Kahvaltıya Elmas» ta bir Rus asilzadesini hicvetmektedir.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 14. SAYISI