Süleyman Turan’dan Çocuk Bakımı Dersi
Süleyman Turan'ın Bomonti’deki evine girdiğimiz zaman doğrusu çok şaşırdık. Süleyman avaz avaz ağlayan kızını, Beliz'i susturmak için uğraşıyordu. «Susun ve oturun,» dedi. «Hanım evde yok, bacaksıza ben bakıyorum!» «Sustuk, oturduk ve o gün elifi elifine 6 saat baba - kızı seyrettik ve eşi Candan Turan'ın eve dönüşüyle sağlanan sükunetten faydalanarak, Süleyman Turanla konuştuk. Saatlerce ne kadar iyi bir dadı (!) olduğunu gösteren Süleyman'ın genç babalara ilgi çekici bazı tavsiyeleri olabileceğini düşünerek ona, çocuk - baba ilişkilerine dair birçok sorular sorduk. Her babanın bir gün gelip de evde bebeğiyle baş başa kalacağını düşünerek bu faydalı tavsiyeleri aşağıya aynen alıyoruz. Ümit ederiz ki, bilhassa genç babalar, bu sayfayı kesip başuçlarına koyarlar. Ve de tecrübesizlikten doğan engellerin birçoğunu bertaraf ederler! İşte Süleyman Turan'ın tavsiyeleri...
«Bir çocuğun ağlaması için 3 sebep vardır. Ya gazı vardır, ya karnı açtır ya da altını kirletmiştir. Dua edin de gazı olsun. Kucağınıza alıp sırtına hafif hafif vurup geğirttiniz mi, ne ağlaması kalır, ne de sızlanması 'Pışpışladınız' da fayda etmedi mi? O halde festival başlıyor demektir... Benim gibi mama pişirebileceğiniz hususunda fazlasıyla iyimserseniz, evinizde ne kadar kap- kacak varsa hepsinin dibi tuttuktan sonra bu ümidinizin çok boş olduğunu anlarsınız. Böyle durumlarda alaminüt yiyecekler tavsiye edilir. Ama karnı doyduğu halde çocuk hala ağlıyorsa «Bu çocuk terbiyesiz,» diye peşin hüküm vermekten şiddetle kaçının. Çocuğun altını değiştirmeye çalışın. Bütün bunları denediniz, ama çocuğunuzun ağlaması kesilmedi mi? Vallahi o zaman çocuğa ne yapılır bilmiyorum ama, bildiğim, bu gibi durumlarda babanın 'bakılacak' bir hale geldiğidir...»
«Benim bildiğim bir tek çocuk hastalığı var, o da ağlaması... Yalnız ağlama, çocuğu değil, daha ziyade babayı hasta eder!»
GİYİM
«Bir baba için çocuğa yazın bakmak çok faydalıdır. Çünkü yazın, kışa mahsus bir sürü teferruat giydirilemez.»
UYKU
«Bebeklerin günde 8 - 9 saat uyumaları şarttır. Bunu sağlamak için mutlak bir sessizlik lâzımdır, ama bu sessizliğe babanın sesi dahil değildir. Bebeğini uyutmak ve çocuğunun sağlığım düşünme bahanesiyle resmen kendi rahatını emniyete alan babalara, bebeğin uykuya bir an önce geçmesi için 'Paşa olur büyük adam olur inşallah' gibi iltifat etmesi tavsiye edilir.»
«Bence çocuğun yemek saati ge ince ona bol acılı kebaplar yedirmek lazımdır! Bu, aynı zamanda babaya, biberden dolayı midesi yanan çocuğa bakıp 'Şimdiden hayatin acılarına alışsın,' kabilinden iri laflar etmek imkânı verir! Ama ne çare? Tıp otoriteleri, daha önemlisi bir zamanlar aynı deftere imza attığımız bir başka otorite bunun tamamen aleyhinde! Onlara bakarsanız, mesela yoğurda iki kaşık şeker atıp ısıtmak veya bisküvileri ezip toz haline getirdikten sonra, üzerine bir miktar süt ilave edip bu acayip mayii, bebeklere yedirmek hem çocuk sağlığı için faydalıymış, hem de baba bunu kolayca becerebilirmiş !»
BABALAR KIZLARIYLE NE KONUŞMALI?
«Çocuk nasıl olsa bir şey anlamayacağı ve arada sırada yanlış çıkarmayacağı için onu karşısına alıp 'Biz erkekler...' diye başlayan ve Adem Baba cinsinin fedakarlığını, feragatini anlatan uzun tiratlar yapmalıdır. Çünkü, hiç bir erkek, lâftan anlamaya başladıktan sonra, hiç bir kadınla bu konuyu tartışamaz. Ayrıca bu tutum, bazı heveslerin kursakta kalmaması bakımından da faydalıdır.»
«En zeki baba, eşine çocuğa zinhar bakamayacağı, bu işi beceremeyeceği hissini aşılamaya muvaffak olmuş adamdır! Kocasının çocuğa bakamayacağını anlayan bir kadın hem bir üstünlük hisseder, hem de yavrusunu asla ve asla kocasına teslim etmez. »
«Kızı olan bir baba, her şeyden önce judo dersleri almalı ve hiç vakit kaybetmeden buna halter ve boks derslerini de ilave etmeli.»
ANNE SEYAHATE ÇIKARSA NE OLUR?
«Bir defa iyi bir eş ve müşfik bir anne asla ve asla seyahate çıkmaz. Çıkarsa ne olur? Vallahi bilmiyorum ama benim duyduğuma göre en dayanıklı baba bu duruma ancak 2 gün, 3 saat, 20 dakika dayanabilirmiş ve bu sürenin sonunda telefona sarılıp Ay'a gitmek için gönüllü yazılırmış...»
«Şaka bir yana, bütün minnetlerine rağmen baba olmak dünyanın en güzel hissi. İnsan, kendi babasının 'ne olduğunu' ancak kendisi de baba olduktan sonra anlayabiliyor. İsterseniz şöyle diyeyim: «Güzel Hatıra»'mın (Beliz, güzel hatıra demek) doğumundan beri ben hala yere basamıyorum, göklerdeyim. Baba olmak söze, yazıya gelmez bambaşka bir his velhasıl...»
ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 7. SAYISI
