Bulutsuz masmavi göğün altında Akdeniz’in ılık sularına kendilerini bırakmışlar, bu güzel günün tadını çıkarmaya çalışıyorlardı… Hafif çırpıntılı sularda yan yana yüzerken öyle neşeli, öyle mutluydular ki, onları karşıdan gören herhangi bir kimse: «Birbirlerine ne kadar da yakışıyorlar,» diye düşünmekten kendini alamazdı… Gerçekten de David Hemmings – Alexandra Stewart karşısında birbirine pek yakışan genç bir çift meydana getirmişti… Hele Akdeniz’in ılık suları arasında çevirdikleri o ateşli aşk sahnelerinde pek başarılıydılar…

Len Deighton'un «Only When I Laugh» (Sadece Güldüğüm Zaman) isimli eserinden alınan bu aşk filminde genç aktör David Hemmings ile Alexandra Stewart'ın baş rolleri paylaşması, sineme dünyasında bir hayli gürültü kopardı... İstanbul'da «Hafif Süvari Alayının Hücumu» isimli filmi çevirirken Gayle Hunnicutt ile nişanlanıp evlenen genç aktörün, daha doğru dürüst bir balayı geçirmeden Alexandra Stewart gibi bir artistle bir aşk filmi çevirmesini genç gelinin nasıl karşılayacağını merak edenler çoğunluktaydı... Filmin ön hazırlıkları yapılırken David Hemmings, eşine bir fırsat tanınmasını istemiş, ama filmin rejisörü Brian Dufffy, bu teklifin üzerinde düşünmek ihtiyacını bile duymamıştı.

Kanadalı ünlü manken Alexandra Stewart, mankenliği bıraktıktan sonra, birçok filmde rol almış, bunlar arasında «Tehlikeli Alakalar» filmindeki başarısıyla dikkati çekmişti... Şimdi de David Attenborugh ve David Hemmings'le beraber ilgi çekici bir aşk hikayesinde baş rolü oynuyordu... Genç kadın, rol icabı iki erkek arasında bocaladıktan sonra David Hemmings'te karar kılacak.

Filmin çekimi sırasında rejisör, artistlerin oyunlarına hemen hemen hiç karışmadı... İki genç birbirlerinin kolları arasına atıldıktan sonra her şeyi unutuyorlar, sanki dünya gözlerinin önünden siliniveriyordu... Fakat bu mutlu günler uzun sürmedi. Her kim yapmışsa yapmış, Akdeniz kıyılarındaki macerayı Gayle Hunnicutt'un kulağına fısıldayıvermişti. Genç kadın haberi alınca, kocasına sert bir mektup göndermişti. David Hemmings, Alexandra Stewart ile arasında ciddi bir macera geçmediğini, onunla rol icabı seviştiğini karısına anlatmak için sayfalar dolusu mektup yazmak zorunda kaldı... Fakat, bütün bu mektuplara rağmen Gayle'yi ikna edip edemediği henüz meçhul... Her şey aktör, Hollywood'a döndükten sonra belli olacak.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 7. SAYISI